hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Şok diyet yerine “sürdürülebilir” diyetleri tercih edin

    Şok diyet yerine “sürdürülebilir” diyetleri tercih edin
    expand
    KAYNAKİHA

    Diyetisyen Duygu Bulut, hızla kilo vermek için uygulanan şok diyetlerin sürekli kilo alıp verme gibi bir döngü oluşturduğuna dikkat çekerek, doğru olanın “sürdürülebilir diyet” olduğunu söyledi. Diyetisyen Bulut, yavaş yiyip çok çiğnemek gerektiğinden her renk sebzeyi tüketmek gerektiğine kadar pek çok tavsiye verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diyetisyen Duygu Bulut, havaların ısınmasıyla birlikte zayıflamak için yapılan diyetlerin arttığını belirterek, “sürdürülebilir beslenme planı” hakkında önemli bilgiler verdi. Bilimsel çalışmaların, şok diyetlerle hızla giden kiloların kısa zaman içinde geri geldiğini ortaya koyduğuna işaret ederek “Maalesef kısa zamanda fazla kilo vermek için şok diyetler veya detoks programlara başvuruluyor. Oysa bu diyetlerle hızla giden kilolar, kısa zaman içinde geri geliyor, bilimsel çalışmalar bunu gösteriyor. Ketojenik diyet, glutensiz/laktozsuz diyet, sıvı detoksu ve daha birçok diyet programı veriliyor. Bunların hiçbiri hayatınız boyunca devam ettirebileceğiniz sürdürülebilir beslenme yöntemi değil. Zaten zayıflamayı amaç edindiğinizde de diyetten önce ve diyet sırasında çok büyük farklar veya çok aç kaldığınız dönem olmamalı” dedi. “Kısır döngüye girmeyin” Diyetisyen Bulut, diyetin, kişinin beslenme istekleri ve yaşantısına uyum sağlaması, doğru miktarda uygulanması ve gıda çeşitliliği de barındıran bir beslenme şekli olması halinde yaşam boyu sürdürülebileceğini vurguladı. Sonuç amaçlı diyetlerin çok yıpratıcı olduğunu dile getiren Diyetisyen Bulut, “Tekrar tekrar hazırlanan diyet listeleri, sürekli kilo alıp-verme gibi bir kısır döngüye girer. Amacınız sadece sonuç değil süreç odaklı bir takip olmalı. Sürdürülebilir bir beslenme düzeni oluşturularak verilen kilolar, sonrasında da korunmalıdır” diye konuştu.

    “Her renkten sebzeyi yiyin”

    Besin çeşitliliğini arttırmak gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Bulut, “Sürekli yeşil renkte sebze yemeği yemek elbette bazı kişiler için sıkıcı olacaktır. Koyu yeşil yapraklılar olduğu gibi, kırmızı, mor, turuncu renkli besinler, yağsız, tuzsuz et/tavuk yerine balık/kurubaklagil gibi protein kaynaklarına da beslenmenizde yer verin” dedi. Herkesin alması gereken kalori miktarının; kişinin yaşına, boyuna, fiziksel aktivitesine göre değiştiğinden bahseden Diyetisyen Bulut, beslenme planlarının bu nedenle kişiye özgü olduğunu ve doğru miktarı ancak bir diyetisyenin söyleyebileceğini belirtti.

    “Daha yavaş yiyin, çok çiğneyin”

    Diyetisyen Bulut, çok çiğneme ve yavaş yemenin önemli bir beslenme alışkanlığı olduğuna değinerek “Öğünlerinizi ne kadar sürede bitiriyorsunuz dikkat edin. eğer kısa sürüyorsa, 20 dakikaya çıkarmaya çalışın. Bir önemli alışkanlık da su tüketimidir. Kış aylarında kilo başına 30 ml, yaz aylarında ise 35 ml su tüketmeliyiz. Çay ya da kahve su yerine sayılmaz. Aksine su ve çay içildiğinde daha fazla su tüketmek gerekiyor zira, çay ve kahvenin böbreklerden süzülmesi için de vücudun suya ihtiyacı oluyor” diye konuştu. Her gün tatlı veya abur cubur yeme alışkanlığından mutlaka vazgeçilmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Bulut “Haftanın bir günü yediğiniz tatlı sorun değil ancak bu bir alışkanlık halinde sürekli olmamalı” dedi. “Paketli gıdalardan uzak durun” Diyetisyen Bulut, paketli gıdalar ile alkollü ve gazlı içeceklerden uzak durmak gerektiğini vurgulayarak “Sosis, salam, hazır sandviçler, soslar buna dahildir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Alkollü ve gazlı içeceklerden uzak durun. Örneğin haftanın her günü bir gazlı içecek içiyorsanız veya haftanın 3 günü alkol alıyorsanız, sıklığını ve miktarını azaltmayı hedefleyin. Ayrıca daha az hayvansal, daha fazla bitkisel kaynaklı gıdaları tüketmeye çalışın” diye konuştu. “Otobüsten bir durak önce inip yürüyün” Diyetisyen Bulut, sürdürülebilir beslenme planı oluşturmak için şunların da yapılabileceğini ifade etti: “Market alışverişine gittiğinizde o hafta neler pişireceğinizi planladığınız için hem israfı önleyin hem de son dakika dışarıdan sipariş vermeyin. Daha fazla hareketli olmaya çalışın. Sevdiğiniz bir spor varsa; tenis, yüzme, bisiklet sürme, yoga mutlaka zaman ayırın veya haftanın 3-4 günü 45 dakika-1 saat yürümeye çalışın. Markete yürüyerek gidin, otobüsten bir durak önce inip yürüyün. Günlük alışkanlıklarınızı gözden geçirerek daha çok hareket edebileceğiniz alışkanlıklara dönüştürmeye çalışın”

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow