İki günlük programa ilişkin değerlendirmelerde bulunan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, İnegöl’ün kültürel zenginliğine dikkat çekerek; “TÜRSAB Birlik Yöneticilerimiz, Alan Başkanlarımızı, Turizm Acentelerini, Turizm Uzmanlarını, gastronomi yazarlarını şehrimizde ağırlıyoruz. Biz bu çalışmayla neyi hedefliyoruz dersek; İnegöl’ümüz iyi bir sanayi şehri. Beraberinde İnegöl bereketli toprakların bulunduğu bir tarım şehri. Bunlarla birlikte İnegöl’ün turizm yönünü de ön plana çıkarmak istiyoruz. İnegöl şehri, üzerinde kurulu bulunduğu yaklaşık bin km2’lik alanın yüzde 50’si ormanlarla kaplı bir şehir. Uludağ’ın eteklerinde kurulmuş, eşsiz güzelliklere sahip bir şehir. Havasıyla, suyuyla, ormanlarıyla, yaylalarıyla, şelaleleri ve mağaralarıyla çok kıymetli bir lokasyonda bulunuyor. Buradan hareketle bu şehirde Türkiye’nin tüm vilayetlerinden yaşayan vatandaşlarımız var. Bununla alakalı olarak da biz bunu bir zenginlik olarak görüyoruz. Bu kültürel zenginliğin de meyvesi olarak yemek zenginliğini görüyoruz. Bunun da bir gastronomi zenginliğine dönüşmesi için bugün bu kıymetli heyetlerle çalışmalar yapıyoruz” dedi.Şehrin önemli gastronomi ürünlerinden birinin İnegöl Köftesi olduğuna da vurgu yapan Başkan Taban, “İnegöl Köftesinden daha fazlası diyerek çıktığımız yolda 150’nin üzerinde yemek çeşidini, yemek zenginliğini tespit ettik. Bunların her birini de mutfaklarımızda deneyimletmeye çalışıyoruz. Bu vesileyle ben tüm turizm severleri, doğa severleri, gastronomi meraklılarını şehrimize davet etmek istiyorum. Zira burada gerçekten İnegöl Köftesinden daha fazlasını bulacaklar” diye konuştu.Başkan Taban, iki günlük programın şehrin turizmine katkı sağlayacak bir çalışma olduğunu da belirterek şöyle devam etti: “Doğal alanlarımızda da kamp, trekking, motokros ve ATV gibi pek çok turları da bulabilecekleri ve adrenalini yüksek yamaç paraşütü gibi hizmetlerin yer aldığı bir ortam olduğunu ifade etmek istiyorum. Acentelerimiz şehrimizde iki gün boyunca bunları deneyimleyecekler ve sonrasında kendilerini uğurlayacağız. Ben bu çalışmanın kıymetli olduğunu düşünüyorum. Şehrimizin tüm değerlerini kendilerine gezdiriyor ve tanıtıyoruz. Kaplıcalarımız, Oylat Mağaramız, Mobilya AVM’lerimiz, mağaramız, müzelerimiz, yaban mersini ve çilek hasadı gibi pek çok konuyu deneyimleyerek görmelerini istedik. Devamında bunların turizme döndürülmesiyle ilgili hayat bulacağını düşünüyorum. İnegöl; İstanbul, İzmir Ankara üçgeninin ortasında kalan ve ulaşım açısından da pek çok kolaylığı bulunan bir şehir. Burada tüm misafirlerimizi ağırlamaktan da mutluluk duyacağız. Ben hem İnegöl’ü yakından tanımak isteyenlere hem de turizm acentelerimize bir çağrı yaparak, rotanız İnegöl olsun tavsiyesinde bulunmak istiyorum”