hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Çernobil faciasının 34. yılı

    Dün Çernobil nükleer felaketinin 34. yılıydı. Tarihe en korkunç çevre felaketlerinden biri olarak geçen olay, sadece Ukrayna’yı değil, Türkiye dahil pek çok ülkeyi de etkiledi. Peki, bölgede hala risk sürüyor mu?

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    26 Nisan 1986. Bugün insanlık tarihine en korkunç felaketlerden biri olarak geçti. Sovyetler Birliği’ne bağlı olan Ukrayna’da, Kiev’in 130 kilometre kuzeyinde kalan, Çernobil Nükleer Santrali’nde büyük bir patlama meydana geldi.

    Santralin 4. Reaktöründeki patlama, Hiroşima’ya atılan atom bombasından 50 kat daha fazla miktarda, radyasyonun yayılmasına neden oldu. Radyoaktif yüklü bulutlar pek çok ülkeye yayıldı. Patlamanın etkisi, bir gün değil, yıllarca sürdü. Yüz binlerce çocuk sakat doğdu. Yüz binlerce kişi kansere yakalandı. Kimi araştırmalara göre, patlama dolaylı olarak, yaklaşık 200 bin kişinin ölümüne neden oldu.

    Çernobil’de nükleer facianın yaşandığı alan, bugün çelik kalkanla örülü. Radyoaktif maddelerin sardığı bölge ve çevresi terk edilmiş durumda. Tarıma ve yeni yapılaşmaya izin verilmiyor.

    Bölge son yıllarda tarihi ve turistik bir merkez haline geldi. Çernobil dizisinin de etkisiyle, 2019'da 124 bin kişi bölgeyi ziyaret etti. Ancak bu da uzun sürmedi. Ukrayna'da başlayan orman yangınları, Çernobil’e kadar ilerledi ve turistik yerlerin üçte biri kül oldu. Bu yangınlar nedeniyle, santral ve çevresindeki radyoaktif aktivitenin arttığı iddia edilmişti. Bölge de hala risk sürüyor mu sorusu gündeme geldi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    BBC’nin sorularını yanıtlayan Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi uzmanları, betonarme depolarda saklanan zararlı materyallerin yangın nedeniyle dışarı çıkma ihtimalinin düşük olduğunu söyledi.

    Uluslararası atom enerjisi ajansı da son raporunda, orman yangınlarının "havadaki radyoaktif partiküllerde tehlikeli bir artışa neden olmadığını" açıkladı. Raporda, ölçülen radyasyon seviyelerindeki artışın çok düşük olduğu ve insan sağlığı için risk oluşturmadığı belirtildi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow