Bir millet makus talihini değiştirdi
Bugün 30 Ağustos, Büyük Zafer'in yıl dönümü. 99 yıl önce bugün Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleşen Büyük Taarruz, Türk ordusunun zaferiyle sonuçlandı. Bu önemli gün tüm Türkiye'de kutlanıyor. Peki o zafer nasıl kazanıldı, ordu ne haldeydi, savaş esnasında neler yaşandı? Hepsi detay haberimizde.
Bir var oluş savaşı bir milletin küllerinden yeniden doğması. Yüzyıllardır süren geri çekilmenin son bulduğu savaş toprağın kanla ve zaferle yıkandığı büyük Taaruz'un başlaması. 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi.
Kurtuluş Savaşı'nın en çetin yılıydı. İzmir, Bursa dahil birçok kent işgal altındaydı. İngilizler ve Fransızlardan destek alan Yunan ordusu, İnönü Savaşı sonrası Türk direnişini yıkmak üzereydi. Yunan askerleri, Ankara Polatlı'ya kadar gelmişti. Ankara'daki Meclis'in taşınması bile tartışıldı.
Savaşlar sonrası Türk ordusunun yarısı dağılmış durumdaydı. Yunan ordusu Afyon - Eskişehir hattında İngiliz destekli savunma hattı kurmuştu. Geçilmez deniyordu. O yıkılmaz hat, Büyük Taaruzla yok edilecekti. Gazi Mustafa Kemal, "Hattı müdafaa yoktur sahtı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır" demişti.
Türk milleti ve ordusu Büyük Taaruza 10 ay boyunca hazırlandı. Anadolu Atatürk’ten gelecek bir çağrıyı bekliyordu. Vatanın yükünü omuzlarında hisseden Mustafa Kemal Atatürk o günler için şu cümleyi kağıda döktü. "Cesaret gösteren ve tehlikeye atılan kazanır. Korkak kalp daima mağluptur."
Dört bir yandan toplandı erzaklar. Bir çift çorap dahi olsa orduya verildi. Ya vatanı işgalden kurtaracaklardı. Ya da bu vatanın toprağına karışacaklardı. Kağnılar, atlar, ayakkabılar. Millet orduya canını dahi vermeye hazırdı.
Köylü baltasını bile silah saydı. Bir ulus makus talihini değiştirmek için el ele verdi.
Büyük Taaruz 26 Ağustos’ta başlayacaktı. Ancak Atatürk bu bilgiyi en yakınlarından gizledi. Harekatın gizlenmesi için futbol turnuvası bile düzenlendi.
Atatürk Taaruzu Afyon’dan yapacağını açıkladı. Diğer komutanlar, harekat planına mesafeliydi. Çünkü Afyon Yunan ordusunun en büyük kuvvet merkezlerinden biriydi. Hatta kimi komutanlar bunun intihar olduğunu söyledi.
Mustafa Kemal, Yakup Şevki Paşa'nın "Buna karar verenler tarihe karşı, büyük vebal altında kalırlar." sözüne "Korkmayın paşam. Tarihe ve millete karşı bütün sorumluluk bana aittir." diye yanıt verdi.
Atatürk Yunan ordusuna en güçlü olduğu yerden saldıracaktı. Yunanlılar ise buradan taaruz gelmeyeceğine inanmıştı.
Büyük Taaruz için seçilen günde rastgele seçilmiş bir gün değildi. Büyük Taaruzun yapılacağı gün, Türklerin Bizanslıları yenerek ilk kez Anadolu’ya girdikleri 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'ydi. Taaruz bir strateji ve kurt kapanı planına göre yönlendirilecekti.
Ses çıkmasın diye atların nallarına bezler bağlandı. Geçilen toprak iz kalmaması için ağaç dalları ile kapatıldı. Ağır topların geçeceği yollar düzeltildi. Dar geçitlere yol yapıldı. Birlikler sadece gece yolculuk edebilecekti. Işık da kullanmayacaktı. Ordu Yunan kefiş uçaklarına görünmemek için elinden geleni yaptı.
Herkesin Ankara’da sandığı Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa orduların başında, cephedeydi.
Ordu Kocatepede'ydi. Kocatepe Türk ordusunun bütün sahaya hakim olmasını sağlayacaktı. Saat gece 4’tü. Asker taarruz emri için tetikte bekledi ama her tarafı sis basmıştı. Sis o kadar şiddetliydi ki, güneş görülmüyordu. O sis o kritik dakikalarda, bir anda ortadan kayboldu. Ve Taaruz başladı. Fevzi Paşa komutasındaki toplar o sessizliği bıçak gibi yırttı.
26 Ağustos sabahı Yunan ordusu neye uğradığını şaşırdı. Savunma hatları çökertildi. Afyon’daki Yunan ordularının konuşlandığı tepeler birer birer alındı. Piyade birliklerinin taarruzu sayesinde kısa sürede Tınaztepe, Belentepe ve Kalecik bölgeleri ele geçirildi. Ancak önemli bir tepe büyük mücadeleye rağmen geri alınamadı.
Savaş alanı büyük kahramanlıklara sahne oluyordu. Çiğiltepe’yi ele geçirmekle görevlendirilen 57'nci Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal'e tepeyi yarım saat içerisinde ele geçirmek için söz verdi. Ancak sözünü yerine getiremeyince tabancasını şakağına dayayarak intihar etti.
Ne var ki bu kahramanın intiharından kısa bir süre sonra Çiğiltepe Türk askerleri tarafından ele geçerdi.
Savunma hatları geçilmez denilen Yunan ordusu aslında bir günde dağıldı. Afyon'a giren Türk ordusu durmuyordu.
28 Ağustos'ta Dumlupınar’da savaşın en kritik aşamalarından biri yaşandı.
Türk ordusu Büyük Taarruz sonucu 13 bin şehit ve gazi verdi. Bu sayı Yunan ordusunda ise 100 bindi. Savaşın sonunda Yunan askeri güneye kaçmaya devam etti.
Mustafa Kemal Paşa, Yunan komutana "Hacı Anesti gel de ordularını kurtar" diye sesleniyordu. Ordular, Mustafa Kemal'in "İlk hedefiniz Akdeniz'dir ileri” emri doğrultusunda durmadı.
Bu emir doğrultusunda İzmir’e ilerleyen ordu, 1 Eylül’de Uşak'ı 2 Eylül’de Eskişehir'i 6 Eylül’de Balıkesir ve Bilecik'i 7 Eylül’de Aydın’ı 8 Eylül’de Manisayı geri aldı.
Yunan komutan Trikupis da Uşak’ta esir alındı.
9 Eylül’de İzmir’den Yunan bayrağı indirildi. Göndere şanlı Türk bayrağı çıkartıldı.
Atatürk Nutuk’ta 30 Ağustos Zaferi ile ilgili şunları yazıyordu. "Bu harekât, Türk ordusunun, Türk zabitan ve kumanda heyetinin, yüksek kudret ve kahramanlığını tarihte bir daha tespit eden muazzam bir eserdir. "
Büyük Taarruz ile millet özgürlüğüne kavuştu. 30 Ağustos Türk tarihinin önemli dönüm noktası oldu. Yüzyıllardır süren geri çekilme, zaferle son buldu. Bu zafer ordu ve milletin tek yumruk olduğu var olma mücadelesiydi. Türk halkı bir yıl sonra cumhuriyete kavuştu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI TAKLİT TAĞŞİŞ LİSTESİ 2024: Sahte - hileli ürünler sorgulama ekranı (guvenilirgida.tarimorman.gov.tr)
Uzman isim 3 etkeni sayıp uyardı! Müsilaj tehlikesi yaklaşıyor
Fiyat arttıkça hile de arttı! Zeytinyağı alırken dikkat
Tuvaletten gelen sesle şaşkına döndüler! Yavru kedi böyle kurtarıldı
İstanbul yollarında 'ara tatil' yoğunluğu! Trafik durma noktasına geldi