Kazanı, kendisinin Bıçakçılar Çarşısı’ndan aldığını söyleyen sanık Sami Y., "Olay günü malzemelerini aldığım aşureyi kazanda yapacaktım. Onlar kazanı kullanıyordu. ‘Bu kazan benim’ dedim. Kazanı çekiştirdiler, bir arbede oldu, kazanı bana vermediler. Bu esnada oğlum Nuri, başıma balta ile vurdu. İkinci kez vurmak isterken ben engel oldum. Dışarıdan evin bahçesine komşumuz Kürşat Ç, geldi, bizi ayırdı. Ben böyle ikinci bir olay yaşanır diye, üst katta bulunan dededen kalma tüfeği alıp, aşağıya indim. Babam Nuri Y., elimdeki silahı almak istedi. Bu sırada tüfeğin kabzası kırıldı. Dışarıda bulunan oğlum Nuri yeniden içeriye gelip, tam bana balta ile vurmak isterken, ben geri gider düşüncesiyle tüfekle havaya ateş ettim. Üzerime gelince ateş ettim ve oğlum yere düştü. Olan evladıma oldu, keşke onun yerine ben ölseydim ama ölümden korktum. Annem bizi mahvetti. Aslan gibi çocuğumdu. Panikle hareket ettim ve çok pişmanım. Ben bunları hak etmedim" dedi.
'KAYINPEDERİM ÜST KATTAN TÜFEĞİ ALIP, AŞAĞIYA İNDİ'
Olayda eşini kaybeden Gizem Y. (27) ise "Olay günü eşim, eşimin dedesi ve babaannesi ile kazanda biber salçası yapacaktık. Eşim odunları kesti. Odunları kazanın altına koyup, yaktı. Kayınpederim, ‘Bu kazan benim, kullanamazsınız’ diyerek, çekiştirdi. Eline baltayı alıp, dedem ile babaanneme vurdu. Belinden bıçağı çıkardı. Bu sırada dedem ile babaannem yere düşmüştü. Kayınpederim eşime de balta ile vurdu. Komşumuz gelip, sakinleştirdi. Kayınpederim üst kata çıkıp, tüfeği alarak, yanımıza geldi. Bana, eşim için ‘Onu öldüreceğim’ diye bağırdı. Ben de dışarıya çıktım. Çocuklarım ağlamaya başladı. Ben de soğuk hava deposuna gidip, yardım istedim. Sonra arka taraftan iki el silah sesi geldi. Orada bulunan kişiler, beni içeriye göndermek istemeyince, sürüne sürüne kapının yanına gittiğimde eşimin yerde kanlar içinde yattığını gördüm. Kayınpederim belinden beyaz bir şey (tahra) çıkardı. Elindeki tahra ile eşime vurmak isterken, boğuştukları sırada tahranın ucunun çarpması sonucu yaralanmış olabilir" diye konuştu.