Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti, yolsuzluklarla mücadele ede ede bugünlere geldi. Babamın oğlu olsa, evladım olsa, kim olursa olsun, biz yolsuzlukla mücadeleden prim vermeyiz" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan Manisa'da konuştu.

Erdoğan, "Babamın oğlu olsa, evladım olsa, kim olursa olsun biz yolsuzlukla mücadelede prim vermeyiz. Yolsuzluklara bulaşmayan insanları yolsuzluğu n içinde gibi gösterme gayreti içine girenleri de affetmeyiz" dedi.

Erdoğan şöyle konuştu:

"CHP bu ülkede kaymak takımının partisidir. 'Millet karar veremez' diyorlar, 'millet anlamaz' diyorlar. 'Millet kim ki Türkiye'ye istikamet çizecek' diyorlar. Bunlara işte o lobiler, o örgütler, o çeteler onlar destek veriyor. Onlarla yürüyüyorlar. AK Parti ile bu kirli oyun, kirli düzen çöktü. Bundan rahatsız oluyorlar. AK Parti ile birlikte içeride ve dışarıda yeni bir dönem başladı. Çünkü hesaplar artık alt üstü oldu.

Gerek anamuhalefet gerek yavru muhalefet vatana ihanet içindedir. Zira 642 milyar, eski rakamla 642 katrilyon bu ülkede devletin kasasında kaldı. Ama bak 17 Aralık'tan bu yana, 120 milyar dolar maalesef zarar var. Yazık değli mi, bunu nasıl yaparsınız? Böyle bir kampanya nasıl başlatırsınız? Bu bir çete olayıdır, bu bir örgüt olayıdır. Maalesef anamuhalefet de yavru muhalefet de el ele şu anda bu işi yapıyorlar.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Gezi dediler, cam çerçeve indirdiler. Şimdi yolsuzluk, şu bu dediler yine cam çerçeve indirmeye gayret ediyorlar. Tutmayacak bu oyunlar. Biz 30 Mart'ta gereken cevabı vereceğiz."

"Sermayenin kontrol ettiği bir medya yapılanması var"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'de eskiden beri sadece bir avuç insandan oluşan bir sermaye yapılanması, aynı şekilde bu sermayenin kontrol ettiği bir medya yapılanması var. Türkiye'de kendi tabanının, seçmeninin değil bir avuç mutlu azınlığın kontrolüne giren siyasi yapılar var. Bu
mutlu azınlık, geçmişte yurt dışındaki işbirlikçileriyle, tamamen kendi keyiflerine, çıkarlarına göre hükümetlerinin iş başına gelmesini ya da sürekli iş başında kalmasını istediler" dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

"Ne zaman onların çıkarları zedelendiyse görevdeki hükümete, ellerindeki sermayeyle, kontrolleri altındaki medyayla, dışarıdaki işbirlikçileriyle saldırılar düzenlediler. Siyaseti, her seferinde istedikleri gibi dizayn ettiler, tasarladılar. Bunlar milleti hiçbir zaman adam yerine koymadılar."

El ele vereceğiz. Omuz omuza vereceğiz. Ama kardeş olacağız. Kardeşliğimize halel getirmek isteyenlere, aramıza fitne sokmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.

Gelmeden önce, Türkiye'de enflasyon yüzde 30'du. Şimdi yüzde 6-7. Bunu kıskanıyorlar. Devletin ödediği borçlanma fazii yüzde 63'tü. Bunu kıskanıyorlar. Ah benim kardeşlerim, şu MHP, şu CHP'nin yavrusu DSP, yok öyle bir parti artık da, bunlar IMF'ye borçlandılar. Ne kadar? 23,5 milyar dolar. Ya yolsuzlukların içinde olan bir hükümet, bu parayı nasıl ödeyecekti?

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

17 Aralık'tan bu yana 120 dolar zarar var"

17 Aralık'tan bu yana 120 milyar dolar maalesef zarar var. Yazık değil mi, bunu nasıl yaparsınız. Böyle bir kampanyayı nasıl başlatırsınız. Bu bir çete olayıdır, bu bir örgüt olayıdır. Maalesef ana muhalefet de, yavru muhalefet de ele ele şu anda bu işi yapıyorlar.

Bunların derdi yolsuzluk filan değil. Hepsi bu işin içindeler kendileri. Bunların derdi hukuk değil, adalet değil. Bunların tek bir derdi var bu milletin hükümetini yıpratmak. Yeniden o eski Türkiye'ye dönmek.

AK Parti, yolsuzluklarla mücadele ede ede bugüne geldi. Babamın oğlu olsa, evladım olsa, kim olursa olsun biz yolsuzlukla mücadelede prim vermeyiz. Fakat şunu da söylemek zorundayım. Yolsuzluklara bulaşmamış insanları adeta yolsuzluğun içerisinde gibi gösterme gayretine girenleri de affetmeyiz.

CHP zihniyetine mensup, şuandaki genel başkanın meşrebinden, mizacından olan kişilerin mağduruyum. Bu kadar açık konuşuyorum. Hani siz fikir ve düşünce hürriyetine karşı değildiniz, Ziya Gökalp'e ait şiiri okudum. Bundan dolayı içeri girdi. Bunu yaşadım bu ülkede."