hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    'Ya evlenirsin ya ölürsün' demişlerdi, okula dönecek

    Ya evlenirsin ya ölürsün demişlerdi, okula dönecek
    expand

    Diyarbakır’da, 17 yaşındayken tecavüz sanığıyla evlenmek zorunda bırakılan K.Ç.’ye Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile Bakanlığı sahip çıktı. Genç kız, yaşadığı olayın duyulmasıyla bırakmak zorunda kaldığı lise eğitimine dönecek. Fatma Betül Sayan Kaya'nın gönderdiği heyet K.Ç'yi evinde ziyaret etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı, iki erkeğin tecavüzüne uğrayan ve bir tecavüzcüsüyle ‘imam nikâhı’yla evlenmek zorunda bırakılan Diyarbakırlı K.Ç. için devreye girdi.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın talimatıyla Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nden bir heyet dün K.Ç.’nin evine giderek görüştü. Bakanlık K.Ç. ile ailesine hukuki, psikolojik ve sağlık desteği verileceğini açıkladı. Aile, yaşam koşullarının iyileştirilmesi için ekonomik yardımdan yararlanacak.

    Milli Eğitim Bakanlığı da K.Ç.’nin başına gelenlerin okulunda duyulması nedeniyle başka bir lisede okuma talebi ve eğitim koşullarının iyileştirilmesi için harekete geçti.

    Kızını erkeklerle konuştu diye vuran babaya 'haksız tahrik indirimi' istemi

    Sanığı hapisten kurtaran düğün oyunu

    K.Ç aile meclisinin “Ya evlenirsin ya ölürsün” kararıyla tecavüzcülerden V.B. ile 20 bin TL başlık parası karşılığında imam nikâhıyla evlendirilmişti. Tecavüz davasında yargılanan damadın, düğün fotoğraflarını mahkemeye gönüllü birlikte olduklarının delili olarak sunmasıyla iki sanık da beraat etmişti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tecavüz sanığını hapisten kurtaran düğün oyunu

    Mahkemeye 'bu düğün düzmece' demiştik

    Kadın hakları dernekleri ve hukukçular, düğün fotoğraflarının mahkemeye delil olarak sunulmasıyla, tecavüz davası sanıklarını serbest bırakan mahkeme kararına tepki gösterdi.

    Avukat Burak Göncü (K.Ç.’nin avukatı): Verilen karar, haksız ve hukuka aykırı. Sanıklar, K.Ç.’nin yaşından ve bölgenin hassasiyetlerinden yararlanarak bir evlilik düzmecesi kurarak şikâyetinden vazgeçmesine sebep oldular. Bu durum sanıkların tutuksuz yargılanmasına sebep oldu. K.Ç., kandırıldığını fark ettikten sonra şikâyetine devam etti. Fakat mahkeme toplum vicdanı takdirini kullanması gerekirken sanıklar hakkındaki şikâyetten vazgeçilmesi sebebiyle düşme kararı verdi. Her iki sanık, önce tahliye olup tutuksuz yargılanıyor, biri düzmece düğün yapıyor. Düğün fotoğraflarını delil olarak mahkemeye sunduktan sonra “İşimiz bitti. Zaten sahipsiz” diyor, kızı evden kovuyorlar. Mahkeme de mağdurenin sahipsizliğine sahipsizlik katan bir karar veriyor. Oysa ikinci celsede mahkemede K.Ç.’nin aile baskısı nedeniyle konuşamadığı için mahkeme salonunu boşalttık, bu düğünün düzmece olduğunu anlattık. Ama yargı, kamu davası olarak davanın sürmesine karar vermek yerine sanıklar hakkında K.Ç.’nin şikâyetten vazgeçmesini neden göstererek davanın düşmesine karar verdi. Kadın hâkimin şerh oyu da verilen kararın adaletsiz ve hakkaniyetten uzak olduğunu ortaya koyuyor. Bu kararın Yargıtay’dan döneceğini umuyorum.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow