Mideyi koruyan, bağırsakları çalıştıran, damarları yenileyen doğanın bize sunduğu harika bir besin olan zeytinyağını artık hepimiz iyi biliyoruz. Sağlıklı beslenme düzenimizde saflaştırılmış basit karbonhidratların ve doymuş yağların yerine zeytinyağı kullanırsak iyi huylu HDL kolesterol artıyor. Amerikan Kalp Birliği, her gün sadece iki yemek kaşığı zeytinyağı tüketmenin bile kalbe giden damarların içini yenileyerek kalp krizi geçirme riskini azalttığını bildiriyor. Peki, zeytinyağı bunları nasıl yapıyor? Zeytinyağına özgü polifenoller sayesinde. Bu hafta son bilimsel bilgiler ışığında zeytinyağının vücudumuz için nasıl adeta bir sağlık kalkanı görevi gördüğünü sizlerle paylaşmak istiyorum.
İÇERİĞİNDEKİ BİLEŞENLER SAĞLIK KALKANI
Zeytinyağında fenolik bileşikler, steroller, hidrokarbonlar, antioksidanlar gibi 230 farklı bileşen bulunmaktadır. Hidroksitirozol: Zeytinyağının ana fenolik bileşenlerinden biri olan hidroksitirozol, en güçlü doğal antioksidanlardan biridir. Bu bileşik koenzim Q10'dan iki kat, yeşil çaydan 10 kat daha güçlü bir antioksidandır. Mide asidine dirençli bir fenolik bileşik olan hidroksitirozol, vücutta yüzde 99 oranında kullanılabilir. Alzheimer veya Parkinson gibi hastalıklarla ilişkili bilişsel gerilemeye karşı koruyucu rol oynar.Kemiklerin oluşumu ve büyümesi üzerinde olumlu etkilere sahip olmasından dolayı osteoporozun önlenmesine yardımcı olur. Oksidatif stresin neden olduğu maküler dejenerasyon ve glokom gibi göz hastalıklarına karşı da korur. Kanserli hücrelerin gelişimini engelleyerek lösemi, meme ve kolon kanserlerine karşı korur. Hidroksitirozolün sağlık üzerindeki bu etkilerine ulaşmak için günde 5mg hidroksitirozol tüketilmesi gerektiği yani iki yemek kaşığı zeytinyağı tüketilmesi gerektiği de bildiriliyor.