hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    18 Mart mutabakatının yıl dönümü

    Türkiye ve AB arasında 2016 yılında imzalanan 18 Mart Mutabakatı 5. yılına giriyor. Türkiye, mutabakat imzalandığı günden bu yana tam anlamıyla uygulanmadı, Türkiye'nin ise beklentisi somut adım atılması. 5. yılında dokuz maddelik mutabakat ne diyordu? Yanıtı haberimizde.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İki taraf da güncelleme konusunda hem fikir ancak henüz somut adım yok. Türkiye ve AB arasında 2016 yılında imzalanan 18 Mart Mutabakatı 5. yılına giriyor. Türkiye mutabakat imzalandığı günden bu yana tam anlamıyla uygulanmadı, mutabakatın şartları yerine getirilmezken Türkiye de mutabakatın artık güncellenme vakti geldi diyor.

    Peki 18 Mart Mutabakatı ne diyordu? Tarafların mutabakat kapsamında atacağı adımlar nelerdi? 9 maddeden oluşan mutabakat, sadece göçmen değil ikili konuları da içeriyordu.

    Mutabakatın ilk maddesinde, 20 Mart 2016 tarihinden itibaren Yunan adalarına geçen tüm göçmenlerin Türkiye'ye iade edilmesi ve 2. madde ile de 1'e 1 formülü ortaya koyuldu. Bu formülle, Yunan adalarından Türkiye'ye iade edilen her bir göçmen için Türkiye'den bir Suriyeli göçmen Avrupa Birliği ülkelerinden birine yerleştirilecekti. Mutabakatın üçüncü maddesiyle, Türkiye AB'ye yasadışı deniz ve kara geçişlerini engellemek için her türlü tedbiri alacaktı. Dördüncü madde ile de düzensiz göç sona erdiğinde gönüllü insani kabul planı devreye sokulacaktı. Beşinci maddesi ise halen belirli kriterlere bağlanan vize serbestisi...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Mutabakat kapsamında, Suriyeliler için 3+3 milyar Avroluk yardım, Gümrük Birliğinin güncellenmesi adımları atılacaktı. Vize ve gümrük birliği adımları atılmadı. Suriyeliler için yardımın da 1 buçuk milyar avroluk kısmı projelendirme olmadığı gerekçesi ile verilmedi. Mutabakatın 8 maddesi ise Türkiye'nin AB üyelik sürecinin canlandırılması ve yeni fasılların açılması, Suriyeli mülteciler için sınırda güvenli yaşam alanları oluşturulmasıydı. Bugün güvenli bölge olarak da adlandırılan o süreç halen daha işletilemiyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow