Koronavirüs aşılamalarının hız kazanmasıyla "aşı pasaportu" tartışması gündemde. Bu uygulamada aşı yaptıran kişiler, salgın kısıtlamalarından muaf tutulabiliyor. Amerikan hükümeti aşı pasaportlarının ayrımcılığa yol açacağını, bu yüzden böyle bir uygulamayı desteklemeyeceklerini açıkladı. Ancak İngiltere ve Avrupa Birliği aşı pasaportu uygulamasına sıcak bakıyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Beyaz Saray, Amerika'daki "aşı pasaportu" tartışmalarına noktayı koydu. "Aşı pasaportu" uygulaması, koronavirüs aşısı yaptıran kişilerin salgın kısıtlamalarından muaf tutulmasını sağlayan bir sistem. Ancak uzmanlara göre bu toplumlarda büyük eşitsizliklere yol açabilir. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki, Amerikan hükümetinin aşı pasaportuna karşı olduğunu söyledi. "Federal bir aşı veri tabanı ya da herkesin aşı pasaportu taşımasını zorunlu kılacak bir yasal zorunluluk olmayacak. Özel ve kar amacı gütmeyen sektörler bu araçları kullanmayı planlıyor olabilir. Biz federal hükümet olarak yalnızca Amerikalıların kişisel bilgilerini ve haklarını korumak istiyoruz" dedi.

Amerika'nın net duruşuna rağmen dünyada birçok ülke aşı pasaportu fikrine sıcak bakıyor. Örneğin İsrail "yeşil izin" uygulamasını başlattı. Bu sayede ülkede 2 doz aşı yaptıran herkes salgın kısıtlamalarından muaf tutuluyor. İngiltere'de de "koronavirüs durum belgesi" uygulaması planlanıyor. Bu uygulamayla aşılanan, testi negatif çıkan ve koronavirüsü yakın zamanda atlatan kişilerin toplu etkinliklere katılabilmesi planlanıyor.

Ancak Dünya Sağlık Örgütü de aşı pasaportlarına çekimser yaklaşıyor. Halk sağlığı uzmanları aşıların bulaşmayı kesin olarak azaltmadığını söylüyor. Ayrıca uygulamanın aşılanan ve aşılanmayan nüfuslar arasında eşitsizliğe yol açacağının altını çiziyor.