hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Son Dakika Haberi! Cumhurbaşkanı Erdoğan Beştepe'de konuştu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Camiler ve Din Görevlileri Haftası Programı'nda konuştu. Erdoğan açıklamasında Fransa Devlet Başkanı Macron'un 'İslam krizde' sözlerine tepki göstererek, "Bu saygısızlıktan öte açık bir provokasyondur" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle Beştepe’de açıklamalarda bulunuyor.

    Bu anlamlı hafta vesilesi ile bizleri bir araya getiren Sayın Diyanet İşleri Başkanımıza ve ekibine de teşekkürlerimi sunuyorum.

    Mihrapları imamsız, minberleri hatipsiz, minareleri ezansız bırakmayan tüm hocalarımızdan Allah razı olsun.

    Maalesef toplumun belli bir kesimi Diyanet İşleri Başkanlığımızın özellikle görev alanının sadece cami ile sınırlı olduğunu düşünüyor. Oysa Diyanet İşleri Başkanlığımız insani yardım konusunda, milli bünyemize yabancı sapkınlıklarla mücadelede önemli mücadelelerde yer alıyor.

    Sınırlarımızın hemen dibinde yuvalanan DEAŞ belasının en az zararla atlatılmasında da Diyanet camiamızın katkısını da görmezden gelemeyiz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Diyanet personelimiz koronavirüse karşı yürüttüğümüz mücadelede de en ön saflarda yer aldı. İmamlarımız müezzinlerimiz hiçbir karşılık beklemeden zor günlerinde ihtiyaç sahipleri vatandaşlarımızın yardımına koştu.

    İnsanların tek başına çaresizce son nefesini verdiği görüntülerin sizlerin de desteği ile milletimize yaşatmadık, bu vesile ile samimiyetle bizzat şahit olduğumuz çok değerli kardeşim Ömer Döngeloğlu kardeşimiz başta olmak üzere koronavirüse kurban verdiğimiz tüm hocalarımızı yad ediyorum.

    Temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet ederek salgınla mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu kurallara uymamak kul hakkına girmektir, hiçbir vatandaşımın bilerek ve isteyerek böylesi ağır bir vebalin altına girmeyeceğine inanıyorum.

    Dünya ahıretin tarlasıdır, burada ne ekersek yarın mahşerde onu biçeriz. Bu hayatın albenisine kendini kaptırıp nefsinin esiri olan kişi ise dünyasını da ahıretini de kaybeder. Kuranı kerim bizlere her zorlukla birlikte muhakkak bir kolaylığın olduğunu müjdeliyor.

    Doğu Akdeniz’de yürüttüğümüz sondaj çalışmalarından inşallah güzel çalışmalar almayı ümit ediyoruz, yine bu dönemde 86 yıllık uzun bir dönemin ardından Ayasofya’yı asli kimliğine döndürmenin mutluluğunu yaşadık. Ayasofya’nın Fatih Sultan Mehmet Han2ın vasiyetine uygun şekilde tekrar camii hüviyetine kavuşması milletimizin hayali idi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Hemen arkasından Kariye’nin yine onun da camiye çevrilmesi ardı ardına bizler için müjdeydi. Restorasyonunu tamamlayıp açılışını yaptığımız Sümela Manastırı ise ülkemizin dini değerlerle ilgili hiçbir kompleksi olmadığını dost düşman herkese göstermiştir. Rabbime bizlere üstad Necip Fazıl’ın ifadesi ile ‘Ayasofya’yı aziz bir kitap gibi’ açmayı bahşettiği için hamd ediyorum.

    Batı dünyasında tam zıttı bir atmosferin hakim olduğunu görüyoruz, uzun yıllar demokrasinin beşiği olmuş Batı ülkelerinde ırkçılık ve İslam düşmanlığı zehirli bir sarmaşık gibi yayılıyor. Müslüman kadınlar başörtülerinden dolayı sokakta, okulda sözlü ve fiili tacize maruz kalıyor. Neredeyse her gün sırf Türk ve Müslüman olduğu için saldırıya uğrayan insanlarımızın haberini alıyoruz.

    Neo Nazi terörü bizim vatandaşlarımız kadar Afrikalı, Asyalı göçmenleri, Müslümanlar kadar Musevileri de hedef alıyor.

    Batı dünyası kanser hücresi gibi büyüyen bu tehditle yüzleşme cesareti gösterememiştir. Çok daha vahimi Müslümanların ibadet yerlerine yapılan bu saldırıların fikir özgürlüğü olarak görmezden gelinmesidir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çok açık ve net söylüyorum, bugün birçok batı ülkesinde ırkçılık ve İslam düşmanlığı bizzat devlet tarafından himaye edilmektedir. Avrupa ülkeleri terör eylemlerinin faillerine göre tavır takınmaktadır.

    Türkiye’yi sustururlarsa meselelerin çözüleceğini zannediyorlar, bizi düşmanlaştırınca hatalarının görülmeyeceğine inanıyorlar, nasıl devekuşu kuma kafasını gömünce gözden kaybolmuyorsa sorunlarda görmezden gelince ortadan kalkmıyor. Bugün görmezden geldikleri sorunlar yarın daha büyük felaketler olarak karşılarına çıkacaktır.

    Müslümanlara saldırmak Avrupalı siyasetçilerin başarısızlıklarını kullandıkları en önemli araçlardan biri haline gelmiştir, daha önce faşist grupların oy devşirmek için başvurdukları ucuz politikaya şimdi kimi Başbakan ve Cumhurbaşkanları da başvuruyor.

    Bu kervana katılan son isim Fransa Cumhurbaşkanı Macron olmuştur, Macron’un Müslümanların yoğunlukta olduğu ‘İslam krizde’ açıklaması saygısızlıktan öte açık bir provokasyondur. Fransız Devlet Başkanı olarak daha şurada 1 hafta 10 gün önce münasebetlerimizi geliştirelim derken nasıl da çabucak unutuveriyor hemen ardından bu açıklamayı yapması kendisine ne denli saygı duyulacağını gösteriyor, yaptığı hadsizliktir. Bizim ağzımızdan bir kere Hristiyanlığın yapılandırılması diye bir şey duydunuz mu? Sen kimsin ki İslam’ın yapılandırılması gibi bir ifadeyi ağzına alıyorsun.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Aslında Macron İslam dünyasının krizinden bahsederek Fransa’nın içinde bulunduğu krizi perdelemek istiyor. Aşırılıkla mücadele yasası ile asıl amacın İslamla ve Müslümanlarla hesaplaşmak olduğu anlaşılıyor. Avrupa İslamı, Fransa İslamı ile insanlara dinsiz bir din dayatılmak isteniyor.

    Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın canı, malı, namusu o ülkelere emanettir, onlarca insanını ırkçı teröre kurban vermiş bir ülke olarak bu tür provokasyonlara sessiz kalamayız. Dinimize ve inancımıza yönelik hürmetsizliği asla sineye çekemeyiz. Özellikle de hakkın hatırını üç günlük dünya hayatında feda etmeyiz.

    Devlet Başkanları insanların kutsalları ile ilgili konularda söz söylerken kılı kırk yarmalıdır, Macron2un konuşurken çok daha fazla dikkat etmesi gerekiyor bunu kendisine defaatle söyledim.

    Türkiye olarak asimilasyona ne kadar karşıysak entegrasyonu da o derece kuvvetle savunuyoruz. Yurtdışındaki kardeşlerimize içlerine kapanmamalarını hep görünür olmalarını telkin ediyoruz. Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın sağlıklı entegrasyonunu hedefleyen tüm çabaları desteklemeye hazırız.

    DEAŞ gibi sapkın akımların Türk toplumuna sirayet edememesinde din görevlilerimizin yürüttüğü irşat çalışmalarının çok büyük payı olmuştur.

    Batılı liderlerin popülizm uğruna çok ciddi maliyetleri olacak yanlış yollara sapmamalarını temenni ediyoruz.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow