hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Demirtaş'tan çözüm için önemli açıklamalar

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm sürecinde müzakere aşamasının; İmralı’da Abdullah Öcalan, devlet heyeti, HDP İmralı heyeti ve “tanıklık heyeti” olarak da nitelendirilebilecek “izleme kurulu”nun katılımıyla 20-30 kişilik geniş ve kapsamlı heyetin aynı anda oturacağı bir masada yürütüleceğini söyledi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm sürecinde müzakere aşamasının İmralı’da Abdullah Öcalan, devlet heyeti, HDP İmralı heyeti ve “tanıklık heyeti” olarak da nitelendirilebilecek, “izleme kurulu”nun katılımıyla 20-30 kişilik geniş ve kapsamlı heyetin aynı anda oturacağı bir masada yürütüleceğini ve ilk aşamada Kandil’in masada olmayacağını açıkladı. İzleme kurulundaki kişilerin, "ünlü yazar Yaşar Kemal kişiliğinde", herkesin “tanıklığına, vicdanına güvenebileceği” isimler olması gerektiğine işaret eden Demirtaş, “Akiller mazbata mı almış... Heyette akilleri eleştirmiş, süreci eleştirmiş, ancak vicdanına güvendiğimiz insanlar niye olmasın?” dedi. Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu da Dersim üzerinden “ucuz siyaset” yapmakla suçlayarak eski Almanya Başbakanı Willy Brandt’ın Yahudi anıtı önünde özür dilemesine gönderme yaptı. Demirtaş, “Başbakan Dersim’e gidecekmiş, orada Seyit Rıza anıtı var. Bizden duymuş olmasın ama Willy Brandt böyle yapmıştı; dua etsin, diz çöksün, özür dilesin” dedi.

    Demirtaştan çözüm için önemli açıklamalar

    Almanya Başbakanı Brandt 7 Aralık 1970'te Varşova'daki Yahudi Soykırımı anıtı önünde diz çökerek özür dilemişti.


    HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Cumhuriyet gazetesinden Mahmut Lıcalı'ya müzakere aşamasının hangi yöntemle yürütüleceği, izleme heyetinin üye yapısıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Demirtaş’ın yanıtları şöyle:

    Davutoğlu'ndan çözüm mesajı: "Dönüşümde gelişmeler olabilir"

    "Akiller içimize sinmemişti"

    Hatip (Dicle) Bey, Ceylan (Bağrıyanık) Hanım bizim HDP İmralı heyetine önerdiğimiz isimler. Ama başka isimler de olur, bizim için kriz meselesi değil. “Gözlemci güç, izleme kurulu, “tanık heyeti” artık ne dersek diyelim. O heyet çok önemlidir. Heyette isimlerin temsil ettiği zihniyet, sürecin selameti açısından önemlidir. Akil insanlar içimize sinmemesine karşın, çalışmaya saygı duyduk. İlk defa yapılıyordu; kimseyi yıpratmak istemedik. Yoksa içlerinde akillikle uzaktan yakından alakası olmayan insanlar var. Barış, demokrasi, özgürlükle sicilleri barışık olmayan birçok insan vardı. Gözlemci heyette böyle olmaması lazım. Hem AKP hem HDP hem de başka bir partiye doğrudan angaje olduğu bilinen, parti sözcüsü gibi davranan isimlerden oluşmaması lazım.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çözüm süreciyle ilgili tüm haberler için tıklayın
     
    "Gözüyle izleyip kulağıyla dinleyecek"

    İzleme heyeti özgürlük, barış ve demokrasiden yana olacak. Gördüğü hatayı, eksiği söylemek noktasında asla ikircikli olmayacak. Taraflar masada konuşurken tanıklık edecek. İzleyecek, kulağıyla duyacak, gözüyle görecek. İzleme heyeti “kim haklı, kim haksız, kim neyi kabul etmiyor, kim vicdansız yaklaşıyor” çıkacak bunu kamuoyuna açıklayacak. İmralı’daki, Ankara’daki Kandil’e gitmişse oradaki gözlemini tarafsız bir şekilde açıklayacak. “Hükümet ve Öcalan şunu diyor” ama burada haksızlık varsa “Öcalan haksız” ya da “Hükümet tıkadı bu işi” diyecek. Dışarıda gözlem yapacak aynı zamanda. Diyecek ki; “Ateşkesi, güvenliği şu bozdu.” Böyle bir heyet siyasi kimliğe sahip kişilerden oluşursa taraflar da halk da güvenmez. İsim önerileri yapılırken genel kamu vicdanını temsil eden isimlerden oluşsun istiyoruz. İzleme heyeti akillerle sınırlı tutulmamalı: Örnek olarak Yaşar Kemal iyi bir isim bu konuda. Akillerden daha akil, vicdanlı.

    "Akillerle sınırlandırılmamalı"

    İzleme heyetinin illa akiller heyetinde yer alan isimlerden mi oluşması gerekiyor? Akiller mazbata mı almışlar? Akillerin dışında o dönem akilleri eleştirmiş, süreci eleştirmiş ancak vicdanına güvendiğimiz insanlar niye olmasın? Biz bu anlamda kapalı değiliz. Hükümetin de kapalı olmaması lazım. İmralı’daki görüşme süreçleri topluma mal olacaksa; gerçekten oraya giden heyetin toplumun ekseriyetinin belki de yüzde 90’ının karşılığını ifade etmesi lazım. Her insan oraya baktığında en azından kendi vicdanını temsil ettiğini düşündüğü bir aydının, yazarın, gazetecinin orada olması lazım.
    İmralı'nın yeni yolcuları: Hatip Dicle ve Ceylan Bağrıyanık

    "Öcalan artık ikili görüşme istemiyor"

    Son görüşmede Abdullah Öcalan heyetimize şunu dedi: Ben bu tür ikili diyalogların fayda getirmeyeceğini düşünüyorum. Siz de gidip geliyorsunuz, bunlar faydasız değil. Ama bir sonraki görüşmeye üçünüz (Pervin Buldan, İdris Baluken ve Sırrı Süreyya Önder) çıkıp gelirseniz bunun hiçbir faydası yok. Bu şekilde gelmeseniz de olur. Genişletilmiş heyet olarak gelinmesinde ısrarcıdır. Bu önümüzdeki hafta bunu başarabilecek miyiz?


    "20-30 kişilik toplantılar olacak"

    İmralı’ya bizim heyetimiz, izleme heyeti ve devlet heyeti hep beraber gidecekler. Hakan Fidan ile Abdullah Öcalan arasında konuşulan mutabakata varılan konu şu: Devlet heyeti gelecek -onlar da genişletilmiş heyetlerini oluşturacaklar; artık kim katılırsa, yasa gereği müsteşarlıklar vesaire- bizim heyetimiz olacak masada, Abdullah Öcalan olacak, bir de izleme kurulu; hepsi aynı masada, aynı anda oturacaklar. Taraflar birbirine yol haritalarını sunacaklar. Müzakere süreci başlamış olacak. İmralı’da sosyal sorunlarla ilgili çözüm önerilerimiz budur diyecek devlet, biz diyeceğiz ki; bizim önerimiz budur. Ekonomik sorunlar, güvenlik, kadın, çevre sorunlarıyla ilgili öneriler gibi 8-9 başlık var. Taraflar bunu madde madde tartışacaklar. İzleme kurulu da bütün bunları izleyecek. Gerektiğinde katkı sunacak, gerektiğinde eleştiri yapacak. Bunlar kamuoyunun bilgisi dahilinde neresinden bakarsanız belki 20-30 kişilik geniş ve kapsamlı bir heyet bunu tartışıyor olacak.

    "Sonuç Ankara ve Kandil'e gidecek"

    Öcalan diyor ki: “Bu heyetlere gerekirse İmralı’da kalacak, yer tahsis edilsin, gidiş-gelişle zaman da kaybedilmesin. 3 gün-10 gün kesintisiz tartışalım, zaman kaybetmeyelim. Ortaya bir mutabakat metni çıkarırsak ortak bir protokol olarak masadaki herkes imzalasın. Bu protokolü alın Ankara’da hükümete götürün, Kandil’de KCK’ye götürün. Deyin ki İmralı’daki müzakerelerden şu sonuç çıktı; ne diyorsunuz? İki taraf da evet biz bu protokole bağlıyız derse hemen karşılıklı adımlar atılsın. Mart-nisana kadar da bitirelim, çözelim bunu.”

    HDP heyeti masada oturacak

    HDP İmralı heyeti (Buldan, Baluken, Önder, Dicle ve Bağrıyanık) masada artık HDP olarak görüş önerilerimizi sunacağız. Kandil zaten “Öcalan bizi temsil ediyor” dediği için sorun yok. Hükümetin bir projesi, yol haritası var mı anlaşılmış olacak. Mesela anadilinde eğitimle ilgili ne düşünüyor, kadın konusunda, silahsızlanma derken ne anlıyor bütün bunlar netleşmiş olacak.

    "Kandil sonradan dahil olabilir"

    İmralı’da kurulacak müzakere masası olarak tanımlanabilecek heyetlerin içinde Kandil’den doğru bir temsilci yer almıyor. Ama olsun isteniyordu. Tutukluların değişimi de bu anlama gelmiyor. Tutuklu olanlar KCK yöneticisi sıfatı taşımıyor. Doğrudan KCK’nin resmi yöneticisi sıfatıyla birinin, belki ileriki aşamalarda, müzakere süreci ilerlerse katılması olabilir.

    "Genel af konuşulmadı"

    Öcalan “Bunların hepsini konuşmaya hazırım diyorum, siz de konuşmaya hazırsanız oturalım başlayalım” diyor. İsim olarak genel af hiçbir yerde kullanılmadı. sonuçlanacaksa insanlar elinde silah dağda beklemeyecek. Cezaevinde, Avrupa’da siyasi tutsaklarla ilgili toplumsal katılım yasası gibi bir şey gerekecek. Bu bir genel af mı olur, başka bir şey mi müzakerelerden sonra ortaya çıkabilir.

    Bir seçim daha kaldırmaz

    Öcalan seçim öncesi bu işin bitirilmesini istiyor. Başbakan’la benim yüz yüze yaptığımız görüşmede bize söylediği: “Seçimden önce bitirelim bu işi noktasındayız.” Çünkü Kürt sorunu, bir seçim daha kaldıracak durumda değil. Ortadoğu genelindeki gidişata bakılırsa bunun olması lazım.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow