Bu kararın meslek lisesi ve diğer liselerdeki öğrencileri nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz ve puanlarda bir oynama öngörüyor musunuz?
Puanlamalarda oynamadan ziyade yeni puanlar oluşacak. Şu anda sınavsız geçiş kontenjanı (SGK) ile öğrenci alan bölümlerde Orta Öğretim Başarı Puanı ve yerleştirme öncelikleri yer alıyor. Bu değişiklikle birlikte oluşan puanlarda meslek lisesi öğrencileri arasında puansal anlamda bir uçurum olmayacaktır. Bunun bir örneğini yalnızca meslek lisesi öğrencilerine ayrılan kontenjanlardan öğrenci alan MTOK bölümlerinde görmekteyiz. MTOK bölümlerinin puanları YGS ile öğrenci alan bölümlere göre daha düşük. Bunun nedeni ise Meslek Lisesi öğrencilerini akademik alt yapılarının birbirine yakın olmasıdır. Lise eğitimlerinde mesleki uygulamalardan kaynaklı akademik derslerin müfredatta dağılımı tüm öğrenciler için aynı. Okul dışında ek bir takviye alarak ÖSYS’ ye hazırlanan öğrenci sayısı şu anda puanları yükseltecek sayıda değil. Dolayısıyla YGS’ de belirlenen baraj puanın üstüne çıkmak için yapılacak olan akademik hazırlık zorlayıcı olacaktır ama puanlar korkulduğu kadar yüksek olmayacaktır meslek lisesi mezunları için. Eğer MTOK uygulaması gibi değil de her bölüme ortak kontenjandan öğrenci alınırsa tüm bölümler için geçerli olmamakla birlikte sağlık bölümleri gibi çok tercih edilen bölümlerin puanları yükselecek ve bu durum Meslek Lisesi öğrencilerini zorlayacaktır.
Bu kararın alınmasındaki asıl hedef; sektörün aradığı, arzuladığı iş gücünü oluşturmak şeklinde belirtildi. Siz bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Sektörün aradığı iş gücü tanımını doğru anlamak lazım. Sektör sadece mesleki bilgiye sahip olan mezunu değil, akademik anlamda da gelişmiş mezunu istiyor. İdeal olan doğru olan hem mesleki hem de akademik anlamda donanımlı mezunlarımızın sayısının artmasıdır. Bu anlamda bu kararın alınmasını sağlıklı ve doğru buluyorum. Lise mezunu olan tüm öğrencilerin özellikle YGS’de belirli bir düzeyde başarılı olacak akademik alt yapıya sahip olması gerekiyor. YGS konuları temel konular ve tüm liselerde 9. Ve 10. Sınıfta öğrencilerin gördüğü konulardan oluşuyor. Meslek lisesi mezunu da olsa ülkemizde her lise mezununun örneğin Türkçe testindeki okuduğunu anlama sorularının en azından yarısını çözebilmesi gerek. Okuduğunu anlayan, anladığını sözlü ya da yazılı ifade edebilen bir nesil yetişmeli. Ancak bu şekilde birbirimizi anlayabiliriz. Kararın alınmasında hata değil ama eksik olan yan ise bu tarz kararların zamanlamasının doğru planlanması gerekli. Öğrenci 4 yıl önce bu liseye yerleşirken sınavsız geçiş hakkı olduğu bilinciyle akademik derslerden çok mesleki derslere ağırlık veriyor. 4 yıl sonra ise planlanın aksine akademik dersler önem kazanıyor. Her ne kadar yukarıda belirttiğim gibi YGS’de öğrencinin lisede gördüğü ders ve konular yer alsa da öğrenci bu konuları öğrenmeye, pekiştirmeye ve sınavda bilgisini aktarmaya zaman bulabilmeli. Kararın bu yıl sınava girecek öğrencileri değil de şu anda 11. Sınıf olan ve seneye sınava girecek öğrencileri kapsaması öğrencileri, velileri ve eğitimcileri biraz olsun rahatlatacaktır. Diğer türlü sene ortasında alınan kararlar olumsuz etkiler doğurmaktadır.