Şanlıurfa'da katıldığı bir çalıştayda suyun israfına karşı mesaj vermek isteyen Vali Güngör Azim Tuna, dil kuralları açısından hatalı da olsa Türkçe'ye yeni bir tabir kazandırdı: "Su istismarı". Valisi Tuna, "Birilerinin suyu istismar etmesine asla müsaade edemeyiz. Bu da farklı bir cinayettir. Buna göz yumamayız" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Şanlıurfa İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Tarımsal Üretimde Basınçlı Sulama Sistemlerinin Önemi ve Kullanımının Yaygınlaştırılması Çalıştayı"nın katılımcılarından biri de Vali Güngör Azim Tuna'ydı. Burada konuşan Vali Tuna, sulamada alınacak önlemlerin stratejik önemine ve suyun tasarruflu kullanımına işaret etti. Ancak Vali Tuna'nın konuşmasındaki bir cümlede kullandığı tabir dikkat çekti: "suyun istismar edilmesi"

"Oğlum İsmail" cezasız kalmadı

Vali Güngör Azim Tuna, "Elimizde çok kıymetli bir su hazinesi var ve birilerinin bunu istismar etmesine asla müsaade edemeyiz. Bu da farklı bir cinayettir" dedi.

Konuşmasında aslında suyun israf edilmesine yani boşa harcanmasına yönelik mesaj vermek isteyen Vali Tuna'nın kullandığı istismar sözcüğü, Türkçe'de nesneler için değil, insanlar için kullanılıyor ve "birinin iyi niyetini kötüye kullanma", "sömürme" anlamını taşıyor. Türk Dil Kurumu'nun Güncel Sözlüğünde tanımı bu şekilde verilen istismar sözcüğü, ceza kanununda da "cinsel istismar", "çocuk istismarı" gibi bazı suç fiillerini tarif eden tabir olarak kullanılıyor.

Vali o maili kabul etti

Valinin su israfına değindiği ancak "suyun istismarı" diye bir tabirin de müellifi olduğu konuşmasındaki mesajı şu şekilde:

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Suyun tasarruflu kullanılarak verimin artırılması çok önemlidir. Su, her geçen gün daha da stratejik bir konuma geliyor. Günümüzde salma sulama yönteminden vazgeçilmesi gerekiyor. Bu yüzden bizde üreticilerimizin modern sulama yöntemlerini kullanmaları yönündeki çalışmaları destekliyoruz. Devlet olarak bize düşen bu işin yönetimini ve denetimini iyi yapmaktır. Görevler ve yetkiler ne şekilde paylaştırılmış olursa olsun, bu işin paydaşları çoktur. Kurallara uymayanlara yaptırılacak uygulamalar çok önemlidir. Elimizde çok kıymetli bir su hazinesi var ve birilerinin bunu istismar etmesine asla müsaade edemeyiz. Bu da farklı bir cinayettir. Buna göz yumamayız. Suyun har vurup harman savrulmasına sessiz kalamayız. Devlet olarak üzerimize düşeni yapacağız. Bu işi başkalarına devrederek işin içinden kurtulamayız. Denetim görevlerinin iyi yapılması gerekiyor. Bu işin bir tarafı da eğitimdir. Eğitim vererek, kurallara uymayanlara ceza yazarak bu düzeni işletmeye çalışacağız.”