"Bunların arasında bizim laboratuvarımızda süt ve süt ürünlerinde; peynirde natamisin bulunması… Anti bakteriyel bir madde. Süt yağı harici yağ bulunması, bu hayvansal yağ olduğu gibi, bitkisel yağ da olabiliyor" diyen Yunus Bayrak, şöyle devam etti:"Pide harcı, lahmacun harcı, sosis, salam, kıymada kanatlı eti rastlanabiliyor. Veya histolojik olarak sakatatlar tespit ediliyor, baş eti bulunabiliyor. Sebze ve meyve ürünlerinde pestisit oranları bazı ürünlerde yüksek çıkabiliyor. Meyve çaylarında, zayıflama çaylarında örnek olarak sibutramin çıkabiliyor. Enerji içeceklerinde sildenafil çıkabiliyor. Alkollerde, özellikle sahte üretim alkollerde metil alkole rastlayabiliyoruz. Mikrobiyolojik olarak bazı ürünlerde patolojik olarak mikroorganizmalar, örneğin salmonillaya rastlanabiliyor. Çay, baharatlarda, kabuklu ürünlerin bir kısmında aflatoksin gibi mikotoksinlere rastlanabiliyor. Bunlar, 2019 yılında bakanlığımızın ifşa ettiği ve bizim laboratuvarımızda da tespit ettiğimiz uygunsuzluklar. Bunları iki başlıkta toplayabiliriz, birincisi insan sağlığına zararlı olan, mevzuat limitlerinin üzerinde olduğu için, bir diğeri ise insan sağlığını zararı yoktur ama tüketiciyi aldatıyor. Kıymada veya sosis salamda kanatlı etinin bulunması. Tek başına kanatlı etinden bu tip bir ürün üretildiğinde mevzuat açısından risk teşkil etmese de, kırmızı etten üretildiğinde sosis salamda bunun bulunması hile amaçlı oluyor. Sağlık açısından değil ama hileli gıda açısından tüketici ekonomik anlamda aldatılmış oluyor." SULTANGAZİ'DEKİ SUCUKLARBayrak, “Sultangazi'de ele geçirilen sucukları zaten bizim laboratuvarımıza almaya gerek yok. Gözle görülür durumda çok yüksek miktarda küf var. Zaten laboratuvar analizlerinde fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik anlamda gözle görülmeyen ve laboratuvarda çalışmaya gerek duyulan konularda analizler yapılır. Zaten gıda denetçileri eğitim almış, konusunda uzman bakanlık personeli. Onlar yerinde tespitle gereken işlemleri yapmışlardır." dedi.