Son dakika: Deniz Çakır'dan adliye çıkışı açıklama
Beşiktaş'taki bir kafede bulunan bazı kadın müşterilere hakaret ettiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan oyuncu Deniz Çakır, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelerek ifade verdi.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na avukatı Bahri Belen ile gelen Çakır, soruşturmayı açan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'ndan sorumlu başsavcıvekili Murat Çağlak'a ifade verdi.
"Hakaret, özel hayatın gizliliğine müdahale, halkı kin ve düşmanlığa sevk" suçlarından soruşturulduğu öğrenilen Çakır'ın, "şüpheli" olarak ifade verme işlemi yaklaşık bir saat sürdü.
"Görüntüler incelensin"
Çakır, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, yapılan suçlamaları reddettiğini belirterek, "Ben bugüne kadar hiç kimseyi kadın, erkek, başörtülü, başörtüsüz, hayat tarzı, cinsiyeti, dini inancı ve rengi için ayırmadım. Tem tersine birleştirmek için sosyal projelerde bulundum. Benim bugüne kadar duruşum ve yaptığım projeler bellidir. Ayrıştırmak için değil birleştirmek için bir sürü mücadele verdim. Bahsi geçen hiçbir şeyi de yapmadım." dedi.
İfadesini verdiğini, suçlamaların da bugüne kadarki duruşuna ters olduğunu ve hiç yakışık almadığını dile getiren Çakır, "Bir sanatçı, bir kadını başörtülü başörtüsüz diye ayırmaz. Tam tersine, benim türbanlı, başörtülü, farklı dinden, farklı renkten, ailemden, arkadaşlarımdan, hayranlarımdan bir sürü insan var. Bugüne kadar hepsini sarıp sarmaladım. Hepsi de beni çok severler, şu anda da yanımdalar." diye konuştu.
Olay yeri görüntülerine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Çakır, "Görüntüler var. Hepsini savcılığa sunduk. Fakat şu an bir yargı süreci var, daha fazla konuşmam yasal olarak doğru değil. Fakat görüntüler incelensin, zaten ortada her şey." ifadesini kullandı.
"Tanıklarımız var"
Soruları yanıtlayan Çakır'ın avukatı Bahri Belen ise soruşturmada müvekkiline, "hakaret, özel hayatın gizliliğine müdahale ve halkı kin ve düşmanlığa sevk" gibi suçlamalar olduğuna işaret ederek, "Ben olumsuz bir şey çıkacağını sanmıyorum. Tanıklarımız var. Olayın ayrıntısını anlatamam çünkü adli bir süreçte, inceleniyor. Deniz Hanım savcılıkta, 'Suudi Arabistan'a gidin.' demediğini söyledi." diye konuştu.
Belen, haklarında suç duyurusunda bulunanlarla ilgili adli bir süreç başlatıp başlatmadıklarının sorulması üzerine ise "Suç duyurusunda bulunmak çok kolay bir şey ama bu nedenle bir suç duyurusunda bulunmak Deniz Hanımın düşüncelerine ters, toplumdaki gerginliği arttırıcı bir tutumdan başka bir şey değil. Böyle bir şeye ihtiyaç duymadık." dedi.
İstanbul'daki bir alışveriş merkezinde bulunan kafede oturan, bir kısmı başörtülü 7 kadın, oyuncu Deniz Çakır'ın kendilerine hakaret içeren söylemlerde bulunduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da suç duyurusu üzerine Çakır hakkında soruşturma başlatmıştı.
Deniz Çakır'ın savcılık ifadesi ortaya çıktı
Beşiktaş'taki bir kafede bulunan bazı kadın müşterilere hakaret ettiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan oyuncu Deniz Çakır, savcılıktaki ifadesinde, "Arabistan kelimesinin geçtiği tek cümle, kendi masamdaki arkadaşlarımın duyacağı şekilde bir ses tonu ile 'İçkili bir mekanda içtiğim içkiye, çektiğim fotoğrafa karışılıyor, yargılanarak bakılıyor. Burası Arabistan mı? Burası Atatürk'ün Türkiye'si' şeklinde söyledim. Ancak bu söylemimi kesinlikle karşı tarafın duyacağı ses tonuyla veya onlara hitaben söylemedim." dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından ifadesi alınan oyuncu Deniz Çakır, bir alışveriş merkezindeki kafeye 30 Aralık 2018 saat 19.00 civarında doğum günü kutlaması için iki kadın arkadaşıyla gittiğini, bir süre sonra 2 kadının yan masaya oturduğunu belirtti.
Bu kadınların bakışı ve hareketlerinin kendisini yargılar ve taciz eder şekilde olduğunu aktaran Çakır, "Yaptığım iş gereği insanların bana bakmasına alışkın olmama rağmen bu iki bayanın davranışı sıra dışı olduğu için rahatsız olmuştum. Sonra bu iki bayanın arkadaşları da gelince bizden rahatsız olduklarını hissettirip arka masaya geçmeleri ve bana aynı şekilde bakmaları üzerine ben de 'Ne oluyor?' der gibi onlara baktım. Bu şekilde böyle bir gerginlik oldu ancak sonrasında olayı önemsemeyip masamıza tekrar döndük. Kutlama esnasında fotoğraf çektik, sohbet ettik." ifadesini kullandı.
Fotoğraf çektirme sırasında yine arka masadaki kadın grubunun, kendilerinin fotoğrafının çekildiğini düşündüğünü belirten Çakır, şöyle devam etti:
"Kadın grubu, 'Bizi mi çekiyorsunuz?' dediler. Biz kendilerini çekmediğimizi söyledik. Hatta arkadaşım H.C telefonu götürerek kendilerine gösterdi. Fotoğrafların olmadığını görünce ikna oldular ve bir süre her iki masadaki kişiler kendi eğlencesine devam etti. Bu arada kafenin garsonlarından birine neden kendi fotoğraflarının alındığını söylemişler ancak garson da gelip bize söylediğinde fotoğraf almadığımız konusunda bilgi verdik. Yine bayanların ısrarla fotoğrafını aldığımızı söylemeleri ve rahatsız etmeleri nedeniyle telefonumu hızlıca masaya koyduğumda camı kırıldı."
"Siz Arabistan'a gideceksiniz gibi bir cümle kullanmadım"
Çakır, telefonunun evde olduğunu ve savcılığa da ulaştıracağını dile getirerek, "Sonrasında konu kapandı, yarım saat, 40 dakika kadar daha sakince oturduktan sonra ayrıldık. Ayrılırken herhangi bir tartışma veya olay çıkmadı. Ben kesinlikle kafeye girerken bu bayanlara bakarak Euzu Besmele çekip jest ve mimik yapmadım. Zaten bu bayanlar benden sonra kafeye girdiler. Bu bayanlara bağırarak, 'Ben Atatürkçüyüm. Burası Atatürk Türkiye'si, burası Arabistan değil. Siz Arabistan'a gideceksiniz, İran'a gideceksiniz.' vb herhangi bir cümle kullanmadım. Tüm hayatım boyunca da ayrımcılık yapılmasına karşı durmuş bayanlar ile ilgili sosyal destek projelerinde yer almış bir insanım. Böyle bir konudan dolayı ifade vermek durumunda bırakıldığım için üzgünüm." ifadesini kullandı.
"Onlara hitaben söylemedim"
Olayın 30 Aralık 2018'de meydana gelmesine rağmen, hakkındaki şikayetin 4 Ocak 2019'da yapıldığına vurgu yapan Çakır, şunları kaydetti:
"Kafeden ayrılırken herhangi bir tartışma ortamının olmaması ve olayın orada bitmiş olması gibi hususları düşündüğümde müştekilerin iyi niyetli olmadığı kanaatindeyim. Arabistan kelimesinin geçtiği tek cümle, kendi masamdaki arkadaşlarımın duyacağı şekilde bir ses tonu ile 'İçkili bir mekanda içtiğim içkiye, çektiğim fotoğrafa karışılıyor, yargılanarak bakılıyor. Burası Arabistan mı? Burası Atatürk'ün Türkiye'si' şeklinde söyledim. Ancak bu söylemimi kesinlikle karşı tarafın duyacağı ses tonuyla veya onlara hitaben söylemedim. Yanımda garsonların olup olmadığını bilemiyorum. Üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmem."
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
SON DAKİKA | Korhan Berzeg olayında yeni gelişme! Resmi açıklama: Kemik parçaları...
Müge Anlı'da herkesi şoke eden olay! İkinci karısı, üvey oğluyla kaçmıştı! Aile Bakanlığı devreye girdi
Yaz geliyor: Yıllık izin haklarınızı biliyor musunuz? '10 soru 10 cevap...'
Aracı olanları ilgilendiren haber: Trafik sigortasında yeni dönem!
Kahve tutkunları dikkat! Bu karışımı yapay zeka hazırladı!