hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Tekrarlayan omuz çıkığı gençlerde daha çok görülüyor

    Tekrarlayan omuz çıkığı gençlerde daha çok görülüyor
    expand

    20 yaş öncesi insanlarda travma sonucu oluşan bir çıkığın yüksek oranla tekrarlayacağını söyleyen Op. Dr. Osman Lapçın omuz çıkıkları hakkından bilinmesi gerekenleri haberimizde anlattı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Op. Dr. Osman Lapçın tekrarlayan omuz çıkıklarının yaşlılara kıyasla daha çok gençlerde görüldüğünü söyledi. 20 yaş öncesi travma sonucu oluşan bir çıkığın yüksek oranda tekrarlayacağını ön gördüklerine vurgu yapan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Osman Lapçın, “İlerleyen yaşlarda bu risk giderek azalıyor. 45-50 yaşlarından sonra ilk çıkık sonrası tekrarlayan çıkık oluşma riski ilk çıkığın erken yaşlarda meydana gelmiş olmasına oranla düşük oluyor.” diye konuştu.

    Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Osman Lapçın, tekrarlayan omuz çıkığı problemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çıkık hastaları çok ağrılı bir şekilde, omuzun da çıkığın yönüne göre bir pozisyonda takılı kalarak kendilerine geldiklerini belirten Osman Lapçın, bu şikayetlerle birlikte çekilen röntgenle omuz çıkığı tanısı konulduğunu ifade etti. Op. Dr. Osman Lapçın, ilk gelişen çıkıkta genellikle kapalı olarak omzu yerine oturttuktan sonra, kol askısında 1 ay kadar takip ederek tedavi yaptıklarını sözlerine ekledi.

    Tekrarlayan omuz çıkıklarında hastalara cerrahi ve kapalı ameliyatla tedavi önerdiklerinin altını çizen Lapçın, “20 yaş öncesi travmatik omuz çıkıklarında kapalı olarak redükte edip (bir çıkığın yerine oturtulması için ya da kaymış kırık uçlarının yeniden karşı karşıya getirilebilmesi için yapılan manevra) takip etmeye başlıyoruz ve tekrarlama riskinin çok yüksek olduğunu belirtiyoruz. Hastaya tedavi süreci tamamlandıktan sonra bu kapsüldeki yırtığı onaracak bir artroskopik (bir santimetrelik küçük kesiler kullanılarak, eklem içinin bir kamera ile görüntülenmesi ve onarılması) tedaviyi öneriyoruz.” diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Omuz çıkığında yaşın önemini vurgulayan Osman Lapçın, “20 yaş öncesi travma sonucu oluşan bir omuz çıkığının yüksek oranda tekrarlayacağını öngörebiliyoruz. İlerleyen yaşlarda risk giderek azalıyor. 45-50 yaşlarından sonra ilk çıkık sonrası tekrarlayan çıkık oluşma riski ilk çıkığın erken yaşlarda meydana gelmiş olmasına oranla düşük oluyor. Ancak herhangi bir yaş grubunda ikinci kez çıkık geliştikten sonra, çıkık oluşma olasılığı yükseliyor ve bu durumlarda hastalara cerrahi müdahaleyi öneriyoruz.” açıklamasında bulundu.

    En sık görülen omuz çıkığını öne doğru olan omuz çıkığı olarak belirten Op. Dr. Osman Lapçın, “Bu şekilde tekrar omuzun zorlanmasıyla çıkık tekrarlayabilir. O yüzden zorlayıcı hareketi iyileştikten sonra zorlayarak tekrar yapmak riski arttıracaktır.” dedi.

