hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İstanbul bayram namazı saat kaçta? - İstanbul'da Pazar günü hava durumu (25 Haziran)

    İstanbul bayram namazı saat kaçta - İstanbulda Pazar günü hava durumu (25 Haziran)
    expand

    İstanbul'da bayram namazı 25 Haziran'da saat kaçta kılınacak, Ramazan Bayramında İstanbul'da hava durumu nasıl olacak? Ramazan Ayı'nda son oruçlar bugün açılırken, yarın Ramazan Bayramı kutlanacak. Diyanet İşleri Başkanlığı bayram namazı saatini "Ramazan İmsakiyesi" üzerinden açıklarken, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, bayramın birinci günü hava sıcaklığını açıkladı. 25 Haziran'da, İstanbul'da güneşli hava hakim, yaz sıcaklığı kendini gösterirken, Cuma gününe kadar hava güneşli olması bekleniliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul'da bayram namazı vakti, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklandı. Kutsal ayların sonuncusu olan Ramazan Ayı, bugünden itbaren sona ererken. Ramazan Bayramı 25-26-27 Haziran günlerinde kutlanacak. Şeker Bayramı olarak bilinen bu üç gün, ptt, bankalar, hastaneler (Acil servis açık), noter kapalı olacak. Öte yandan bayramın birinci günü sıcaklık 29 derece, nem oranı yüzde 52 olması bekleniliyor. Yağış beklenmiyor. Haziran ayının sonuna kadar gökyüzü güneşli ve açık olacak.

    İstanbul bayram namazı saat kaçta - İstanbulda Pazar günü hava durumu (25 Haziran)

    İstanbul 2017 bayram namazı saati kaçta kılınacak?

    Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenen bayram namazı saati, sabah namazından 1 saat sonra kılınacak. Bayram namazı saati, 06:19

    BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR?

    Bayram namazları ikişer rekattır. Cemaat şartı vardır. İmam okuduğu sureleri dışından =cehren okur. Ezan ve kamet getirilmeksizin, imam iki rekat Ramazan veya Kurban Bayramı namazına diye; cemaat de aynen imam gibi, hangi bayram namazını kılıyorsa o bayram namazına niyet eder ve imama uyduğunu söyler. Şöyle ki: Niyet ettim Allah rızası için iki rekat Ramazan Bayramı namazını kılmaya, uydum imama der. İmam ve arkasından cemaat "Allâhü ekber" diyerek iftitah tekbiri*ni alır. Arkasından hep birlikte eller bağlanır ve gizlice "Sübhaneke" okunur. Sonra imam açıktan, cemaat sessizce arka arkaya üç tekbir alır. Her tekbirde eller kulak hizasına kadar kaldırılır ve arkasından aşağıya indirilir. her iki tekbir arasında da üç defa "sübhanallah" diyecek kadar durulur. Üçüncü tekbirin ardından eller bağlanır ve imam gizlice "eûzü besmele" çeker. Arkasından açıktan Fatiha ile bir sure okur veya en az Kur`an`dan üç ayet veya üç ayet miktarı bir ayet okur. Bunları okuduktan sonra hep beraber "Allahü ekber" diyerek rukûa gidilir. Normal namazdaki gibi rukû ve secdeler yapıldıktan sonra ayağa kalkılır ve eller bağlanır. Yine imam içinden gizlice besmele çeker. Açıktan Fatiha ve bir zammı sûre okuduktan sonra, tekrar "Allahü ekber" diyerek üç defa tekbir alınır. Her tekbirde, birinci rekatta olduğu gibi eller kaldırılır ve tekbir aralarında yine üç defa `sübhanallah` diyecek kadar durulur. Tekbir aralarında eller bağlanmayıp aşağıya salıverilir. Dördüncü tekbiri de imam açıktan; cemaat gizli alarak, rukûa giderler. Normal bir namazdaki gibi, rukû` ve secdelerden sonra oturulur. "Ettehıyyatü.." "Allahümme salli ve Bârik" duaları ile "Rabbenâ âtina.." duaları okunduktan sonra iki tarafa selâm verilir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İmam hutbede bayrama dair ne tür bilgiler verir?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Namaz bu şekilde tamamlandıktan sonra, hatib hutbeye çıkar ve oturmadan, hutbesine başlar. Bayram hutbelerine tekbir ile başlanır. Hatib Ramazan Bayramı hutbesinde, fıtır sadakasına dair; Kurban Bayramı hutbesinde ise kurban kesmenin adabına ve teşrik tekbirlerine dair bilgiler verir.

    RAMAZANA DAİR ÖNEMLİ SORULAR CEVAPLAR BİLGİLER İÇİN İÇİN TIKLAYINIZ

    İSTANBUL İmsakiye

    Hicri TarihMiladi TarihİmsakGüneşÖğleİkindiAkşamYatsı
    1 Ramazan 143827 Mayıs 2017 Cumartesi03:3605:3013:0817:0420:3322:18
    2 Ramazan 143828 Mayıs 2017 Pazar03:3505:2913:0817:0520:3422:19
    3 Ramazan 143829 Mayıs 2017 Pazartesi03:3405:2913:0917:0520:3522:21
    4 Ramazan 143830 Mayıs 2017 Salı03:3305:2813:0917:0520:3622:22
    5 Ramazan 143831 Mayıs 2017 Çarşamba03:3205:2813:0917:0520:3722:23
    6 Ramazan 14381 Haziran 2017 Perşembe03:3105:2713:0917:0620:3722:24
    7 Ramazan 14382 Haziran 2017 Cuma03:3005:2713:0917:0620:3822:25
    8 Ramazan 14383 Haziran 2017 Cumartesi03:2905:2613:0917:0620:3922:27
    9 Ramazan 14384 Haziran 2017 Pazar03:2805:2613:0917:0720:4022:28
    10 Ramazan 14385 Haziran 2017 Pazartesi03:2805:2613:1017:0720:4022:29
    11 Ramazan 14386 Haziran 2017 Salı03:2705:2513:1017:0720:4122:30
    12 Ramazan 14387 Haziran 2017 Çarşamba03:2605:2513:1017:0720:4222:31
    13 Ramazan 14388 Haziran 2017 Perşembe03:2605:2513:1017:0820:4222:32
    14 Ramazan 14389 Haziran 2017 Cuma03:2505:2513:1017:0820:4322:32
    15 Ramazan 143810 Haziran 2017 Cumartesi03:2505:2513:1117:0820:4322:33
    16 Ramazan 143811 Haziran 2017 Pazar03:2405:2513:1117:0920:4422:34
    17 Ramazan 143812 Haziran 2017 Pazartesi03:2405:2413:1117:0920:4422:35
    18 Ramazan 143813 Haziran 2017 Salı03:2405:2413:1117:0920:4522:35
    19 Ramazan 143814 Haziran 2017 Çarşamba03:2305:2413:1117:0920:4522:36
    20 Ramazan 143815 Haziran 2017 Perşembe03:2305:2413:1217:1020:4622:37
    21 Ramazan 143816 Haziran 2017 Cuma03:2305:2413:1217:1020:4622:37
    22 Ramazan 143817 Haziran 2017 Cumartesi03:2305:2413:1217:1020:4622:38
    23 Ramazan 143818 Haziran 2017 Pazar03:2305:2513:1217:1020:4722:38
    24 Ramazan 143819 Haziran 2017 Pazartesi03:2305:2513:1217:1120:4722:38
    25 Ramazan 143820 Haziran 2017 Salı03:2305:2513:1317:1120:4722:39
    26 Ramazan 143821 Haziran 2017 Çarşamba03:2305:2513:1317:1120:4822:39
    KADİR GECESİ
    27 Ramazan 143822 Haziran 2017 Perşembe03:2405:2513:1317:1120:4822:39
    28 Ramazan 143823 Haziran 2017 Cuma03:2405:2613:1317:1120:4822:39
    29 Ramazan 143824 Haziran 2017 Cumartesi03:2405:2613:1417:1220:4822:39
     
    25 Haziran 2017 Pazar Ramazan Bayramının 1.Günüdür

    Bayram Namazı : 06:19

     

    Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı resmi web sitesinde, "Başkan'dan mesaj" bölümünde 2017 Ramazan'a dair mesaj paylaştı. Prof. Dr. Görmez, Müslümanların Ramazan ayında kendilerini sorgulaması gerektiğini yazdı. İşte Prof. Dr. Mehmet Görmez'in Ramazan mesajı:

    Yeni bir Ramazana sevinçle, heyecanla, umutla kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Zamanı yaratan ve bereketlendiren, bizi mübarek aylara ulaştıran Rabbimize sayısız hamd ü senalar olsun. “Mübarek Ramazan ayına kavuştunuz. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır.” (Nesâî, Sıyam, 5) buyuran Sevgili Peygamberimize salât ü selâm olsun. Ramazan, İslâm’ın rahmetle yoğrulmuş adaletini, bilgi ve hikmetle bütünleşmiş ahlâkını bütün insanlığa anlatan bir rahmet ayıdır. Ramazan mağfirettir, takvadır, taattir, hasenattır, kurbettir. Ramazan, Cenab-ı Hakk’a yakın olma mevsimidir. Ramazan, müminlerin oruç sayesinde önce kendi nefislerini dünyevî zevke ve iştaha karşı sınırlayarak arındırdıkları, sonra da toplumsal yardımlaşmanın ve dayanışmanın bilincine erdikleri aydır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ORUÇ TUTARKEN SAHURA KALKMAK ŞART MI?

    Ramazan alışageldiğimiz koşturmanın, stresin, dünya telaşının içinde bir an durup düşünmemizi, irkilmemizi, kendimize ve çevremize bakmamızı sağlar. “Nereye gidiyorsunuz?!” diye sorar. Bu haliniz nedir? Bu gidişat nereyedir? Toparlanmamız ve istikamet bulmamız için bizlere yeni bir can, yeni bir hayat, yeni bir nefes getirir. Yeryüzünü mabede dönüştürür; iradelerimizi eğiten bir mektep, nefislerimizi terbiye eden bir okul olur. Bu yüzden Ramazan, her bir Müslüman’ın hasretle beklediği, derin bir tefekkürle kendisiyle yüzleştiği, hayata ve kâinata ilişkin tutum ve alışkanlıklarını sorguladığı bir hesaplaşma ayıdır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Din-i mübin-i İslâm’ın medeniyet anlayışı iyi ve güzel ilişkiler ağı üzerine bina edilmiş, bu ilişkiler bizzat Sevgili Peygamberimiz (sas) tarafından ilmek ilmek dokunmuştur. İyiliği ve güzelliği, unuttuğumuz ve ihmal ettiğimiz nice değeri bizlere hatırlatan Ramazan, Resul-i Ekrem’in sünnet-i seniyyesi ile taçlanır. Bu şerefli ay, ibadetin lezzetine erdiğimiz, teravihin secdelerinde, mukabelenin ayetlerinde, sahurun bereketinde buluştuğumuz aydır. Bu mübarek günler, kötü alışkanlıklara son verme; hayırdan, haktan, hakikatten, adaletten yana yeni sayfalar açma; ahlâkımızı güzelleştirme günleridir.

    ORUÇ İÇİN NASIL NİYET EDİLİR?

    Ramazanın şifalı elleri, yaralarımızı sarar, dertlerimize derman olur. Bu ay zarafet, ülfet, şefkat ve inayet ile dertli gönülleri imar edip, kırık kalpleri onarma zamanıdır. Ramazan, yara alan kardeşliğimizi tedavi etme, “gönüller yapma” zamanıdır. Selamı, selameti, affı, merhameti, saygıyı ve sevgiyi tüm toplumda tesis etmek isteyen müminler için Ramazan ne büyük bir ilahi fırsattır!

    Her sene bir ay hanelerimizi şereflendiren bu misafire “Hoş geldin ya şehr-i Ramazan” derken, onun bizi etkilemesine, kendimizle buluşturmasına, değerlerimizi hatırlatmasına müsaade edelim. Şatafatla, eğlenceyle, reklam ve israfla geçen günlere ve gecelere Ramazanın ihtiyacı olamaz! Oysa bizim Ramazanın huzuru, vakarı ve maneviyatı ile olgunlaşacak günlere ve gecelere çok ihtiyacımız var… O halde biz onu dönüştürmeden onun bizi değiştirmesine izin verelim. Sonra da bu kutlu değişimi bütün bir yıla taşıyalım.

    NİYET ETMEDEN ORUÇ TUTTUM, KABUL OLUR MU?

    Ramazan, iyilik kervanlarının yola çıktığı aydır. Bu ay bize şunu hatırlatır: İyiliğin sınırı, hududu olmaz; sayısı, hesabı tutulmaz. İyilik; kişinin kendisine, Rabbine, dinine, ailesine, akrabalarına, fakirlere, yoksullara, kimsesizlere, yurtsuzlara, mültecilere, sokak çocuklarına, yetimlere, yaşlılara, kimsesizlere, dullara, düşkünlere kısacası bütün insanlara, mahlûkata, yeryüzüne, gökyüzüne ve bütün eşyaya yapılır. İyilik kervanına katılmak ise, tanıdığımız ya da tanımadığımız ama kardeş bilip bağrımıza bastığımız müminlerle lokmamızı paylaşmak, yanı başımızdakilerin ihtiyacını fark edebilmek, dünyanın dört bucağına yardım eli uzatmak, çok uzaklarda da olsalar birileri açken tok yatmamak, insanlığın huzur ve barışı, birlik ve dirliği için elimizden geleni yapmaktır.

    Başkanlığımız, her yıl Ramazan ayında kaybolmasını istemediğimiz yüce bir değerimizi toplumumuzun gündemine taşımaya, bu konuda ortak bir bilinç oluşturmaya ve dikkatleri bu hususa teksif etmeye çalışmaktadır. Bu yıl seçmiş olduğumuz tema, sadece ülkemizin değil bütün dünyanın ihtiyaç duyduğu bir husustur: Gönül birliği. 2016 yılı Ramazan ayının teması “Gelin Gönüller Yapalım, Gelin Gönüller Onaralım, Bu Ramazan ve Her Zaman” sloganıyla beş başlık halinde idraklere sunulacaktır.

    • Gelin Bize Sığınan Kırık kalpleri Onaralım

      Hicret yurdu olarak anılmayı hak eden ülkemiz, mülteci misafirleriyle bir Ramazanı daha karşılamaktadır. Yıllar yılı aynı tarihi, kültürü, coğrafyayı ve değerleri paylaştığımız iki buçuk milyona yakın Suriyeli mülteci bizlerle birlikte oruca niyetlenip, mescide koşacaktır. Şimdi, Yüce Rabbimizin “Müminler, ancak kardeştir.” (Hucurat, 10) ayetiyle bizleri kardeş ilan ettiği mazlum ve mağdur muhacirlerimize ensar olma vaktidir. Ramazan, mülteci kardeşlerimizin maddi ihtiyaçları için elbirliğine, manevi ihtiyaçları içinse gönül birliğine gitme zamanıdır. “Birbirlerine acımakta, birbirlerini sevmekte ve birbirlerine şefkat göstermekte, müminlerin tek bir vücut gibi olduklarını görürsün!” (Müslim, Birr, 66) buyuran Sevgili Peygamberimizin tanımladığı gibi tek yürek, tek bilek, tek ümmet olma zamanıdır. Gönlümüzün kapılarını Allah’ın bu biçare misafirlerine açalım. Kötü duyguların, art niyetlerin, fesat dillerin bizi ayrıştırmasına izin vermeyelim. Ramazanın kardeşlik bağlarımızı güçlendirmesi için gayret gösterelim.
    • Gelin Minik Yüreklere Merhem Olalım

      Ne acıdır ki, insanlığın vicdanını kaybettiği, merhamet damarlarının kuruduğu, kalplerin katılaştığı bir dönemden geçiyoruz. Son 30 yılda İslam coğrafyasında 11 milyon Müslüman katledilmiş ve 150 milyon çocuk yetim kalmıştır. Yetim feryatları yeryüzünü kuşatmışken kulağının üstüne yatmak, huzur içinde uykuya dalmak mümkün olamaz. Sadece yetimhaneler açıp çeşitli maddi imkânlar sunmak da yetimle ilgilenme sorumluluğunu ifa etmede yeterli değildir. Aksine Yetimler Yetimi bir Peygamberin ümmeti olarak bizlere düşen, bu yavrularımızın mahzun gönüllerine dokunmak olmalıdır. Her biri cennetin anahtarları olan yetimlerimizi Ramazanda yalnız bırakmayalım, sevgiyle başlarını okşayalım, onları şefkatle bağrımıza basalım. “Ben ve yetime kol kanat geren kimse cennette böyle (yan yana) olacağız.” (Buhârî, Talak, 25) buyurarak işaret parmağıyla orta parmağını gösteren Allah Resûlü’nün müjdesine nail olalım.
    • Gelin Koca Yüreklere Saygı Duyalım

      Zamanın son demleri, ömrün sonbaharı olan yaşlılık, güçten düşen insanın her zamankinden daha fazla ilgiye ve bakıma muhtaç olduğu dönemdir. Aslında yaşlıyla ilgilenen kimse, ondan ziyade kendisine iyilik eder. Yaşlının gönlünü alan, rızasını kazanan kimse kendi gönül dünyasını ihya eder. Hele bir de bu yaşlılar hasretle yolumuzu gözleyen anne-babamız ise, onlara sunulacak hürmet ve ikrama paha biçilemez. Ramazanda Sevgili Peygamberimizin “Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar.” (Tirmizî, Birr ve sıla, 75) tavsiyesini hatırlayalım. Yılların yüküyle yaşlanmış yürekler için umut, güven ve rahmet olalım.
    • Gelin Yüreğimizdeki Engelleri Kaldıralım

      Eşref-i mahlûkât olarak yaratılan insanın bir yaratılış gayesi vardır. Bu gaye kulluktur, kulluk ile imtihandır. Farklı şekillerde de olsa her birimizin hayatı imtihan basamaklarıyla doludur. Yokluğun imtihanı olduğu kadar varlığın da bir imtihanı vardır. Yüce Allah bazen verdikleriyle imtihan ettiği gibi bazen de vermedikleriyle imtihan eder. Engelli kardeşlerimiz de Rabbimizin vermedikleriyle imtihan olmaktadırlar. Engelli olmaları rızay-ı ilahiye, huzur ve kemale ulaşmalarına engel olmayan bu kardeşlerimizle Ramazan ikliminde buluşalım. Fiziksel ve duygusal desteğimizi, sevgi ve güler yüzümüzü, ikram ve duamızı onlarla paylaşalım. “Âmâya rehberlik etmen, sağır ve dilsize anlayacakları bir şekilde anlatman, ihtiyacı olanın ihtiyacını gidermesi için ona yol göstermen, derman arayan dertliye yardım için koşuşturman, koluna girip güçsüze yardım etmen, konuşmakta güçlük çekenin meramını ifade edivermen sadakadır.” (İbn Hanbel, V, 152) buyuran Hz. Peygamberin nasihatine uygun davranalım.
    • Gelin Gönüller Yapalım

      Ramazanın manevi atmosferinde mültecileri, yetimleri, yaşlıları ve engellileri hatırladığımız gibi toplumun diğer ihtiyaç sahibi olan kesimlerini de unutmayalım. Gönüller inşa etme niyetimizi her an canlı tutalım. Huzurevlerinde kalan 24 bin yaşlımızı, toplumumuzun yetimleri sokak çocuklarımızı, yoksulluğunu belli etmeden onuruyla, izzetiyle yaşayan ihtiyaç sahiplerini, vatanımızın uğrunda canını feda eden aziz şehitlerimizin emaneti olan eşlerini ve yavrularını, terörden dolayı evlerini, yurtlarını, işlerini terk etmek zorunda kalan, maddi ve manevi anlamda zarara uğrayan tüm kardeşlerimizi hatırlayalım. Onların halleriyle hâllenelim, boynu bükük gözü yaşlı kalmalarına izin vermeyelim. Gelin, gönüller yaparak oruçlarımıza güç katalım! Gelin, gönüller yıkarak oruçlarımızı bozmayalım, oruçlarımızı yaralamayalım! Ailemizle, akrabalarımızla, komşularımızla, Müslüman kardeşlerimizle öyle bir Ramazan geçirelim ve o Ramazanın manevi etkisini bütün bir yıla yayalım ki, gönlü kırık, yüreği buruk, kalbi parçalanmış kimse kalmasın. İftarlarımız, sofralarımız mağdur ve mazlumlarla şenlensin. Cenab-ı Rabbü’l-âlemîn her birimizi bu ayın fazl u kereminden, rahmet ve bereketinden feyiz alanlardan eylesin!

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow