hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    'Kadınlar ve bekarlar, koronavirüs sürecinde psikolojik açıdan risk altında'

    Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bikem Hacıömeroğlu'nun 3 bin kişi üzerinde yaptığı çalışmada, kadınlar, düşük eğitim seviyesine sahip bireyler, düşük gelir düzeyine sahip bireyler, bekarlar, yakınında covid-19 tanısı konmuş kişilerin psikolojik açıdan risk altında olduğu ortaya çıktı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Doç. Dr. Bikem Hacıömeroğlu, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen proje kapsamında, Covid-19 salgını süresince insanlarda görülebilecek psikolojik belirtiler, bunların sıklığı, şiddeti ve kimlerin risk altında olduğuna ilişkin bir çalışma yürüttü. Çalışmaya 7 bölge 76 ilden toplam 3 binin üzerinde katılımcı katıldı. Çalışmada katılımcılar, depresyon, kaygı, somatizasyon, hostilite ve olumsuz kendilik algısı gibi pek çok farklı psikolojik bozuklukla ilgili değerlendirildi. Değerlendirme sonucunda özellikle kadınlar, düşük eğitim seviyesine sahip bireyler, düşük gelir düzeyine sahip bireyler, bekarlar, mevcut bir psikiyatrik rahatsızlığı olan kişiler, kendisi ya da bir yakınında covid-19 tanısı konmuş kişilerin, bu belirtileri geliştirme açısından risk altında oldukları ortaya çıktı. Doç. Dr. Hacıömeroğlu, "Bu kişilerin depresyon ve kaygı belirtilerinde özellikte artış olduğunu söyleyebiliriz. Bu kişiler için neler yapabiliriz, nasıl müdahale programları hazırlayabiliriz bunlarla ilgili öneriler oluşturduk" dedi. 

    'BELİRSİZLİĞE TAHAMMÜLÜ DÜŞÜK KİŞİLER RİSK ALTINDA'

    Bu süreçte depresyon ve kaygı belirtilerinde özellikte artış olduğunu söyleyen Hacıömeroğlu, araştırma kapsamında ayrıca kişiler için risk faktörü oluşturabilecek ya da koruyucu olabilecek bazı bilişsel faktörleri de değerlendirdiklerini anlattı. Hacıömeroğlu, "Bunlardan bir tanesi; belirsizliğe tahammülsüzlüktü. Bu ne demek? Ortamın belirli olmadığı koşularda kişinin duygusal davranışsal ve bilişsel anlamda olumsuz tepki verme eğilimi olur ki pandemi koşulları 'eski yaşamımıza ne zaman döneceğiz', 'sosyal izolasyon ne zaman kalkacak', 'ekonomik durumum ne zaman düzelecek' gibi pek çok belirsizliğin olduğu bir tablo. Dolayısıyla belirsizliğe tahammülü düşük olan kişilerin maalesef risk altında olduğunu söyleyebiliriz. Benzer şekilde bilişsel esnekliği güçlü olan insanlarda bu etkiyi daha az görüyoruz. Bu, uyum gerektiren koşullar altında kişinin düşüncelerini nasıl düzenleyebildiği, nasıl daha adaptif düşünebildiği ile ilişkili bir kavram. Bu da koruyucu faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bunun davranışsal yansımalarını nasıl görüyoruz? Tedbirlere daha fazla uyum sağlıyor, içinde bulunduğu olumsuz koşullara alternatif düşüncelerle değerlendirebiliyor ve psikolojik iyi oluş halini güçlendirebiliyor" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    'ELDE ETTİĞİMİZ BULGULARLA BROŞÜR HAZIRLADIK'

    Hacıömeroğlu, projeden elde ettikleri bulgular doğrultusunda bilgilendirme broşürü hazırladıklarını belirterek, şunları kaydetti:

    "Burada 'kaygı ne demek, kaygının artık olumsuz olduğu düzeyde kişiler neler yapabilir, kaygının bizi zorladığı ve yardım alma ihtiyacında olduğumuz durumlar neler olabilir, kişi kaygıyla mücadele etmek için kendi kendine neler yapabilir, belirsizliğe tahammülünü nasıl yükseltebilir, bilişsel esnekliği nasıl sağlayabilir' bununla ilgili hem bilişsel hem de davranışsal önerilerimizin olduğu bir broşür hazırladık. Broşüre oluşturduğumuz ‘kaygiylabasetme.com’ web sitesi üzerinden ulaşabilirler. Bireyler, ‘bu bir dönem herkes bunu yaşıyor ve ben bu koşullar altında ne yapabilirim, bu hissettiğim olumsuz duygunun altında benim ne tür düşüncelerim yatıyor, bu düşüncelerimi nasıl değiştirebilirim, nasıl daha da adaptif hale getirebilirim’ bunlar üzerinde çalışabilirler. Zorlandıkları ve artık baş edemedikleri noktalarda mutlaka uzmanlardan yardım almaları gerekiyor. Elde ettiğimiz bulguları bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları gibi kurum ve kuruluşlar ile paylaşacağız. Bu risk grupları için neler yapabiliriz, nasıl müdahale programları oluşturabiliriz ve bunlar içeriği ne olmalı bunlar üzerinde çalışacağız."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow