Akciğerde oluşan kalıcı hasarın düzeyi ile hastanın yaşı arasında bir ilişki var mı?
Akciğerde oluşan kalıcı hasarın düzeyi ile hastanın yaşı arasında bir ilişkinin akciğerde oluşan hasarın büyük oranda hastalığın ne kadar ağır geçirildiği ile ilişkili olduğunu ifade eden Bülbül, “Akciğerde oluşan hasar büyük oranda hastalığın ne kadar ağır geçirildiği ile ilişkili. Hasta yoğun bakımda ve solunum cihazı altında ne kadar uzun süre kalıyorsa, ne kadar yoğun tedavi ihtiyacı oluyorsa kalıcı hasar ihtimali o kadar artıyor. Yine takip ve tedavi sırasında gelişen sorunlar ve komplikasyonlar kalıcı hasar ihtimali ile yakından ilişkili. Diğer yandan şiddetli hastalık riski kimlerde fazla diye sorarsanız, özellikle belirttiğiniz gibi ileri yaşlı kişilerde hastalık daha ağır geçirilebiliyor, yine bu kişilerde eşlik eden KOAH, kalp yetmezliği, diyabet gibi ek hastalıkların varlığı hastanın yoğun bakım sürecini uzatıyor ve bunun doğal olarak sonuca etkisi oluyor” ifadelerini kullandı.
“Cerrahi müdahale hastalığın tedavisinde akla ilk gelen bir yöntem değil”
"Covid-19 tedavisinde ameliyatın bir rolü olabilir mi?" sorusuyla ilgili ise ilgili Bülbül, şu ifadeleri kullandı:“Cerrahi müdahale hastalığın tedavisinde akla ilk gelen bir yöntem değil aslında. Ancak bazen tedavi sırasında gelişen sorunlara müdahale için küçük cerrahi işlemler gerekebiliyor. Örneğin pnömotoraks veya hemotoraks gibi komplikasyonlar geliştiğinde göğüs tüpü takılması gerekebiliyor ya da diyaliz veya ECMO kanülünün yerleştirilmesi için damarlara müdahale gerekebiliyor. Solunum cihazı desteği uzayan hastalarda trakeostomi gibi soluk borusuna kısa yoldan erişimi sağlayan bir işlem yapılabiliyor. Bu gibi durumlar haricinde Covid tedavisinde bizzat ameliyatın ilk planda yeri olmadığını söyleyebiliriz. Ancak çok nadiren özellikle hastalığı çok ağır geçiren ve artık kalıcı akciğer hasarı ve solunum yetmezliği yerleşmiş kişilerde tıbben uygunluk kriterleri de varsa akciğer nakli bir seçenek olarak düşünülebilir.”