Günümüzde “parmak izi okuyucu sensör” teknolojisinin giriş seviyesi telefonlarda dahi kullanıldığını görüyoruz. Mate 20 Pro’da ise bu okuyucunun ekrana yedirildiğini, dolayısıyla hem tasarıma olumlu anlamda katkı sağlandığını hem de kullanımın daha da kolaylaştırıldığını söyleyebiliriz. Buna ek olarak diğer dikkat çekici güvenlik özelliği ise, “3 boyutlu yüz tanıma” fonksiyonu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Aslına bakarsanız “yüz tanıma sistemi” de pek çok cihazda mevcut. Hal böyle olunca, diğer modellerden ayrılacak detaylara ihtiyaç vardır. Mate 20 Pro da burada bize “3 boyutlu tarama” özelliğini sunuyor. Cihazın ön tarafında pek çok sensörle desteklenen detaylı bir 3D kamera mevcut.

Yani yüz detaylarınızı sadece 2D fotoğraf gibi değil, direkt 3D olarak ve mimiklerinizden yola çıkarak kaydediyor. Bu da daha güvenli bir kullanım demek. Böylece sizden başkası telefonunuzun kilidini açamıyor. Sosyal medyada görmeye alışık olduğumuz “fotoğrafla telefonun kamerasını kandırma” yöntemleri de Mate 20 Pro’da işe yaramıyor.

“Peki bu sistemin çalışma performansı nasıl?” diye soracak olursanız, çok hızlı olduğunu söylemeliyiz, ki buna “loş ortam” performanslarını da dahil edebiliriz. Bir güneş gözlüğü takmanız ya da sakal uzunluğunuz gibi detaylar sizi zor durumda bırakmıyor. Ekrana şifre girmek ya da parmak izi tanıtmak yerine hızlı bir şekilde yüz tanıma sistemini kullanabiliyorsunuz.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Bu arada, 3D yüz tanıma sistemini yalnızca telefon kilidini açmak için kullanmıyorsunuz. Bunun yanında, isterseniz bazı uygulamalarınızın ekstra güvenliği, kullanıcı bilgileriniz ve şifreleriniz için de kullanabiliyorsunuz. Böylelikle telefonunuzu kısa süreliğine bir arkadaşınıza verdiğiniz anlarda da özel detaylarınız hâlâ “size özel” statüde oluyor.