    Çıkık esnasında aynı zamanda sinirlerin zedelenmesi sonucu kalıcı sinir hasarları oluşabileceğini söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Osman Lapçın, “Omuzda çıkıkla birlikte aynı zamanda kırıkta gelişebiliyor. Bu durumda çıkıkla beraber kırık tedavisi de yapılmaktadır.” diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tedavi çok hassas ve dikkatli bir şekilde yapmalı
    Omuz çıkığı tedavisi hassas bir şekilde yeterli sürede tespit yapılmadan bırakılırsa, omuzdaki çıkık esnasında oluşan kapsüldeki yırtığın iyileşmeyeceğini veya gevşek olarak iyileşeceğine dikkat çeken Lapçın, bu durumun da tekrarlayan omuz çıkığına sebep olabileceğini ifade etti.

    Ameliyatı dikkatli bir şekilde yapılmış, egzersizleri ve güçlendirici egzersizleri uygun zamanda yapan, rehabilitasyona yeterince hassasiyet gösteren kişilerde omuz çıkığı riskinin azalacağını belirten Osman Lapçın ameliyat sürecini ise şu şekilde anlattı: “Yırtığın şekline ve zorluk seviyesine göre yaklaşık 1 saat sürebilmektedir.

    Omzu ameliyattan çıktıktan sonra bir ay süreyle kol askısında takip ediyoruz. Bu süre sonunda hareket açıklığını tekrar kazanmak üzere omuz hareket egzersizlerine başlıyoruz. Üçüncü ayda ise güçlendirici egzersizlere geçiyoruz. Hastalar birinci ayın sonunda omuz kol askısını çıkarıp omuz hareketlerine başladıktan sonra günlük hayatlarını idame ettirebilirler.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tekrarlayan omuz çıkığının kadınlara göre erkeklerde daha fazla yaşandığını söyleyen Osman Lapçın, “Spor bu konuda risk faktörüdür. Ağır sportif aktiviteler ve kontak spor yapanlarda daha sıklıkla tekrarlıyor. Aynı zamanda kırıkla birlikte olan çıkıklar da daha fazla tekrar edebiliyor. Hiperlaksite dediğimiz durumda (bağ dokuları bir miktar daha gevşek olan kişilerde) yine çıkık tedavisine uyumsuzluk gösterildiği zaman bu risk artar. Rehabilitasyon programına yeterince riayet edilmemesi ve omuz çevresindeki rotator manşet grubu kasların yırtığı da eşlik ediyorsa risk fazladır.” diye konuştu.

    Operasyon sonrası hastaların ertesi günde taburcu olabileceğini ama hastaların ağrı durumuna göre 2-3 gün daha hastanede kalabileceklerini ifade eden Lapçın, “Hasta ağrısını tolere edebildiği zaman taburcu olabilir.” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Op. Dr. Osman Lapçın, tekrarlayan omuz çıkığı ameliyatı sonrası rehabilitasyon süreciyle ilgili ise şöyle konuştu: “Hastanın bu onardığımız bölgesinin yapışmasını, kaynamasını bekleriz. Bir süre sonra öncelikle eklem hareket açıklığını kazanarak egzersizlere başlanır. Üçüncü ayda da artık omuz çevresi kaslarını güçlendirecek egzersizlere başlanır. Bu süre içerisinde hasta, özellikle çıkığı tekrarlayacak mekanizmayı tetiklememesi gerekir. Tekrar benzer şekilde travmaya uğrayacağı aktivitelerden uzak durmalıdır.”

    Ameliyat bölgesinde bir kızarıklık, ısı artışı ya da ani gelişen ağrılı durumlarda hastaların ameliyatlarını yapan doktorlara zaman kaybetmeden başvurmaları gerektiğini belirten Osman Lapçın sözlerini şöyle tamamladı: “Spor, omuz çıkığında risk arttırıcı bir faktör. Omuz çıkığı özellikle kontak sporlarda daha sıklıkla karşılaşılabiliyor. Örneğin voleybol, basketbol, futbol ve kayak gibi ağır ve kontak sporlar risk faktörüdür. İyileşme süreci ise sporcuların biraz daha hızlı oluyor.”

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow