Zarar verme düşüncesi yalnızlaştırırAtakların tekrarlanmasına karşı duyulan endişe sonucunda kişi; işe gitme, ev işi yapma, daha önce devam ettiği kurs ve spor gibi etkinliklerini bırakma, yemek yememe, kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmama gibi davranışlar sergiler. Bu tür atakları yaşayan kişilerin etrafında sürekli onu teselli edecek veya koruyacak birilerinin olmasına dair beklenti de artar. Ataklar sırasında birilerine zarar verebilme endişesinden dolayı yalnızlaşma da seçilebilir. Özellikle kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçma davranışının sonunda panik atakla birlikte agorafobi de ortaya çıkabilir.Panik atağa agorafobi eşlik edebilirYunancada, pazar yeri anlamına gelen ‘agora’ sözcüğünden türemiş agorafobi, kaçmanın zor olduğu veya kişinin başkalarına karşı mahcup olacağını düşündüğü durumlarda yaşanan kaygıyla kendini belli eder. Agorafobi, kişilerin günlük yaşamında gösterdiği işlevselliği büyük oranda bozmaktadır. Genellikle alışveriş merkezleri, uzun süreli bekleme yerleri, camiler, marketler kişinin gitmek için korku duyduğu yerler haline gelir. Kaçmanın zor olduğu otobüsler, uçaklar, trenler, vapurlar, köprüler ve uzun yolculuklarda kişi için korkutucudur. Bu yüzden evden çıkmamak kişiler için en güvenilir tercih halini alır.Bilişsel davranışçı terapiler başarı sağlıyorPanik atak, tedavisi mümkün ve kontrol edilebilecek bir hastalıktır. Panik atak tedavisinde bilişsel davranışçı terapiler tedavide olumlu sonuç vermektedir. Uzman bir psikolog tarafından yapılacak bu terapiler, bir psikiyatri uzmanı tarafından ilaçla da desteklenebilir. Yapılan araştırmalar sonucunda panik bozukluk ve agorafobi tedavisinde bilişsel davranışçı terapilerin % 75-90 oranında etkin bir tedavi olduğu belirlenmiştir.