hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Öfke kontrolü eğitimi alan eşler değişiyor

    Öfke kontrolü eğitimi alan eşler değişiyor
    expand

    Kadına karşı şiddetle mücadeleye yönelik kanun gereği zorunlu olarak verilen "Öfke Kontrolü Eğitimi"ni alan erkekler, "geçimsizlik", "kıskançlık", "iletişimsizlik" gibi sorunlarını çözüyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın çıkardığı "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun" gereğince hakkında hüküm kurulmuş şiddete yönelik davranışları olan kişilere "Öfke Kontrolü Eğitimi" veriliyor.

    2014 yılından itibaren yürütülen çalışmalardaeşine şiddet uygulamış erkekler, sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimci ve öğretmenlerden oluşan ekiplerce eğitime alınıyor. Eğitimler bireysel ve grup görüşmeleri olarak sürdürülüyor.

    Bize şiddet uygulayıp "Oh rahatladım" diyordu

    Eğitimin ardından çevresiyle daha uyumlu davranışlar sergileyen erkekler, sakin bir hayata adım atarak eşleriyle aralarını düzeltiyor. 

    Öfke Kontrolü Eğitimi’nin katılımcıların eğitim durumu genellikle ilkokul düzeyinde. Yaş ortalaması ise 35-50 arasında ve katılımcıların büyük çoğunluğu aktif bir iş hayatına sahip.

    "İstismar kişilik bozukluğudur"

    Sosyal Hizmet Uzmanı Umut Yaşar Göç, proje kapsamında "Şiddetin kadın ve çocuk üzerindeki etkileri, şiddetin suç olup olmadığı, şiddeti nereden öğreniyoruz, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın kavramı, erkeklik kavramı, iletişim nedir, nasıl birbirimizi daha iyi anlarız gibi konuları anlatıldığını” belirtti. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Özellikle erkeklerde duygu konusu üzerine çalıştıklarını anlatan Göç, erkeklerin duygularını yansıtma ve yönlendirmede çekimser davrandıklarını söyledi.

    19 yıl ormanda saklandı

    Göç, "2 yıldır bize 415 mahkeme kararı geldi, bunların 206'sıyla çalıştık, devam edenler de var. Yaklaşık 14 grup çalışması, 60'a yakın bireysel görüşme yaptık." dedi.

    Eğitime katılan erkeklerin çoğunda, "haksızlığa uğrayan, hırpalanan benim ama bu cezayla ben karşı karşıya kalıyorum" düşüncesinin hakim olduğunu, erkeklerin “Şiddet uyguluyorum ama bunun bir gerekçesi var' diye düşündüklerini belirtti.

    Anlamlandırma, mantığa büründürme durumu var. 'Böyle öğrendim, atamdan dedemden böyle gördüm' gibi savunma halleri bulunuyor." bilgisini aktardı.

    "Bunun ahlakla ilgili bir yanı yok"

    Programa katılanların bildikleri ile eğitimde öğrendikleri arasındaki farka dikkati çeken Göç, "duygusal, psikolojik, sözel şiddet" kavramlarının büyük çoğunlukla eğitimde öğrenildiğini aktardı. Göç, ruh sağlığı sorunu ve madde bağımlığı alışkanlığı olanları eğitime dahil etmediklerini söyledi.

    Göç, eğitim programı öncesinde ve sonrasında mağdur kadınlarla görüştüklerini, çalışmayı yaptıkları erkeklerin durumlarına ilişkin de takip yaptıklarını aktardı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Gönüllü başvurup eğitim almak isteyenler var"

    Çocuk Gelişim Uzmanı Selda Koç Toklu da evlilikleri ya da birliktelikleri devam eden erkeklerin eşleriyle telefonda görüşmeler yaptıklarını, eğitim alan kişilerin iletişim konusunda çabaladıklarını, çocuklarına ilgilerinin arttığını söyledi.

    Mağdur kadınlardan biriyle yaptığı görüşmeyi anlatan Toklu, "Eskiden bakkala bile gidemiyordum, izin vermiyordu. Artık bakkala gidebiliyorum' dedi. Bu belki bizim için çok küçük bir şey ama onun için çok büyük bir anlamı var." ifadesini kullandı.

    Mahkeme zoruyla eğitime geldikleri için kişilerin ilk günlerde olumsuz olan duygularının zamanla değiştiğini ve olumlu devam ettiklerini dile getiren Toklu, mahkeme kararlarının dışında gönüllü başvurup eğitim almak isteyenlerin de bulunduğunu vurguladı. 

    "Bu benim için bir olgunlaşma devri" 

    Eşiyle yaptığı tartışma sonucu eğitim almaya başlayan Davut Karer, eğitim sürecinin ardından çevresinden değiştiğine ilişkin olumlu tepkiler aldığını belirtti. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Karer, "Eşim ve kendi ailem 'Çok geçimsizsin, seninle yaşanmaz' diyorlardı. Özellikle son iki haftada bu tür tepkileri hiç almıyorum. Bu benim için bir olgunlaşma devri gibi. Çevrem benim değiştiğimi söylüyor bu da beni mutlu ediyor." dedi. 

    "Artık eşimle ortak kararlarımız, düşüncelerimiz var"

    Evli ve bir çocuk babası olan Kenan Targu ise, eğitimin son haftasına girdiklerini ve kendisinde bazı değişiklikler

    fark ettiğini, artık çevresiyle daha uyumlu davranışlar sergilediğini anlattı.

    Fabrika işçisi olan Targu, "Eşimle kavgalarımız azaldı. Çocuğumla ilişkilerim her zaman iyiydi. Dik başlı, agresif biriydim. Artık eşimle ortak kararlarımız, düşüncelerimiz var, konuşabiliyoruz ve anlaşabiliyoruz. İletişimimiz güzel. Çalıştığım yerde de eğitimde öğrendiklerimi arkadaşlarıma aktarıyorum." dedi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow