"Süleyman Soylu fotoğrafı ile Ogün Samast fotoğrafı mukayese edilebilir mi?"
Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ahmet Hakan, son günlerde tartışılan Süleyman Soylu ile mezarlık saldırısına katılan bir kişiyle çekilen fotoğrafı değerlendirdi. Ahmet Hakan'ın "Süleyman Soylu fotoğrafı ile Ogün Samast fotoğrafı mukayese edilebilir mi?" başlıklı yazısından bir bölüm;
OGÜN SAMAST FOTOĞRAFI neydi?
*
Şuydu:
Hrant Dink’i vuran Ogün Samast yakalanmış, karakola çekilmişti. Karakolda polisler, “Aslanım benim, sen kahramansın” falan diyerek katilin sırtını sıvazlamışlardı. Aynı polisler, katilin eline Türk bayrağı tutuşturup poz vermişlerdi. Kahkahalar, kutlamalar, şen şakrak tavırlar falan... Mide bulandıran bir katil sevicilikti söz konusu olan. Türkiye’nin içine düştüğü bataklığı ortaya koyuyordu.
*
SÜLEYMAN SOYLU FOTOĞRAFI nedir?
*
Şudur:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine saldırı olayını haber alır almaz olay yerine koşuyor. Olay yerine yakın bir karakolda Aysel Tuğluk’la görüşüyor. Ardından olayla ilgili görüntüleri izliyor. Üç buçuk saatlik çalışmanın ardından olaya karışanların tümünün gözaltına alınması emrini veriyor. Tam karakoldan çıkarken mahalle eşrafından birileri kendisiyle fotoğraf çektirmek istiyor. Çektiriyor. Ancak daha sonra fotoğraf çektirenlerden birinin mezarlığa saldıran güruh içinde yer aldığı ortaya çıkıyor.
*
Süleyman Soylu fotoğrafının en net, en önemli, en çarpıcı tarafı şu:
Süleyman Soylu ile fotoğraf çektiren adam, mezarlık saldırganı olduğu anlaşıldıktan hemen sonra yapılan operasyonla gözaltına alınıyor.
Ve o adam, hâlâ gözaltında!
*
Yani Ogün Samast olayında olduğu gibi...
- Bir sırt sıvazlama yok.
- Bir kahraman muamelesi yok.
- Bir “aferin benim aslanıma” falan yok.
Anında gözaltı var gözaltı.
İçişleri Bakanı ile fotoğraf çektirmek, herifi kurtaramıyor yani.
*
Peki ortada hiç mi sorun yok?
Olmaz olur mu?
*
Mesela...
Bu adamın, mezarlık saldırısına katıldıktan hemen sonra elini kolunu sallayarak ta karakola kadar gelebilecek cesareti kendinde bulabilmesi sorunu var.
*
Mesela...
Aynı adamın, olayın hemen ardından ülkenin İçişleri Bakanı’nın ta yanı başına kadar sokulabilmesi ve Bakan’la fotoğraf çektirebilmesi sorunu var.
*
Sonuç?
Sonuçta olan şu:
- Kendilerini iktidarın yanında hizalayanlar, bu sorunları hiç mi hiç gündeme getirme gereği duymadan sadece gözü kapalı Süleyman Soylu müdafaası yaptılar.
- Kendilerini iktidarın karşısında hizalayanlar ise “İçişleri Bakanı, mezarlık baskını yapan adamın sırtını sıvazladı. Aynı Ogün Samast olayı gibi” dediler.
*
Bu iki yaklaşım, aynı ölçüde problemli, aynı ölçüde hakkaniyetsiz, aynı ölçüde propagandist...
Ve bugün bu ülkenin en önemli sorunu işte bu iki yaklaşım arasında sıkışıp kalmak...
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.
SON DAKİKA
- 00.27
Türk havacılığının altın çağı! Bayraktar AKINCI, TEBER'le tam isabet!
- 00.26
Erdoğan ile Özel ne zaman görüşecek?
- 00.19
Son dakika haberi: Filistin'in BM üyeliğini ABD veto etti
- 23.43
Türkiye ile Tanzanya arasında 6 anlaşma imzalandı
- 23.07
Mehmet Uçum’dan yüzde 50+1 iddialarına yanıt
- 23.01
Eylem Tok soruşturmasında yeni gelişme! 1 kişiye tahliye
EN ÇOK OKUNANLAR
16 milyon emekliyi ilgilendiriyor: Zam oranları ve taban maaş ne olacak? 'Masada 3 formül var...'
Tatiliniz zehir olmasın! Ev sahipleri ve kiracılar dikkat! '100 bin TL cezası var'
Duygu Nebioğlu, Metin Akpınar, Uğur Dündar, Suphiye Orancı! Türkiye konuşuyor: 'İbrahim Tatlıses'in filminde oynamış'
Altında rekor tazelenecek mi? Uzman isimden dikkat çeken yanıt
Listenin zirvesindeki model belli oldu! İkinci el otomobil piyasasında son durum