Meksikalı geline Türkiye'den seslendi: Çağrı'yı yakmayın

Yaklaşık üç yıl önce ABD’ye yerleşerek, Meksikalı Evelyn Saldivar ile evlenen 30 yaşındaki Çağrı Üre, 9 Mayıs’ta trafik kazasında yaşamını yitirdi. Meksikalı eş, “Vasiyeti böyleydi” diyerek, Üre’yi krematoryumda yakıp küllerini ABD’ye gömmek için sosyal medyada bağış kampanyası başlattı. Üre’nin Marmaris’teki ailesi ise “Böyle bir vasiyeti yoktu” diyerek, cenazeyi Türkiye’ye getirmek için çabalıyor.

Haberin Devamı

Türkiye’de aşçılık yapan 30 yaşındaki Çağrı Üre, okumak ve mesleğini yapmak için ABD’ye giderek, Kaliforniya’da Santa Ana şehrine yerleşti. ‘Charlie’ adını kullanmaya başlayan Üre, bir süre aşçılık yaptı sonra sigortacılık şirketinde işe girdi. İş yerinde tanıştığı Meksika asıllı Evelyn Saldivar ile evlendi. Çağrı Üre,
9 Mayıs’ta motosikletiyle evine giderken, uyuşturucu madde kullandığı belirlenen bir sürücü tarafından ezildi. Üre, olay yerinde hayatını kaybetti.

YARDIM KAMPANYASI

Marmaris’te yaşayan anne Hülya ve baba Mehmet Üre’yi arayan Evelyn Saldivar, eşinin cenazesini Türkiye’ye göndereceğini söyledi. Saldivar, daha sonra bu fikrinden vazgeçti, “Bu, onun vasiyetiydi” diyerek eşinin cesedini yakıp küllerini ABD’ye gömme kararı aldığını bildirdi. Krematoryum ve defin masrafını karşılamak için Instagram ve Facebook’ta bağış kampanyası başlatan Saldivar, araba ve bisiklet yıkama, yiyecek, içecek kermesi gibi etkinlikler düzenledi. Takipçilerini kitlesel fonlama sitesine yönlendiren Saldivar “Bir dolar bile olsa bağış yapanlara teşekkür ediyorum. Sevdiklerinize daha sıkı sarılın ve onlara, sevdiğinizi söyleyin. Birlikte olduğumuz iki yıl beş ay boyunca ben onun bunu bildiğinden emindim” dedi.

Haberin Devamı

‘TÜRKİYE’DE GÖMMEK İSTİYORUZ’

Marmaris’te öğretmenlik yapan anne Hülya Üre, Hürriyet’e şunları söyledi: “Gelinimiz ilk görüşmede bize ‘Aşkımı göndereceğim’ dedi. Sonra iletişime geçmedi. Sürekli kermes düzenliyor ve yardım kampanyaları yapıyor. ‘İki ailenin de ihtiyacı var’ diyor. Oysa bizden onay almadı. Oğlumun cesedini yakacakmış. Gelinim bize, ‘Küllerinin bir kısmını ve bazı eşyalarını size gönderirim’ diyor. Oğlumun böyle bir vasiyeti yoktu. Yazılı vasiyeti olsa bile umurumda değil. Kimsenin yasası umurumda değil. Çocuğumu burada istiyorum. Usullerimize göre defnetmek istiyorum. Çocuğumun toprağını avuçlamak, başında ağlamak istiyorum. ABD’ye gitmek ve cenazeyi almak istiyoruz. Maddi gücümüz bulunmuyor. Devletimizin yardım etmesini istiyoruz.”