hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Başbakan: "İki ayyaşın yaptığı muteber de..."

    Başbakan: İki ayyaşın yaptığı muteber de...
    expand

    Başbakan Erdoğan, "dini gerekçelerle alkol düzenlemesi yapıldı" eleştirilerine, "İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber de dinin emrettiğinin neden reddedilmesi gerekiyor" dedi.

    Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında alkol düzenlemesi hakkında konuştu. "Hafta içi Meclis tarihi bir adım atarak bağımlılık yapan maddelere ilişkin düzenlemeyi yasalaştırdı. Fatih nesline böyle anlamlı bir hediye ettiğiniz için size çok teşekkür ediyorum" diyen Erdoğan, "Ben Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında ‘kafası kıyak nesil istemiyoruz’ dediğimde rahatsız olanlar var. Başta CHP ve uzantıları olan köşe yazarları var. Bilim sizin düşündüğünüz gibi düşünmüyor. Bilim bunu zararlı olduğunu çok net şekilde ortaya koyuyor. Bugün birçok rahatsızlığın kaynağı alkol. Şu basit gördüğümüz sigara insanı lime lime doğruyor" diye konuştu.

    "İki ayyaşın yaptığı yasa muteber de dinin emri neden reddediliyor"

    Alkol düzenlemesinin dini gerekçelerle yapıldığını belirterek eleştirenlere yüklenen Erdoğan, "Bunu farklı yerlere çekenler oluyor 'efendim inancı gereği bunu yapıyor' diyorlar. Hangi din olursa olsun bir din yanlışı değil doğruyu emrediyor. Doğruyu emrediyorsa, bunu din emrediyor diye karşısında mı duracaksınız. İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasanın sizin için neden reddedilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

    "Kimseye karışmayız, yasaklamak isteyene de müsamaha göstermeyiz"

    Tercihlerini ortaya koyduklarını söyleyen Erdoğan, şu iddialarda bulundu:

    "Ülkemizde alkol ve sigarayı kökünden yasaklama diye bir şey söz konusu değil. Biz bu düzenlemeyi gençlerimiz, çocuklarımız, sağlıklı nesiller yetiştirmek için yaptık. Biz 10,5 yıldır iktidardayız. Kimsenin yediğine içtiğine karışmadık. Biz hiçbir şeyi yasaklamadık. Yasaklamayız da. Yasaklamak isteyene de müsamaha göstermeyiz."

    "Kazaları ve hastalıkları azaltacak tarihi bir adım"

    Konuşmasında alkol düzenlemesinin gerekçelerinden biri olarak trafik kazalarını gösteren Erdoğan, şunları anlattı:

    "Çocuk genç kafayı buluyor bu şekilde yola çıkıyor. Bir başka arabayla çarpıştığında o arabadaki alkolik değil. Bu kaza neticesinde alkolik olmayan insanın ne günahı var. Bir devlet olarak biz buna karşı tedbir almak zorunda değil miyiz? Bu ülkede trafik terörü denilen bir vahşet var. Bu trafik terörüne karşı önlemimiz almamız lazım. Bunlara biz seyirci mi kalalım? Bu tarihi bir adımdır. Trafik kazalarını ciddi zamanda azaltacaktır. Hastalıklarda ciddi bir düşüş kaydedilecektir. Biz ülkemizde öyle sokaklar, caddeler biliriz ki belli bir saatten sonra çocukların kadınların orada dolaşmasına imkan yoktur. Ben Kasımpaşa’da doğdum büyüdüm. Beyoğlu’nun caddelerini sokaklarını bilirim, bu konuda deneyimim iyidir."

    "Biz kaç senedir hazırlığını yapıyoruz"

    Konuşmasında alkole ilişkin düzenlemenin hazırlığını uzun süredir yaptıklarını belirten Erdoğan, "Bu konuda ne tedbirler alınması gerekir. Bazı köşe yazarları yazıyor 'oldu-bittiye getirilmemeliydi' diyor. Biz kaç senedir bunun hazırlığını yapıyoruz. Biz oldu-bittiye getirmedik. Gayet güzel şekilde bunların üzerinde çalışılmıştır. Aile içi şiddet boşanma geçimsizlik aklınıza hangi kötülük gelirse gelsin bakıyorsunuz altından bağımlılık çıkıyor. Zaten kafayı bulduğunda tekme, tokat evde hanımını duman ediyor. Bunları görmemezlikten gelemeyiz. Biz bataklığı kurutmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

    "İçeceksen al evinde iç"

    "Hiç kimse alkolü bir kimlik meselesi haline getirmemelidir" diyen Erdoğan, "Çıkan düzenleme kimsenin yaşam tarzına müdahale anlamında değildir.
    İçeceksen yine alkollü içeceğini al evinde iç. Yine git ne içeceksen iç. Biz buna karşı değiliz. Ama biz belli saatlerde camilerin okulların yüz metre mesafesinde bunlara müsaade etmiyoruz. Dünyada kiliselere 180 metre mesafe koyan ülkeler var. Tekrar etmek istiyorum, bu düzenleme bir yasak değildir. Yaşam tarzlarına bir müdahale değildir" diye konuştu.

    MHP'ye teşekkür

    Bu konuda destek veren MHP’ye de teşekkür ediyorum.

    "Bindirilmiş kıtaya ihtiyacımız yok"

    Başbakan Erdoğan, Reyhanlı'ya yaptığı ziyarete dönük "bindirilmiş kıta" eleştirilerine de şöyle yanıt verdi:

    "Reyhanlı’ya vardığımızda stadyumdan halkımızla buluşacağımız yere kadar vatandaşlarımızın teveccühlerine şahit olduk. Reyhanlı’ya yeniden geleceğimize söz vererek halkımızla buluştuktan sonra Kaymakamlığa geçtik. Ana muhalefet partisi genel başkanı ‘bindirilmiş kıta’ diyor. O senin meşrebindendir. Reyhanlı AK Parti’nin yüzde 72 oy aldığı bir yerdir. Bizim bindirilmiş kıtaya ihtiyacımız yok. Orada hissiyatımızı anlattık çalışmalarımızı aktardık. Şehitlerimizin yakınlarının tam bir metanet içinde olduklarını orada gördük. Bu, Müslüman olmanın ortaya koyduğu bir vakadır. Eğer sizin kadere inancınız varsa bu metaneti gösterirsiniz. Ahmet kardeşim bizden para istemedi. O şehit Oğulcan’ın isminin okuduğu okula verilmesini istedi. Orada hemen gerekli talimatları verdik. 4 tane şehit çocuğumuz var. Şehit olan çocuklarımızın isminin Reyhanlı’daki diğer okullara vermek suretiyle anılarını yaşatacağız."

    CHP'ye Reyhanlı suçlaması

    Reyhanlı'da 52 kişinin öldüğü saldırılara ilişkin CHP'ye suçlamalar yönelten Erdoğan, şu iddiaları dile getirdi:

    "Hatay bu alçakça saldırıyı büyük bir metanet ve sabırla karşılamış durumda. Hatay’daki bu durumu bozmak için başta CHP olmak üzere çok ağır tahrik girişimleri olduğunu biliyoruz ve bunu çok yakından takip ediyoruz. Bu oyun Türkiye dışında tezgahlanıyor ve Türkiye Cumhuriyet vatandaşları kandırılmak suretiyle Türkiye’de oynanmak isteniyor. Hatay’da gazeteci, tüccar, işadamı kılığındaki bazı karanlık kişilerin ajanlık, vatana ihanet derecesindeki faaliyetleri tespit edildi ve bunlar yakalanarak teslim edildiler. CHP’ye yakın bir gazetenin Hatay’da temsilcisi ajanlık yaptığına dair kuvvetli delillerle tutuklanmış durumda. Biz Suriye meselesine tamamen insani nazarla baktık ve bakıyoruz. Biz çok önemli adımlar attık ama bu önemli adımları Suriye’nin başındaki Diktatör Beşar babasının yaptıklarını aştı. Babası Hama Humus’ta binlerce kişiyi öldürdü. Şimdi bu 90 bini aştı yüz bine gidiyor. Suriye’de bizim herhangi bir mezhep lehine ya da aleyhine tavır takınmamız söz konusu olamaz."
     
    "Esad'la fotoğraf çektirdiler" eleştirisi

    "Buradan CHP’yi Türkiye aleyhine oynanan oyunlara dikkat etmesi konusunda uyarıyorum" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    "CHP bizim Suriye politikamızı eleştirme hakkına sahiptir. Ancak CHP Türkiye düşmanı bir rejim için çalışamaz. Buna biz de müsaade etmeyiz, millet de müsaade etmez, yargı da müsaade etmez etmemelidir. CHP’nin başındaki zatın bize terörist başı diyebilecek kadar şuurunu kaybetmesi karanlık senaryolarda yer almasının suçluluk psikolojisidir. Son dönemde CHP’de iki heyet Suriye’ye gidip Esed’le görüştü. Utanmadan fotoğraflar çektirdi. Polisimiz Reyhanlı saldırıları ve plan aşamasındaki saldırılarla ilgili operasyon yaptılar. Güvenlik güçlerimiz ve istihbarat birimlerimizin başarılı çalışmalarıyla bu saldırılar gerçekleşmeden önlendi. Bu saldırılar iş adamı görüntüsündeki karanlık bir kişi tarafından planlandı. Bu zatın babası da Hafız Esed’in babasıyla yakın arkadaştı. Maalesef Hatay’da ihanet içindeki bazı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları maşa olarak kullanıldı. CHP’ye yakın bir gazetenin şu an tutuklu muhabiri bu karanlık şahısla ilişki içindeydi. CHP vekilinin bir karabaşı bu karanlık senaryoda yer aldı. İki kez Şam’a giden CHP heyetinin rehberi Reyhanlı saldırısını planlayan kişinin ta kendisidir. CHP heyetlerini alan Lazkiye’ye götüren oradan Şam’a götüren hatta aynı fotoğraf karesinde yer alan şahıs Türkiye içindeki hain saldırıları planlayan şahıstır. İfadeler, fotoğraflar, delilleri şu anda yargının elindedir. CHP Genel Başkanı ve bazı arkadaşları boğazlarına kadar çamura batmış durumdadır. CHP Genel Başkanı, benim istihbarat teşkilatının elinde deve fotoğrafları yok otomobillerin fotoğrafları var. CHP Genel Başkanı’nın derhal tatmin edici açıklama yapmak zorundadır. CHP Genel başkanı ve arkadaşları derhal ama derhal istifa etmelidir."

    Demirel'e başsağlığı dilekleri

    9. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in eşi merhuma Nazmiye Demirel sebebiyle kendilerine rahmet diliyorum. Ailesine sabır ve başsağlığı temennilerimi iletiyorum.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow