hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Uluslararası dinleme skandalı... "ABD ve Almanya, Türkiye dahil 120 ülkeyi dinledi"

    Önce 2013 yılında CIA eski çalışanı Edward Snowden, ABD'nin Almanya Başbakanı Merkel'i dinlediğini belgelerle açıklamış, ancak ABD bunu reddetmişti. Şimdi Danimarka medyası, istihbarat raparlarından, ABD Ulusal Güvenlik Ajansının 2012-2014 arasında Almanya Başbakanı Merkel'i dinlediğini açıkladı. Şimdi Edward Snowden'dan ile başlayan ve Danimarka basını ile devam eden ABD'nin dinleme skandallarına bakalım.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Snowden 2013'te yaptığı itirafla tüm dünyayı sarsmıştı. Amerikan istihbaratı dünya liderlerini dinliyordu. Sıradan insanları da sadece konuşmalar yoluyla değil e-mailler ve mesajlaşmalarla takip edebiliyordu.

    Snowden 2013'te ABD Ulusal Güvenlik Ajansı NSA'in Almanya Başbakanı Merkel'i dinlediğini de açıklamıştı. O belgeler ABD ile Almanya arasında büyük krize neden olmuştu.

    Bu skandalın ardından liderler ve ülkeler dinlemeye karşı önlemlerini artırdı. Ancak tehlike öyle kolay bertaraf edilmiyor.

    Peki en üstün teknolojilerle korunan liderler nasıl oluyor da dinleniyor, "Çok sık kullanılan yerlere yerleştirilen böcekler dünya genelinde ve zaten modası hiçbir zaman geçmeyecek bir dinleme modeli. burada şöyle düşünülüyor olabilir.araçları uçakları sürekli ikamet ettikleri yerler ofisleri bunlar düzenli olarak bu yüzden taranıyor."

    Cep telefonları dinleme için en çok kullanılan araç, "Bir de işin teknolojik boyutu var malesef. Teknolojik boyutunda cep telefonları operatörler en büyük risk taşıyan bölgeler onun dışında yakınlarındaki danışmanları üzerinden dinlenen başkanlar da var. Dinleme şu şekilde gerçekleşiyor. Telefondaki bir zafiyetten yararlanıp dinleme gerçekleştirilebiliyor. Ve çok yakınınızdaki birinin telefonunu hackleyebilirseniz başkanın telefonunu çok rahat bir şekilde dinliyor olabilirsiniz. Onun dışında operatörler üzerinden dinleniyor olmak bu her zaman vardı. Özellikle dijital konuşmalar başkanlar bu yüzden dijital konuşmaları tercih etmezler. İnternet üzerinden yapılan ıp konuşmaları rahatlıkla taranıp dinlenebilir konuşmalar."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    ÜLKELER BU DİNLEMEMELERE KARŞI NASIL ÖNLEMLER ALMALI?

    Ülkelerin kendi yerli ve milli çözümlerini kullanıyor olmaları gerekiyor.AMerika bu konuda çok şanslı aslında çünkü kendi ürünlerini kullanılyorlar. Kendi telefonlarını kullanıyorlar. Türkiye daha şanssız kendi ürünlerini henüz geliştiremedi. Yerli ve millinin daha da yaygınlaşması gerekiyor çünkü kendi geliştirdiğiniz teknolojiye hakim olabilirsiniz. Kendi güvenlik standartlarınızı geliştirebilirsiniz diğer ülkelerin bunlara ayak uymasını sağlayabilirisiniz.

    2013 yılında Edward Snowden ABD'nin gizli dinleme faaliyetlerine yönelik yaptığı ifşaat sonrası, tüm okları üzerine çekmişti..

    ABD'de adil yargılanmayacağını düşünüp ülkeyi terk eden Snowden, başta Latin Amerika'ya kaçmayı düşünüyorken Wikileaks'in Julian Assange'ın tavsiyesiyle Rusya'ya gitti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Rusya’da havalimanında bir süre kaldıktan sonra Temmuz 2013'te 1 yıllık geçici siyasi sığınma hakkı aldı. Sürenin dolmasından sonra 1 Ağustos 2014'te 3 yıllık geçici oturum hakkı elde etti.

    22 Ekim 2020'de avukatının yaptığı açıklamaya göre Rusya, Snowden'a kalıcı oturma izni verdi.

    Snowden'ın Rusya'dan kalıcı oturma izni aldığı 2020'de bu kez Amerikan ve Alman İstihbarat örgütlerinin, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 120 ülkenin şifreli haberleşmelerini dinlediği anlaşıldı.

    Skandalı ortaya çıkaran Washington Post Gazetesi, Almanya'nın kamu haber kurumu ZDF ve İsviçre kanalı SRF.

    Ortaklaşa yapılan habere göre, Amerikan ve Alman istihbaratı, İsviçre şirketi Crypto AG'nin ürettiği ve 120 ülkeye sattığı cihazlar üzerinden gönderilen şifreli mesajları deşifre ederek bu ülkelerin ajanları, askerleri ve diplomatları ile kurduğu gizli haberleşmeleri dinledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dinleme soğuk savaş dönemi itibarıyla en az 2000'li yılların başlarına kadar sürdü.

    Alman İstihbarat Kurumu BND bu programdan 1990'lı yılların başında ayrıldı. CIA'in tam olarak operasyonlarına ne zaman son verdiği bilinmiyor.

    Haberde Alman istihbaratı BND'nin ise ABD'nin, İspanya, Yunanistan ve Türkiye gibi NATO müttefiki ülkeleri dinleme isteğine şaşkınlık duyduğu ifade ediliyor.

    Habere göre, şirketin edindiği kâr iki ülke tarafından bölüşüldü. Zamanla şirketin operasyonlarının daha iyi yürütülebilmesi için Almanya'nın Siemens'i, ABD'nin ise Motorola'yı devreye soktuğu aktarılıyor.

    Crypto şirketinin ürünleri halen dünyanın dört bir yanında farklı ülkeler tarafından kullanılmakta.

    VE BUGÜN

    2013 yılında eski CIA çalışanı Edward Snowden'ın ABD'nin Almanya Başbakanı Angela Merkel'i dinlediği açıklamasının bir benzeri, Danimarka istihbarat raporunda yer aldı ve Danimarka medyası tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.

    Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı NSA'in, Danimarka ile arasındaki kablo anlaşması aracılığıyla başta Almanya Başbakanı Angela Merkel olmak üzere çok sayıda Avrupalı üst düzey politikacıyı 2012-2014 yıllarında izlediği ortaya çıktı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Amerikalılar buna "Dunhammer" operasyonu diyordu.

    Danimarka Devlet Televizyonunun haberine göre, NSA, Merkel’in yanı sıra eski Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, eski Almanya ana muhalefet partisi lideri Peer Steinbrück, Norveçli, İsveçli, Alman ve Fransız siyasetçilerle üst düzey kamu görevlilerini hedef seçerek takip etti.

    NSA, seçtiği bu kişilerin telefon numaralarını izleyerek siyasetçilerin tüm iletişim bilgilerine ulaştı, hatta telefon konuşmalarına da erişti.

    Danimarka ile ABD arasında 1990’lı yılların sonlarına dayanan kablo anlaşmasına göre, Danimarka hükümeti, topraklarından ve kara sularından geçen internet ve telekomünikasyon kablolarındaki bilgilere ABD'nin erişimine izin veriyor.

    Özellikle Rusya ve Çin'deki internet ve telekomünikasyon bilgilerinin Danimarka'daki kablolar üzerinden geçmesi dolayısıyla ABD'nin Danimarka ile yaptığı bu anlaşma sayesinde bilgilere kolayca ulaşabildiği ifade ediliyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow