Nokia’nın yüzde 2,9’luk hissesini aldı

Nvidia, yapay zekâ destekli 5G ve 6G altyapılarını hızlandırmak amacıyla Nokia’ya 1 milyar dolar yatırım yaparak yüzde 2,9’luk bir hisse aldı.

Nvidia, akıllı bağlantının geleceğine büyük bir bahis oynayarak Nokia’ya 1 milyar dolar yatırım yapıyor. Anlaşma, Nvidia’ya Finlandiyalı telekom devinde yüzde 2,9’luk pay kazandırırken iki şirketin yapay zekâ ile radyo erişim ağlarını birleştirdiği AI-RAN vizyonunu derinleştiriyor.

Düzenleyici onaya tabi işlem kapsamında Nvidia, adet bazında yaklaşık 166,4 milyon yeni Nokia hissesini hisse başına 6,01 dolardan satın alacak. Sağlanan kaynak; AI tabanlı RAN yazılımlarının geliştirilmesini hızlandırmak, bulut ve veri merkezi çözümlerini büyütmek, optik ve anahtarlama teknolojilerinde kapasiteyi artırmak için kullanılacak.

İş birliği, Nvidia’nın CUDA ve yapay zekâ platformlarının doğrudan Nokia’nın telekom sistemlerine entegre edilmesini kapsıyor. Böylece ağlar, veriyi sadece taşımakla kalmayan; kullanıcıya yakın konumda yapay zekâ iş yüklerini çalıştırabilen, kendi kendine uyarlanan akıllı sistemlere dönüşecek. Bu yaklaşım, gecikmeyi aşağı çekerken enerji verimliliğini ve toplam sahip olma maliyetini de iyileştirmeyi hedefliyor.

Saha tarafında T-Mobile US şimdiden proje ortağı olarak yerini aldı. 2026’da başlayacak pilot uygulamalarda performans, güç tüketimi ve gerçek dünya ölçeğinde yaygınlaştırma kabiliyeti test edilecek. Başarı ölçütleri yalnızca hızla sınırlı olmayacak; ağın yoğun trafik dalgalanmalarına ve yeni hizmet taleplerine anlık tepki verebilme becerisi de değerlendirilecek.

Nokia CEO’su Justin Hotard, bu ortaklığı “ağların nasıl çalıştığını temelden yeniden tasarlayan” bir adım olarak tanımlıyor; hesaplama zekâsını bağlantının kenarına taşımayı stratejik bir zorunluluk olarak görüyor. Nvidia’dan Jensen Huang ise telekomünikasyonun modern ekonomilerin “dijital sinir sistemi” olduğunu vurgulayarak AI-RAN yaklaşımının ulusal altyapı için kuşaklar boyu etkiler doğurabileceğini söylüyor. Ekosisteme Dell Technologies’in de dâhil edilmesi, veri merkezi ile uç bilişimin daha sıkı entegrasyonuna yönelik yeni fırsatların kapısını aralıyor.

Tüm bu hamleler, 4G döneminden bu yana telekomda görülen en büyük kırılmalardan birine zemin hazırlayabilir. Eğer planlar öngörüldüğü gibi ilerlerse, 5G’nin olgunlaştırılması ve 6G’ye giden yolda ağlar yalnızca daha hızlı olmayacak; düşünen, öğrenen ve gerçek zamanlı olarak uyum sağlayan bir yapıya kavuşacak. Bu da işletmelerden kamu hizmetlerine, bulut uygulamalarından tüketici deneyimine kadar geniş bir alanda yeni hizmet tasarımlarının ve gelir modellerinin önünü açabilir.