hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Davutoğlu: "Şiddetin her türlüsü lanetlenmeli, kınanmalı"

    Davutoğlu: Şiddetin her türlüsü lanetlenmeli, kınanmalı
    expand
    KAYNAKCNN TÜRK Haber Merkezi

    Başbakan Ahmet Davutoğlu, gazetecilere yönelik saldırıları değerlendirdi. "Şiddetin her türlüsü lanetlenmeli, kınanmalıdır" diyen Başbakan, Ahmet Hakan'ın koruma talebinin yerine getirilmesinde hukuki prosedür nedeniyle gecikme yaşanmasının hata olduğunu söyledi. Davutoğlu, "Koruma hemen verilmeliydi. Talimat verdim, bundan böyle prosedür beklenmeyecek" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kanal 7 televizyonunda gündeme dair soruları yanıtladı.

    Bugünkü siyasi tabloya ve anketlere bakıldığında AK Parti'nin olmadığı bir hükümetin imkansız olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "İnşallah tek başına hükümet olacağız ama başka bir ihtimal olsa da AK Parti mutlaka lokomotif olacak. Şu andaki bütün veriler tek başına iktidarımıza işaret ediyor. Tabii rehavet göstermemiz mümkün değil. Dolayısıyla bizim vadederken diğerlerinden farkımız şu: Diğerleri sorumluluk taşımadıkları bir gün için vadediyorlar. Biz ise 2 Kasım'da yapacağımız şeyi vaat etmek zorundayız. Biz yapmadığımız zaman bizden hesap sorulur ama iktidar olamayacak birine, olmamış olan birine 'niye bu vaadi verdin' diye hesap sorulmaz" diye konuştu.

    "CHP ve HDP'nin vaatlerini abartılmış buluyorum"

    Bu seferki CHP ve HDP'nin seçim vaatlerini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:

    "Biraz fazla abartılmış olduğunu düşünüyorum. Eğer bir etkisi olmuş olsaydı Cumhuriyet Halk Partisi herhalde yüzde 25'lerde daha önceki bulunduğu oranlara takriben kalmazdı. Yani çok büyük bir etkisi kitlesel düzeyde olmuş olsaydı, vaatler önemlidir ama halkımız oy verirken sadece vaatlere bakmaz, güven ve istikrara bakar."

    "YSK'nın yetkisi var"

    Seçim sandıklarının taşınması ile ilgili tartışmalara ilişkin Davutoğlu, "Anayasa'nın 79. maddesi ile Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) verilen net bir yetki var. Belli şartlarda YSK sandıkların nerede, hangi mekanda olacağı ile ilgili nihai yetkiye sahip" dedi.



    Davutoğlu, "Şartlar neyi gerektiriyorsa ona karar veriliyor. Türkiye'de de şu anki şartlar neyi gerektiriyorsa ona karar verilir. Buna YSK karar verir. Biz AK Parti olarak YSK'nin verdiği kararı hukuken de doğru buluruz, o kararın gereğini de yaparız" diye konuştu.

    AK Parti istediği için YSK'nın böyle bir karar vermediğine işaret eden Davutoğlu, kararın tamamen YSK'ya ait olduğunu belirtti.

    Hürriyet gazetesi ve Ahmet Hakan'a yapılan saldırılar

    Davutoğlu, Hürriyet Gazetesi ve Ahmet Hakan'a yapılan saldırılarla ilgili de şunları söyledi:



    "Türkiye bir hukuk devletidir. Muhatap kim olursa olsun yapılan suçtur hem de büyük bir suçtur. Star'a Akit'e ya da Ahmet Hakan'a... Kim oldukları önemli değil. Şiddetin her türlüsü lanetlenmeli, kınanmalıdır. Hukuk çerçevesinde de sorumlular yakalanmalıdır. İlkesel tutum varken, olayın mahiyeti araştırılırken hükümeti suçlamak doğru değil. Bu konu üzerine gidildi ve sorumlular yakalandı.

    Koruma meselesini iner inmez sordum. Daha önce istenmemiş. 10 gün önce istenmiş. 2 gün önce de son yazı onaylanmış. Koruma hemen verilmeliydi. Ama bunun bir hukuki prosedürü var. 'Hemen vereceksiniz' o arada da prosedür tamamlanacak. Hepsine geçmiş olsun dileğimi iletiyorum. Bana ne kadar karşı olurlarsa olsunlar, onun yanındayım bu konuda yine de.

    Şunu ifade edeyim. Bir yaklaşım da şu: Gazetecilere, gazetelere olursa tepki şunlara olursa hükümet suçlanır demek de doğru değil. Bu tür saldırılara karşı ilkeli bir duruşumuz var."

    "Rusya Hama'da sivilleri öldürdü"

    Rusya'nın Suriye'de gerçekleştirdiği hava operasyonlarını da değerlendiren Davutoğlu, Esad'ın bütün katliamlarına sessiz kalan Rusya'nın tek taraflı olarak dışarıdan bir müdahale ile Hama'da, Humus'ta sivilleri öldürdüğünü söyledi.



    Rusya'nın, Türkiye'ye DAEŞ'e karşı operasyon yapacakları şeklinde bildirimde bulunduğu aktaran Davutoğlu, Moskova ve New York'ta Putin'le yaptığı görüşmelerde de aynı şekilde konunun gündeme geldiğini ifade etti.

    Davutoğlu, Dışişleri Bakanı'nın da New York'ta Putin'le görüşme yaptığını, kendisinin bilgi aldığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise Putin'le telefonla görüştüğünü belirterek, "Herkesle görüşüyoruz. Suriye'de sivillere yönelik her operasyon DAEŞ'in güç kazanmasına sebebiyet verir. Burada uluslararası toplumun büyük vebalı var" dedi.

    İran ve Rusya'nın, Suriye'ye yabancı müdahalelere karşı olduklarını söylediğini aktaran Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Rusya'nın ya da İran'ın, Suriye ile yerli bir ilişkisi mi var? Suriye'ye en fazla yakın olan biziz. Biz dahi ne kadar dikkatli bir politika takip ettik, yani ulusal çıkarlarımız zedelendiği yerde müdahale ettik. Rusya'nın ya da İran'ın, Suriye ile ulusal çıkar anlamında, bu anlamda bir şeyi yok.

    Defalarca söyledik, 'bir insani konularda, iki teröre karşı mücadelede, üç savaş suçlarında anlaşalım'. Şunu veya bunu desteklememiz önemli değil. Esad istiyorsa savaşı, onu da cezalandıralım, muhalefet yapıyorsa onu da DAEŞ yapıyorsa onu da.

    Esad'a karşı da tavır koyan, DAEŞ'e karşı da tavır koyan bir tek biz varız. Birileri DAEŞ'e karşı tavır koyuyor sadece, birileri Esad'a karşı, biz ikisine de karşı tavır koyduk, koyuyoruz. DAEŞ'e de ilk darbeyi 2013 yılında biz vurduk, daha DAEŞ ortada yokken. Dolayısıyla Türkiye ilkeli bir tutum takındı, bunu da sürdürecek."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow