Hepimiz merakla Normalleşme ne zaman? sorusunun yanıtını bekliyoruz. Osman Müftüoğlu, normalleşme takviminin ayrıntılarını Hürriyet'teki köşesine taşıdı. İşte o yazı...İşimiz gücümüz aksadı. Korktuk, sıkıldık, bunaldık. Ve daha pek çok nedenle bu tatsız sürecin bitmesini, yavaş da olsa salgının etkisinin azalmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanımız da bu haklı isteğin farkında. Geçtiğimiz günlerde normalleşmenin kademeli olarak yakında başlatılabileceğini, zamanlamaya da vaka sayılarına göre şehirlerdeki yetkililerin karar vereceğini açıkladı. Doğrusu da bu olur. Normalleşme için her il, ilçe, hatta kasaba, belde ve köy gayrete gelmeli, çaba göstermeli, günlük vaka sayılarını düşürmeye çalışmalıdır. PEKİ, VAKA SAYILARINDA BİR HEDEF, BİR SINIR VAR MI? Uzmanlara göre var! Peki, o rakam ne? Yanıtı kutu 1de. Uzmanlara göre vaka sayısının 100 binde 50nin altına düştüğü yerlerde normalleşme adımları yavaş yavaş atılabilir. Rakam 25in altına düştüğünde de kademeli normalleşmeye rahatlıkla geçilebilir. Kısacası, kademeli normalleşmede de Hak eden kazansın cümlesiyle özetlenebilecek bir durum söz konusudur. Sağlığımıza ilişkin veriler her zaman, her yaşta önemlidir. Kan basıncımız ne durumda, kilomuz nasıl, bel çevremiz genişliyor mu, nabzımız ne düzeyde... Bunlar bilmemiz gereken ilk değerlerdir. Ama en az onlar kadar önemli başka değerler, rakamlar da var. Üstelik Bizim kanımız yalan söylemez cümlesini hatırlarsak bu rakamların önemi daha iyi anlaşılır. Peki neler var o değerler parametresinin ilk 15inde? Merak ediyorsanız -ki sadece merak etmekle kalmayıp ya bir kenara not alın ya da kesip saklayın- 2 numaralı kutuyu dikkatle incelemenizi öneriyorum. İLK 51. DEMİR: Demir seviyeniz 50nin üzerinde olsun. (Mümkünse 100-150 aralığına yerleşsin)2. FERRİTİN: 50nin altına inmesin. (100ün üzerinde olmasına gayret edilsin)3. HEMOGLOBİN: 12.5 rakamının altına düşmesin. (14-15 aralığı harikadır)4. HEMATOKRİT: Alt değer en az 35 olsun. (37 ve üstü hedeflensin)5. D VİTAMİNİ: 50nin üzerine çıksın. (70i bulmalı, 100ü aşmamalı) İKİNCİ 51. AÇLIK ŞEKERİ: 100ü geçmesin. (85-95 aralığı hedeflenmeli)2. AÇLIK İNSÜLİNİ: 5ten az olsun. (2-3 aralığına yerleşmeli)3. İNSÜLİN DİRENCİ: 2.5ten düşük kalmalı. (1.7 ve altı hedeflenmeli)4. TRİGLİSERİD: 150yi aşmamalı. (100ün altı iyidir, 75in altı mükemmeldir)5. HDL (İYİ KOLESTEROL): 55ten yüksek olsun. (45in altına inmemeli, 35in altına inince metabolizma dikkatle incelenmeli) ÜÇÜNCÜ 51. TSH: 2.5ten az olmalı. (3.5 ve üzerine asla müsaade edilmemeli)2. ÜRİK ASİT: 5in altında kalmalı. (6yı geçince telaşlanmalı)3. GGT: 30un altında tutulmalı. (40ı geçince dikkate alınmalı)4. LDL (KÖTÜ KOLESTEROL): 100ün altında olmalı. (150yi aşmamalı)5. HOMOSİSTEİN: 8in altı ideal, 10un altı şüpheli, 12nin üzeri tehlikeli rakamlardır. Süreç Sedat Erginin merak edip 20 yıl önce 20 Şubatta neler oldu? sorusunun cevabını araştırmasıyla başladı. Sevgili Sedat araştırmasını sürdürürken 19 Şubat 2001 Pazartesi günkü Hürriyetin sürmanşetinde gördüğü 70 yaş artık orta yaş! başlığını doğal olarak önce benimle, sonra da yaşlanma sürecinin iddialı meraklısı Ertuğrul Özkök ile paylaştı. Detaylar şunlar: Haber rahmetli Yener Süsoyun 9. Cumhurbaşkanı S. Demirel ile yaptığı bir mülakatı takiben benimle gerçekleştirdiği sohbetin özetinden ibaretti. O sohbette Bilimsel verilere göre insan ömrü 120 yaşa göre planlanmış gibi görünüyor. Ama biz hijyenik önlemler, geliştirilen yeni sağlık avantajları (aşılar, antibiyotikler, statinler vb ilaçlar, tansiyon hapları) ve daha pek çok kazanımımızı kötü beslenme, aşırı stres, hareketsizlik, kalitesiz uyku, içki, sigara gibi alışkanlıklar nedeniyle hakkıyla kullanamıyoruz. Ama yine de 50 yıl önce insan ömrünün son günleri ve yaşlılık hikâyesinin dip noktası kabul edilen 70 yaş, 2000 yılından itibaren orta yaş haline gelmiştir. Yaşlıyız diyebilmemiz için -kendimize iyi bakmayı becerebilirsek eğer- 80in üstüne çıkmamız lazım demiştim. Ayrıca rahmetli Yener Süsoya 2030dan itibaren insan ömrü daha da uzayacak demiş, sağlık için TOP 10u da kutu 3teki şekilde özetlemiştim. * İyi bir gece uykusu.* Hareketli bir hayat.* Stresi az bir yaşam.* Düzenli su tüketimi.* Sigara ve alkolden uzaklaşma.* Dengeli beslenme.* Kendine iyi bakma.* Düzenli sağlık kontrolü.* Doğal takviyelerden faydalanmak.* Gerekli değilse ilaç kullanmamak.