“Belirtilere dikkat edilmeli”
Hastalığın kimi belirtilerle kendini ortaya koyduğunu kaydeden Prof. Dr. Çalıkuşu, “Geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, gülerken, öksürürken ya da derin nefes alırken şiddetlenen göğüs ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı, ses kısıklığı, nefes darlığı, sürekli tekrarlayan bronşit veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonları akciğer kanserinin en sık belirtileri oluyor. Bu belirtiler dikkate alınarak vakit kaybedilmeden hastaneye başvurulmalı” ifadelerini kullandı.
“Risk grubundaysanız, kontrollere erken başlayın”
Risk grubunda yer alan kişilerin ise bu belirtileri beklemeden düzenli sağlık kontrolü yaptırması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çalıkuşu, şöyle devam etti:“50 yaşın üzerinde bulunan ve en az 20-30 yıldır günde bir paket sigara içenler ya da 10 yıldır iki paket sigara tüketenler, risk grubunda yer alıyor. Bu kişiler için düşük doz bilgisayarlı tomografi çekimi, akciğer kanseri tarama yöntemi olabilir. Erken evrede tanı alan hastalarımız tam tedavi şansına ulaştığı için bu kontroller ihmal edilmemeli. Ne yazık ki koronovirüs pandemisi döneminde hastaneye gelmekten korkan hastaların erken tanı şansı azaldı. Bu sorunu sıklıkla yaşadık. Erken tanı sayesinde kanserin ilk evresinde olan hastalarımız tedavi şansı buldu. Ancak geç tanı alanların tedavisi de gecikti.”Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Züleyha Çalıkuşu, sadece kanser hastalarının değil kalp, beyin, akciğer, karaciğer, böbrek, mide, bağırsak ve endokrin sistem ile ilgili rahatsızlıkları olanların da tedavi süreçlerini ve kontrollerini aksatmaması gerektiğini vurguladı.