"İKİ ÖRNEĞİN ARASINDAYIZ"
Prof. Dr. Ceyhan, Güney Kore örneğini hatırlatarak sosyal izolasyonun tam sağlanması ve kimsenin evden çıkmaması halinde salgının 2 ay içinde bitebileceğini söylüyor ve ekliyor: “Biz, verdiğim 2 örneğin arasında bir yerdeyiz. Maalesef insanların yarısı kurallara uymadı (iş nedeniyle dışarı çıkmak zorunda kalanları kastetmiyorum). Halen de kurallara uymayanlar var. İki arada durduğumuz için de salgının ne zaman biteceğini söylemek çok zor. Sokağa çıkma yasağı ya da sıkıyönetim ilan etmeden de alınacak sıkı tedbir ve denetimlerle bu iş çözülebilir. Ama insanların bilinçlenmesi şart. Yoksa ufuk karanlık.”
"YAZ GELİNCE SALGIN BİTMEYECEK"
Prof. Dr. Ceyhan hava sıcaklığı arttıkça (haziran-temmuz gibi) virüsün kendi kendine yok olacağı algısının ise yanlış olduğunu söylüyor. Ceyhan “Bu salgının bitmesinin hava sıcaklığı ile ilgisi olmayacak. Ya şansınıza virüs bir mutasyona uğrayacak, bulaşma özelliğini kaybedecek ya da siz işi şansa bırakmayacak tüm önlemlerinizi alacaksınız” diyor.İtalya’dan, İspanya’dan daha kötü duruma gelecek ülkeler olduğunu söyleyen Ceyhan’a ‘Biz o ülkelerden biri miyiz?’ diye soruyorum. Cevabı net: “Bu, tamamen insanların alınan önlemlere ne kadar uyacağına bağlı. İtalya ve İspanya hiç önlem almamış ülkeler değil ama bakın insanlar kurallara uymadı ve ne oldu? İpin ucunu kaçırdığınız zaman nereye gideceği belli olmaz. Sonra alınacak önlemler de pek işe yaramaz. Hep şunu düşünmek lazım. 1 gün sonra bu salgını kontrol etmek bugünden sonra daha zor olacak. Öbür gün yarından daha zor olacak. Vaka sayısı arttıkça iş zorlaşıyor. 2 bin kişiyi toplumdan izole etmek başka 10 bin kişiyi başka.”