hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Daha önceki sınırlama kararlarına AYM ne dedi?

    2023 yılı temmuz ayına kadar getirilen yüzde 25'lik kira artış sınırı, tartışmaları da beraberinde getirdi. Artış sınırlaması daha önce de 2000 ve 2001 yıllarında yapıldı ve o dönem konu Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Peki Anayasa Mahkemesi artış sınırlamasına ne dedi? İşte detaylar...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yüzde 25'lik kira artış sınırı, mülkiyet hakkının ihlali tartışmalarını beraberinde getirdi. Ancak bu sınırlama daha önce de yasa koyucu tarafından getirilmiş ve yapılan düzenleme Anayasa Mahkemesi'ne taşınmıştı. Yüksek mahkemenin konuşa ilişkin iki farklı kararı bulunuyor.

    AYM:DEVLETİN SINIRLAMASINDA HAK İHLALİ YOK

    Dönemin hükümeti, 2000 yılında yaptığı düzenlemeyle gayrimenkul kiraları hakkında kanuna eklediği geçici maddeyle kira artışlarını 2000 yılında yüzde 25, 2001 yılında ise yüzde 10 ile sınırlamıştı. Düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'ne taşınması üzerine yüksek mahkeme, 2000 yılındaki yüzde 25'lik artış sınırıyla ilgili olarak kiracı lehine karara imza atmıştı. Ve yüzde 25'lik sınırlama getirilmesinin mülkiyet hakkına aykırı olduğu yönündeki başvuruda yaptığı değerlendirmede, başvuruyu reddetmişti. Kararın gerekçesinde de kira olgusunun toplumsal bir sorun olduğuna işaret edilerek, "Devletin kira konusunda kamu yararı amacıyla kimi hak ve özgürlükleri sınırlandırmasında anayasa aykırılık yoktur" denilmişti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    2001 EKONOMİK KRİZİNDEKİ SINIRLAMA

    2001 yılındaki bir başka kararında ise mülkiyet hakkının özüne dokunulduğu tespiti yaparak ev sahibini haklı bulmuştu ancak bu kez durum farklıydı. Kararın gerekçesinin merkezinde 2001 ekonomik krizi vardı. 2001 yılı için kabul edilen yüzde 10'luk artışın, ekonomik kriz nedeniyle oluşan fiyat artışlarının çok altında kaldığına dikkat çekildi. "Kira bedellerine getirilen sınırlama, amacını aşarak kiracı ile kiralayan arasında bulunması gereken adil dengenin ev sahibi aleyhine bozulması sonucunu doğurmuştur" tespiti yapıldı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow