hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Altan Tan: "HDP PKK'yı ikna edemedi"

    Altan Tan: HDP PKKyı ikna edemedi
    expand

    1 Kasım seçimleri öncesinde PKK'yı çatışmalara girmemesi konusunda ikna edemediklerini ifade eden HDP milletvekili Altan Tan,PKK'nın, "bizim izlediğimiz stratejiyi izlese HDP'nin oyları yüzde 20'ye çıkabilirdi" açıklamasına da yanıt verdi. Tan, "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Mardin Büyükşehir Belediyesi, Van Büyükşehir Belediyesi ve Dersim-Tunceli Belediyesi'nde özerklik ilan etsinler o halde" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhuriyet’ten Selin Ongun’a konuşan Altan Tan, “Kürt halkının yüzde 84.2’si hendek kazmaları, devrimci halk savaşı dedikleri pozisyonu benimsemiyor. Halka rağmen devrim olmaz. Yakarak, yıkarak, halkın yarısını perişan ederek elde edeceğiniz sonuç barış değil. Pirus zaferi, o da zafer değildir” dedi.

    1 Kasım seçimlerinden sonra ortaya çıkan tabloyu değerlendiren Altan Tan şunları söyledi; "Tayyip Erdoğan 7 Haziran’ın ortaya koyduğu 'koalisyon' tablosunu içine sindiremedi. Aynı gece devreye soktuğu ‘yeniden seçim’ stratejisinin temelinde iki nokta vardı. 1) MHP’ye giden AKP oylarını geri almak. 2) AKP’den HDP’ye giden, iki milyonun üzerindeki dindar, muhafazakâr Kürt seçmeni AKP’ye geri döndürmek. AKP’nin 7 Haziran’daki kaybı yaklaşık 8 puandı, şimdiki kazancı da 8.5 puan civarında. Erdoğan’ın stratejisinin esası buydu. Bu nedenle seçimden önce başlattığı PKK ile savaş stratejisini daha da şiddetli bir biçimde devreye soktu. Yargı, polis, asker, Maliye, devletin tüm kurum ve kuruluşlarını pervasızca kullandı. Peki, 7 Haziran’da AKP’yi tek başına iktidardan düşüren muhalefet, Erdoğan’ın stratejisini boşa çıkarmak için gereğini yaptı mı? Tartışılması gereken esas soru budur."

     



    "Muhalefet gereğini yapmadı"

    7 Haziran'dan sonra muhalefetin tavrını eleştiren Tan, "muhalefet bunun gereğini yapmadı. Sebeplerini yine madde madde söyleyeyim. 1) Muhalefet kendi arasında, MHP-CHP-HDP, uzlaşarak alternatif bir cephe oluşturamadı. Muhalefetin bir tarafta buluşamamasının çok nedeni var. Ama muhalefetin bir kanat oluşturamamasının en önemli sebebi Devlet Bahçeli’nin ‘hayırcı’ tutumudur. Bahçeli Kılıçdaroğlu’nun kendisine başbakanlık teklifini bile hakaret ederek reddetti. Özetle, Meclis Başkanlığı seçimi aslında 1 Kasım’da çıkacak neticenin işaret fişeğiydi. 2) 39 günlük koalisyon oyalamasını CHP, AKP ile birlikte yaptı. 39 gün sonunda CHP, “AKP bana aslında koalisyon ortaklığı teklif etmedi” dedi. Bunu görüşmelerin ilk günü söyleyebilirdi ve 40 gün heba olmazdı. 3) PKK, 7 Haziran’dan önceki eylemsizlik tavrını devam ettirmedi. PKK, eylemsizlik tavrını devam ettirerek, 'Sen ne yaparsan yap, ben seninle bu savaş oyununu oynamıyorum' deseydi, AKP’nin bu stratejisi büyük oranda boşa çıkardı. 4) 7 Haziran gecesinden itibaren muhalefetin, "Biz AKP ile hiçbir şekilde koalisyon kurmuyoruz" stratejisi de yanlıştı. Sizin AKP’yi bir anda bitirmeniz, Tayyip Erdoğan’ı tek hamlede siyasetten silmeniz akıl ve mantığa aykırı. AKP yüzde 35 de alsa AKP’siz bir koalisyon kurulmuyor, böyle bir gerçeklik var. Yapılması gereken, ne olursa olsun bir koalisyon hükümeti kurmak ve AKP’nin elini kolunu öyle bağlamak, sonrasında gerekenleri yapmaktı. Bu koalisyonu kurmayarak, bütün muhalefet partileri, biz de dahil, hatalı. 'AKP ile koalisyon asla' tavrı yanlış bir siyasi hamleydi. 5) Seçim hükümetine girmemek de hataydı. HDP hükümete girdi. MHP ile CHP dokuz bakanlığı AKP’ye bıraktı. Bizimle hareket etselerdi, hükümet bu devlet imkânlarının en azından yarısını kullanamayacaktı. İşte tüm bunlar birikti ve AKP’yi iktidar yaptı." dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "HDP PKK'yı ikna edemedi"

    PKK'nın kazdığı hendeklere halkın tepki gösterdiğini ifade eden Altan Tan, demokratik özerkliği sadece öz savunma ve hendeğe indirgemenin yanlış olduğunu söyledi. HDP'nin PKK'yı çatışmaya girmemesi konusunda ikna edemediğini ifade eden Altan Tan şöyle dedi; "PKK’nin, YDG-H’nin savaşı şehir merkezlerine taşıması, demokratik özerkliği sadece öz savunma ve hendeğe indirgeyen davranışı yanlıştı. Halk buna ilk günden tepki verdi. Ancak bu yanlışta ısrar edildi. HDP’nin gücü ise maalesef bu yanlışı önlemeye yetmedi. Sonuçta PKK’yi HDP yönetmiyor. AKP ve devlet HDP’ye her türlü baskıyı, tutuklamayı, şiddeti vs. kullandı. PKK de “Ben, senin bu savaş oyununda yokum” demedi. HDP demokratik özerkliği hepimizin istediğini ama bunun bir ilanla değil inşayla, zaman ve birikim isteyen bir demokratik mücadele ile olabileceğine PKK’yi ikna edemedi. Bazı arkadaşlarımız bunu kamuoyuna defalarca ve samimi bir şekilde söyledi, ancak toplumdaki algı değişmedi"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "1 Kasım seçimleri HDP için başarıdır"

    HDP'nin 1 Kasım seçimlerinde aldığı oyu ciddi bir başarı olarak değerlendiren Altan Tan, "AKP, Nasreddin Hoca misali kaybettiği eşeğin eskiyen semerini bulmuş bayram ediyor. Samimiyetle söylüyorum; HDP’nin oyunu ciddi bir başarı olarak görüyorum. Bir çöküş ve hezimet söz konusu değil. Nedenini de hemen rakamlarla söyleyeyim. Bir buçuk sene evvel yerel seçimlerde AKP’nin Hüda-Par ile birlikte, Diyarbakır’daki oy oranı yüzde 41. Bizimki yüzde 55. Biz, bir buçuk sene sonra 7 Haziran’da yüzde 55 olan oyumuzu yüzde 79’a çıkarmışız ve şimdi yüzde 72’ye düşmüşüz. AKP ise 7 Haziran’da yüzde 41’den yüzde 14’e düşmüş, şu an yüzde 14’ten yüzde 22’ye geldiği için davul zurna çalıyor. Bölgede hâlâ açık ara birinci partiyiz" dedi.

    Muhafazakâr Kürt seçmenin 1 Kasım'da HDP'ye sarı kart gösterdiğini söyleyen Altan Tan, AKP’den HDP’ye gelen dindar Kürt seçmenin üçte ikisi halen HDP’de durduğunu söyledi.

    PKK’dan gelen “bizim izlediğimiz stratejiyi izleseydiler HDP’nin oyları yüzde 20’ye çıkabilirdi” açıklamasına da yanıt veren Altan Tan, "böyle ciddi bir dönemde kimse ile polemiğe girmek istemiyorum. Doğru olduklarına halen inanıyorlarsa Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Mardin Büyükşehir Belediyesi, Van Büyükşehir Belediyesi ve Dersim-Tunceli Belediyesi’nde özerklik ilan etsinler o halde. Aynı politikalar devam etsin bakalım netice nasıl çıkacak? Halk gerçekten dedikleri gibi bu politikalara destek vermişse buyursunlar devam etsinler. Biz legal ve demokratik siyasetçiler bu yöntemin doğru olmadığını ve halkın bunu benimsemediğini söyledik ve söylemeye devam edeceğiz" dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow