hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Atatürk Havalimanı saldırısından kurtulan gencin ağabeyi sosyal medyayı ağlattı

    Atatürk Havalimanı saldırısından kurtulan gencin ağabeyi sosyal medyayı ağlattı
    expand

    Sosyal medya, Atatürk Havalimanı'nda yaşanan ve 42 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısından saniyelerle kurtulan ABD'li gencin ağabeyini konuşuyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türkiye önceki akşam son dönemin en korkunç, en vahşi terör saldırılarından biriyle sarsıldı. Bir grup terörist, İstanbul Atatürk Havalimanı'nı kana buladı. 42 kişi hayatını kaybetti, 239 kişi yaralandı. Yüzlerce kişi ise belki birkaç dakikalık farklarla katliamdan sağ kurtuldu.

    Bunlardan ikisi de Adam Reich ile kız arkadaşı Kristine Nakanishi... Adam ve Kristine, Burbank, California'dan uçağa bindiklerinde akıllarında Türkiye'yi de kapsayan mükemmel bir Avrupa tatili vardı.


    Uçaktan indikleri sırada etrafta bir tuhaflık olduğunu fark ettiler. Bunun üzerine Adam, erkek kardeşi Noach Reich'a bir SMS gönderdi ve okuyanların kolay kolay etkisinden kurtulamayacağı, on binlerce kez paylaşılan bir Facebook mesajının da temellerini atmış oldu.

    Şöyle diyordu Adam, SMS'inde: "Havaalanında bir şey oluyor. Sizi çok seviyorum."

    Atatürk Havalimanı saldırısından kurtulan gencin ağabeyi sosyal medyayı ağlattı


    Birkaç saat sonra Noach, Facebook'a şöyle yazdı:

    Üç küçük nokta.

    Bugün üç küçük nokta için dualar ettim.

    Bugün üç küçük nokta için yalvardım.

    Bugün geleceğim üç küçük noktaya bağlıydı.

    Bugün iş arkadaşlarımla öğle yemeğindeyken kardeşimden bir mesaj geldi.

    "Havaalanında bir şey oluyor. Sizi seviyorum."

    Önce çok da önemsemedim, ama sonra hemen telefona sarıldım.

    "Ne demek istiyorsun?" diye sordum.

    Cevap yazdığını gösteren üç nokta görünsün diye bekledim.

    Hiçbir şey yoktu.

    Kalbim hızla atmaya başladı. Twitter'a girdim, "İstanbul" diye aradım. İlk tweet'te "İstanbul havaalanında iki patlama bildiriliyor" yazıyordu.

    Bir anda uyuştum.

    72 saat önce kardeşimle kız arkadaşı Kristine'i Burbank Havaalanı'na bırakmıştım. Aylardır iple çektikleri Avrupa tatiline gidiyorlardı. Kristine üniversiteyi, kardeşim ise üzerinde çalıştığı TV programını bitirmişti. Zamanlama mükemmeldi. Tek bir sorun vardı, Game of Thrones'un son bölümünün olduğu günde 2 hafta sürecek wi-fi'sız bir yolculuğa çıkmışlardı.

    [...]

    Sonra geldiler.

    Üç küçük nokta.

    Kardeşim: "Silah sesleri ve bir patlama duydum. Otelde birinin odasında saklanıyoruz. Sizi elimden geldiğince bilgilendireceğim."

    Kardeşim ve Kristine, saklandıkları havaalanı lounge'undan saklanarak çıkmış, kırık camlar üzerinde emekleyerek ilerlemişlerdi. Yan taraftaki otele kadar gitmiş, birileri açana kadar kapıları çalmışlardı. Karşılarında balayı tatili için İspanya'dan gelen bir çift vardı. Birkaç saat sonra cam kırıkları, kurumuş kan ve siren sesleri arasında tahliye edildiler.

    Kardeşim ve Kristine iyi oldukları için minnettarım ama bugün bizim kadar şanslı olmayan yüzlerce aile için çok üzgünüm. Bugün o terminalde olmanın nasıl bir şey olduğunu düşünürken bile dehşete düşüyorum. Adam ile Kristine'in şansını düşünmek ise tüylerimi ürpertiyor.

    Korkmaktan bıktım. Her köşe başında güvenliğimi ve çevremdekilerin niyetlerini sorguladığım bir dünyada yaşamak istemiyorum. Ben hayatlarımızı yaşama biçimimizi korkunun belirlediği Brexit ve Donald Trump dünyasında yaşamak istemiyorum. Ben İspanya'dan balayına gelen bir çiftin, terör saldırısı sırasında size kapılarını açıp sığınak sağladıkları bir dünyada yaşamak istiyorum.

    Bugün olan biten her şeye karşın böyle bir dünyada yaşadığımıza inanıyorum.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow