İran'ın Nükleer programının mimarı Muhsin Fahrizade suikastıyla ilgili ilginç detaylar var. Saldırının nasıl düzenlendiğinden, hangi silahların kullanıldığına dair İran makamları birçok detayı paylaştı. Ancak o detaylar beraberinde pek çok soru işareti de getirdi. Peki suikast gerçekten de İran makamlarının aktardığı gibi mi düzenlendi?

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İran'da geçtiğimiz Cuma günü İran Nükleer Programının babası olarak kabul edilen Muhsin Fahrizade'ye düzenlenen suikast ile ilgili pek çok ancak bir o kadar da tutarsız bilgi var.

İran Resmi Ajansına göre, Tahran'ın batısındaki Absard şehri yakınlarında gerçekleşen suikast sırasında Fahrizaze'nin kurşun geçirmez aracında eşiyle seyahat ettiği, konvoyda 3 güvenlik aracı vardı.

Bu noktada Nissan marka bir otomobilde uzaktan kumandalı bir silah bulunuyordu ve bu araç Fahrizade'nin aracına 150 metre uzaklıktaydı.

Otomobilden ateş açılmaya başlandığında Fahrizade bulunduğu araçtan inerek hareket etmeye başladı. Bu sırada kendisine 3 kurşun isabet etti. Uzaktan kumandalı makineli tüfeğin bulunduğu Nissan marka araç da kendini imha etti ve tüm bunlar 3 dakika sürdü.

Bunlar İran Devrim Muhafızlarına bağlı Fars Haber Ajansının şu ana kadar suikaste dair aktardığı detaylar.

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani, bu açıklamasıyla soru işaretlerini daha da artırdı. Olayın gerçekleşeceğini bilmesine rağmen İran istihbaratını atlatabilen "Yeni ve profesyonel yöntem" neydi?

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Ali Şemhani buna dair de bazı ipuçları verdi.

"Maalesef bu, elektronik cihazlarla uzaktan kumanda kullanılarak düzenlenen oldukça karmaşık bir suikastti. olay yerinde kimse yoktu. ancak bazı ipuçları var."

ŞEMHANİ'NİN İŞARET ETTİĞİ UZAKTAN KUMANDALI SİLAH NEYDİ?

Bunu ilk duyuran İran'da Devrim Muhafızları bağlantılı Haber Ajansı Fars News olmuştu. Ajans olayda "Uzaktan kumandalı makineli tüfek" kullanıldığını açıklamıştı.

Uzaktan kumandalı makineli tüfek birçok filmde görülmüştü. En meşhuru da 1997 yapımı Çakal filmiydi.

Filmde bir keskin nişancı Amerika First Lady'sine suikast girişiminde bulunur. Bütün planı da First Lady kürsüde konuşurken, yakına park edilen bir araçta bulunan uzaktan kumandalı bir makineli tüfek ile ateş açmaktır.

Peki gelişmiş teknoloji ve uzaktan kumandalı bir makineli tüfek ile Fahrizade suikastini düzenlemek mümkün mü?

Silah uzmanları, bu iddiaların teknik olarak doğru olabileceğini belirtse de onlara göre, suikasti düzenleyenler yüksek başarısızlık riski ne nedeniyle bu yöntemi tercih etmez.

Uzmanlara göre, suikasti düzenleyenler değerli teknolojik aletleri, muhabere irtibat sistemlerini, uydu alıcılarını ve uzaktan kumandayla kullanılan bir silahı İran'a gizlice sokmalı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Tüm bu gizli işlemde bütün teçhizatların dikkat çekmemesi için tek tek sökülerek küçük parçalar halinde ülkeye girişi sağlanmalı. İran'a sokulduktan sonra tekrar birleştirilmeli. Ve tabii tüm bu teçhizatlar gizli bir yerde tutulmalı.

Ayrıca, operasyon sırasında hiçbir teçhizatta aksaklık yaşanmamalı. Bunun için teçhizat önceden birkaç kez test edilmeli. Bu da güvenlik birimlerinin dikkatini çekmeden yapılmalı.

Suikast sırasında bir iletişim sorunu, sıkışan bir silah, kendini imha eden bir parçanın patlamaması gibi bir aksaklık da yaşanmamalı çünkü olay yerinde o aksaklığı giderebilecek kimse olmayacak.

En küçük bir aksaklık suikastın başarısız olması, ayrıca bütün bu teknolojik ekipman ve silahların da İran istihbaratının eline geçmesi demek.

Tüm silah ve saldırı uzmanlarının üzerinde birleştiği tek konu ise, suikastın İran makamlarının anlattığı gibi gerçekleşmemiş olabileceği yönünde.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Çoğunun iddiasına göre, İranlı yetkililer kendi güvenlik zaaflarına yönelik eleştirileri hafifletmek için suikastın karmaşıklığını abartıyor olabilir.