hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Baydemir-Öcalan gerginliği iddiası

    Baydemir-Öcalan gerginliği iddiası
    expand

    Abdullah Öcalan'a ait olduğu öne sürülerek yayımlanan bir açıklamada, "Silahlı mücadele miadını doldurmuştur" diyen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in "kendi ölüm fermanını imzaladığı" belirtildi.

    Abdullah Öcalan HADEP, DEP, DEHAP ve sonrasında da DTP'ye dönüşen Kürt siyaseti geleneğine defalarca müdahele etti.

    Her defasında parti yöneticilerinin konuşmaları ve siyasi duruşları, o müdahale için yeterliydi.

    Bir örnek Diyarbakır'ın eski Belediye Başkanı Feridun Çelik'ti. Öcalan Çelik'i istememiş, "Osman'ı oraya getirsinler" demişti.

    Osman Baydemir ise bir avukat ve İnsan Hakları Derneği yöneticisiydi. Adeta belediyenin başına tayin olmuştu.

    Feridun Çelik ise bu atamaya itiraz ederek, bağımsız aday olacağını açıklamış ama nedense sonra vazgeçmiş ya da vazgeçirilmişti.

    Baydemir dönemi

    Bu gelimelerden sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna Osman Baydemir oturdu.

    Baydemir bu dönemde yaptığı kimi açıklamalarla kamuoyunun tepkisini çekti, ancak kendi tabanı ve parti içinde giderek sivrildi.

    KCK operasyonuna ise en sert ve en garip tepki yine ondan geldi. Baydemir sözlerinin arkasında olduğunu belirterek, "Bu üslubu kullanmak şart oldu" dedi.

    Ancak bu dönemde ortaya çıkan bir ses kaydı Baydemir'in bütün bu tepkilerine karşın, KCK tarafından adeta yargılandığını ortaya koydu.

    O yargılamada Baydemir, örgüt tarafından bir kınama cezasına çarptırıldı. Ancak süreç Baydemir'in özeleştirisi ve kınama cezası ile bitmedi.

    Gözler Baydemir'deydi. Kürt sorununda silahların miadını doldurduğu açıklamasını Öcalan bu defa, "Haddini aşmak" diye nitelendirdi. Öcalan'a göre artık Baydemir'in önünde üç seçenek kalmıştı:

    - Derhal istifa eder, gider Diyarbakır'da o AKP'ye yakın STK'larda çalışır.

    - Kapsamlı, samimi bir özeleştiri verir, görevinde kalır.

    - Gider evinde oturur, işine gücüne bakar.

    Fidan'ı kimler, neden hedef aldı?


    Bu arada Abdullah Öcalan'ın Osman Baydemir'le ilgili yaptığı öne sürülen açıklamada, Hikmet Fidan örnek gösteriliyor.

    Açıklamada, "Osman Baydemir yanlış yapmamalıdır. Yoksa onu kurtlara yem yaparlar. Şunun farkında olmalılar, onlara bu tip çıkışlar yaptırılarak PKK'ya öldürtmek mi istiyorlar! Hikmet Fidan'ın öldürülmesinde de benzer durum vardır" denildi.

    Hikmet Fidan, 6 Temmuz 2005'te Diyarbakır'daki evinin önünde ensesinden tek kurşunla öldürülen Kürt siyasetçi...

    Hikmet Fidan'ın ölümü tarihe karanlık bir cinayet olarak geçti.

    Hikmet Fidan, 12 yıl aktif siyaset yaptı. Siyasetle uğraştığı dönemde Abdullah Öcalan'la sıkça ters düştü. Çünkü PKK'nın eylemlerini eleştiriyordu. Hatta PKK'nın dağa çıkma çağrılarını da reddetti. "Legal platformda mücadeleyi seçtiğini", silahların gölgesinde siyaset yapılamayacağını söyledi.

    Öyle de oldu. Ta ki genel başkan yardımcısı olduğu HADEP kapatılıp, adı siyasi yasaklar listesine eklenene kadar.

    Fidan, ölümünden 5 ay önce kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nin kuruluş hazırlıklarının yapıldığı toplantıya katıldı. O toplantıdaki açıklamaları da çarpıcıydı.

    Fidan, "Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü mücadelesi verecek olan ama bunu iç yapısında tanımayan ve gerçekleştirmeyen bir hareketin başarılı olabileceğine inanmıyorum" demişti. Yani partiye katılmayı kabul etmedi.

    Fidan'ın PKK muhalifi bir partiyle ilişkisi olduğu da iddialar arasındaydı. Ama ailesi bu söylentileri yalanladı.

    Hikmet Fidan öldürüldüğünde gözler PKK'ya çevrildi. Fidan'ın yakınları cinayeti PKK tetikçilerinin işlediğini savunuyordu.

    Hikmet Fidan'ı öldürdükleri gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıkların da PKK'dan ayrılan üst düzey yöneticiler olduğu öne sürüldü.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow