“Kalabalık ortamlarda hastalık yoğun şekilde görülmektedir”
Dr. Aydoğdu, solunum yolu virüsü olan influenzanın damlacık yolu ile bulaştığını anlatarak, “Hasta olan kişi ile aynı havanın teneffüs edilmesi, hapşırma ve öksürme sonucu havaya yayılan virüs taşıyan damlacıkların solunması ile bulaşır. Aynı zamanda bu damlacıkların kontamine ettiği (kirlettiği) nesnelerin ortak kullanımı ya da virüs bulaşmış yüzeylere elle temas edilmesi, ellerin ağıza buruna götürülmesi ile de bulaşabilir. Bu nedenle özellikle okullar, kreş ve gündüz bakım evi gibi kalabalık ortamlarda hastalık yoğun şekilde görülmektedir. Bulaş sonrası 48-72 saat kuluçka süresinden sonra semptomlar başlar. Halsizlik, boğazda yanma, batma şeklinde ağrı, titreme ve ateş ile kendini gösterir. Ateş 2-4 gün aralığında devam eder. Öksürük, halsizlik ve iştahsızlığın düzelmesi daha uzun sürebilir. Bulaştırıcılık ise 7-10 güne kadar devam eder” ifadelerini kullandı.
“Tedaviye şikayetlerin başladığı ilk günlerde başlanması önemlidir”
Grip tanısının; hastanın şikayetleri, muayene bulguları, burun mukozasından alınan sürüntü örneğinden virüs tespit edilmesi ve gerekli durumlarda istenen kan tahlilleri ile konulduğunu belirten Aydoğdu, “Tedavide hekimin uygun gördüğü hastalarda influenza için antiviral tedavi uygulanır ve tedaviye şikayetlerin başladığı ilk günlerde başlanması önemlidir. İnfluenza için kullanılan ilacın hekim önerisi olmadan kullanılması da sakıncalıdır” dedi.İlaç tedavisi dışında destekleyici tedavi de influenzanın seyrinde önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Aydoğdu, “İstirahat ve sıvı desteği bunun en önemli bileşenidir. Hastalık sürecinde okula ara verilmesi hem hastanın istirahat etmesi, hem de okul ortamındaki diğer kişilere olan bulaşı önleme açısından tavsiye edilir. İstirahat etmek kadar önemli olan bir diğer unsur da sıvı desteğidir.