hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Facebook'a "kıyak" mı geçiliyor?

    Facebooka kıyak mı geçiliyor
    expand

    YouTube'a erişim mahkeme kararıyla engellenirken Facebook hakkında mahkemelerce verilmiş ihtiyati tedbir kararlarının neden uygulanmadığı tartışmalara neden oldu. İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren yaptığı açıklamayla bu duruma açıklık getirmeye çalıştı. Ancak Özeren'in açıklaması bir başka soru işaretinin oluşmasına neden oldu...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren, "Mahkeme kararında belirtilen suç unsuru bulunan içerik web sitesinden kaldırılmışsa web sitesini kapatmaya gerek kalmamaktadır. Facebook ise sakıncalı içeriklerin kaldırılması konusunda son derece duyarlı davranmaktadır" dedi.

    Özeren, yaptığı açıklamada, internetin sosyal hayatın bir parçası haline geldiğine işaret ederek birçok işlerin sanal ortamda yapıldığının altını çizdi.

    Suç unsuru olabilecek bir içerik dolayısıyla komple bir internet sitesinin kapatılmasının mantıklı olmadığını ifade eden Özeren, şunları kaydetti:

    "İnternet birbirini hiç görmemiş firma temsilcilerinin ticaret yaptığı, sosyal ortamlarda bir araya geldiği evrensel bir platform haline gelmiştir. İnternet üzerine çalışan dev şirketler ortaya çıkmış ve adeta ülke sınırlarını kaldırarak farklı kültürlerin etkileşimine imkan verecek olanaklar sağlanmıştır. Diğer taraftan İnternet elbette büyük yararlarına rağmen kötü niyetli kişiler için de eşsiz bir mecra oldu. İnternet ortamından paylaşılan zararlı içeriklere ilişkin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye;de de düzenlemeler yapıldı. İnternetin daha faydalı, güvenli ve yaygın kullanılabilmesi için de çalışmalar yürütülmektedir.

    Facebook'a erişim niye engellenmedi?

    Buradan hareketle bir siyasi parti liderine yönelik hakaret içeren mesajların yer aldığı Facebook web sitesine yönelik yapılan şikayet Türkiye'de internet erişim engellemeleri konusuna bir kez daha dikkat çekmek gerektiğini ortaya koymuştur. Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen Facebook'taki hakaret içeriğine İhtiyati Tedbir kararında alan adı, IP adresi ve alan adı veya IP adresi olarak erişim engelleme yöntemi şeklindeki uygulanabilir yöntemlerden (teknik olarak) herhangi birine mahkeme kararında yer verilmemiştir. Dolayısıyla mahkeme kararının teknik olarak uygulanması mümkün görünmemektedir.

    5651 sayılı yasa gereği Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) internet üzerinden işlenen suçlara ilişkin görevli ve yetkilidir. Yasa gereği sekiz başlık altındaki suçlardan herhangi birinin internet üzerinden işlenmesi sonucu ortaya çıkacak suç unsuru re'sen uygulanabilmektedir. Ancak yukarıda bahsi geçen Facebook web sitesindeki içerik 5651 sayılı yasa ile TİB'in sorumluluğunda olan bir konu değildir. Dolayısıyla mahkeme kararının hukuki olarak uygulanması mümkün görünmemektedir."

    Uyar-kaldır yöntemi

    "Mahkeme kararında belirtilen suç unsuru bulunan içerik web sitesinden kaldırılmışsa web sitesini kapatmaya gerek kalmamaktadır" diyen Özeren, şöyle devam etti:

    "Facebook, sakıncalı içeriklerin kaldırılması konusunda son derece duyarlı davranmaktadır. Mahkemelerin bu kararları alırken içeriğe erişimin engellenmesi yerine içeriğin çıkartılması, çıkartılmaması durumunda sitenin erişime engellenmesi kararları almaları, yani "uyar/kaldır" yöntemini benimsemeleri bir çok iyi niyetli sitenin kapatılmasını engelleyecek önemli bir etkendir. Dolayısıyla mahkeme kararın olmayan içerikten dolayı uygulanması mümkün görünmemektedir.

    TİB üstüne vazife olmayan bir şeyi neden yapıyor?

    TİB, görevi olmamasına rağmen bir siyasi parti liderine hakaret içeren içeriğin kaldırılması konusunda sorumluluk hissederek girişimde bulunmuştur. Bu girişimler sonucu Facebook hakaret içeren mesajların yer aldığı içeriği sitesinden çıkartmıştır. TİB, bu ve benzeri girişimleri birçok web sitesindeki zararlı içeriğin kaldırılması için yaptığı bilinmektedir. TİB'in bu girişimi duyarlılık ve sorumluluk duygusu ile yaptığı konusunda şüphe yoktur.

    TİB'in yasa ile belirlenen, mevzuat gereği yapmak zorunda olduğu işler hakkında tam ve eksiksiz girişimde bulunduğu açıktır. Bu süreç bize gösteriyor ki öncelikle ikili ilişkilerle problemlerin çözülmeye çalışılması ve ortak akılla iletişim kanalları kullanılarak sorunların çözülmesi hem ülke içinde hem de yurt dışında daha pozitif algı oluşturacaktır."

    Kafaları karıştıran açıklama ve zihinlere düşen şüphe

    İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren'in açıklaması kafaları karıştırdı. Eğer TİB görevi olmamasına rağmen Facebook'tan bazı içeriklerin kaldırılmasını istiyorsa ve Facebook bunu kaldırıyorsa ortaya şöyle bir soru çıkıyor: Bu durumda TİB'in kendi istediği herhangi bir içeriğin kaldırılmasını da görevi olmamasına rağmen Facebook ya da benzeri bir siteden talep edebileceği ya da etmiş olması mümkün değil mi?

    Bu durumda TİB'in böyle bir görevi olmamasına rağmen bu yola başvurması kanunlara aykırı değil mi? Bu açıklama etik anlamda kafaların karışmasına neden oldu? TİB'in tüzel bir kişilik olduğu ve "hisleri olamayacağı" bu nedenle de "hislerine göre hareket edemeyeceği" bilinmiyor mu? Şimdi TİB'in ya da İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren'in bu konuya açıklık getirmesi bekleniyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow