Soluk durması obstruktif (tıkayıcı, hava yolunun tıkanmasına bağlı) veya santral (beyinden solunum komutu olmamasına bağlı) tiplerde olabileceğini dile getiren Op.Dr.Yusuf Can, “Obstruktif uyku apne sendromu, uyku sırasında tekrarlayan apne dönemlerinin olması ve buna bağlı olarak gündüz aşırı uykululuk ve diğer uyku yetersizliğinin belirtilerinin ortaya çıkmasıdır. Uyku apne sendromunda, henüz tam açıklanamayan mekanizmalarla uyku sırasında üst solunum yollarındaki kasların yapısal ve santral nedenlere bağlı gevşeme meydana gelir ve hava yolu tıkanır. Hava yolu tıkanması sonucu bir süre solunum durur ve kandaki oksijen miktarı düşer (hipoksi). Oksijen seviyesindeki düşmenin beyin tarafından fark edilmesi sonrası kısa süreli bir uyanma meydana gelir ve havayolu açılır. Bu durum özellikle horlayan kişilerde horlamada duraklama veya yavaşlama ve belirli bir süre sonra ani bir patlama sesi ile hava yolunun açılması şeklinde gözlenebilir” diye konuştuGece boyunca nefes alamamanın (apne) ataklar şeklinde devam etmesi özellikle saatte ortalama 5 defadan fazla meydana gelmesi anormal olarak değerlendirildiğini anlatan Op.Dr.Yusuf Can, “Uyku süresince saat başı meydana gelen apne sayısı arttıkça, vücudun daha çok süre oksijensiz kalmasına neden olur ve bu durum tüm organlara, özellikle de yaşam için önemli olan beyin, kalp ve kan dolaşımı sisteminde önemli hasarlara neden olur. Ayrıca her apne döneminden sonra meydana gelen kısa süreli uyanmalar sonucu uyku kalitesi bozulur. Bu bireyin uykudan dinlenmemiş ve yorgun kalkmasına neden olur. Bunlara bağlı olarak hastada baş ağrısı, sinirlilik, kişilik değişikliği, huysuzluk, çabuk yorulma, genel isteksizlik hali ortaya çıkar. Gündüz aşırı uyku eğilimi hastalığın şiddeti ile doğru orantılı olarak artar” şeklinde konuştu.