Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğuna girmesinin ardından bir daha haber alınamamasıyla ilgili nişanlısı Hatice Cengiz, CNN TÜRK'e konuştu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kaşıkçı'nın son görüldüğü yer alan konsolosluğun girişine kadar beraberinde giden ve çıkmadığında da kayıp olduğunu duyuran Cengiz, şunları anlattı:

Suudi Arabistan Büyükelçisi, Dışişleri'ne çağrıldı

'Ne olumlu ne olumsuz hiçbir haber yok'

"Şu anda sadece bekliyoruz. Türk hükümeti de ABD hükümeti de devreye girmiş durumda. Hala kendisinden haber alınamıyor. 2 Ekim'den beri ne olumlu ne olumsuz hiçbir haber yok.

İçeri girerken birlikteydik, işi olmayanın eşlik etmesi söz konusu olmadığı için ben dışarıda bekledim. Telefonlarını bana bırakmıştı. Dışarı çıkarılmadığına eminim diyemem. Konsolosluktan çıkan araçları bilemem. Çok yoğun bir yer. Konum itibarıyla gözetleme durumu da söz konusu değildi. Konsolosluğa yürüyerek girdi. İçeri girdiği sırada bir kamera görüntüsü ya da fotoğraf çektirme gereği görmemişti.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı gözaltında tutuluyor iddiası

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Bir Suudi yetkili geldi, 'İçeride kimse yok' dedi

Konsolosluğun Suudi ve Türk vatandaşları için iki ayrı girişi var. Suudi vatandaşı olduğu için onlara ayrılan bölümden girdi. Hiç ayrılmadım. Konsolosluğa saat 13.00'te girdi, 16.15'e kadar orada bekledim. Sonra çalışanlar çıkmaya başlayınca, işlerinin uzadığını düşündüm. Güvenlik görevlileri vardı. Onlara sordum. 'Cemal Bey çıkmadı, bilgi verebilir misiniz?' dedi. Güvenlik görevlisi Türk polisiydi. Bana çıkmış olabileceğini, benim görmemiş olabileceğimi söyledi. Sonra Konsolosluğu aradım. İyi niyetle konsolosluk binasında olduğunu düşünüyordum. Bir Suudi yetkiliyle görüştüm, sonra da dışarı genç bir Suudi yetkili geldi. İçeride kimsenin olmadığını söyledi. Beklememin bir anlamı olmadığını söyledi.

Başkonsolosluğa giden Suudi gazeteciden haber alınamıyor

'Ben sorunca Yasin Aktay'ı arayabileceğini söylemişti'

Cemal Bey girmeden önce şöyle bir diyalog geçmişti aramızda. Tabii biz çıkmaması gibi bir ihtimali düşünmemekle birlikte, velev ki böyle bir şey olursa, ne yapılabilir' diye sormuştum. Kendisi de bana Yasin Bey'i (Aktay) arayabileceğimi söylemişti. 'Eski dostum' demişti. Yasin Beyi tanıyordum, ben de telefonu vardı. Temasa geçtim ve durumu izah ettim. Kendisine 'Birlikte geldik ama hala konsolosluktan çıkmadı. Burada bekliyorum, ne yapmalıyım' dedim. Benden biraz süre istedi. Arkasından Cemal Beyin yakın arkadaşlarından biri olan, Türk-Ortadoğu Derneği Başkanı Turan Kışlakçı'yı aradım. Sonrasında da olaylar başladı. O zaman bu zamandır bekliyorum.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

'Böyle bir şeyin düşük ihtimal olduğunu düşünüyordu'

Resmi evrakların tamamlanması için Suudi Arabistan Konsolosluğuna gitmişti. Türk vatandaşlarıyla evlenmek için gerekli evrakları tamamlamak için gitmişti. Böyle bir endişesi vardı ama gerçekleşme ihtimalinin çok düşük olduğundan bahsetmişti. Ülkemizin güvenli ve böyle bir şeyin yapılması ihtimalinin zayıf olduğundan bahsetmişti. Çünkü hem uluslararası hukuk hem de iki ülkenin ilişkilerinde yaşanabilecek gerginlik açısından bunun düşük bir ihtimal olduğunu düşünüyordu. Bir Suudi Arabistan vatandaşının bizim ülkemizde başına bir şey gelmesinin ciddi bir kriz oluşturabileceğini, böyle bir şeyi yapmayacaklarını bana ifade etmişti.

'Tehdit almıyordu'

Bir tehdit almıyordu. Bana söylediği kadarıyla herhangi bir tehdit almadı. Kendisini muhalif tanımlamıyor. O sadece görüşlerini daha özgürce ifade edebilmek için Suudi Arabistan'dan ayrıldı. 1.5 yıl önce Amerika'ya yerleşiyor ve orada yaşamaya başlıyor. Aktif bir şekilde bir gazeteci olarak siyasi hayatın içerisinde. Türkiye'ye çok sık geldiğini, burada konferanslara katıldığını ve bir korku, endişe yaşamadığını söyledi. Ama konsolosluğa gitmesiyle böyle bir durum olabileceğini söylemedi ama bir korku yaşadığını ben görüyordum. Ne kendisi ne de ben böyle bir şey yaşanabileceğini düşünmüyorduk.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

'Bir tembih söz konusu değil'

Kendi ülkesinin nasıl davranacağını bilmediğim için, bir şey olursa kendisine ne yapmam gerektiğini sordum. Bir tembih söz konusu değil, ben sorduğum için, bir şey olursa Yasin Aktay'ı arayabileceğimi söyledi.

'Evini de kontrol ettim, yoktu'

Bir şekilde konsolosluktan çıksa, ev tutmuştu, oraya gidebilirdi. O gün gece geç saatlere kadar bekledikten sonra ihtiyaten gidip kontrol ettim. Evinde yoktu. Onu bekliyordum.

'Genel duruşuyla ilgili bir rahatsızlık olabilir'

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Son zamanlarda Ortadoğuyla ilgili yaşanan özel bir rahatsızlık olmasa da genel duruşuyla ilgili bir rahatsızlık olduğunu düşünüyorum. Amerika'ya gidip orada makalelerini yazmaya başladı. Ülkesindeki gelişmelerle ilgili olumlu yazıları da var, eleştirdiği yazılar da var. Sadece bir demeç üzerine tepki çekmekten ziyade, dışarıda görüşlerini rahatlıkla söyleyebiliyor olmasının Suudi yönetimi açısından bir rahatsızlık yaratmış olabileceğini düşünüyorum. Cemal Bey özel olarak ülkesini kızdırmak için bir yazı kaleme alıyor değildi. Ülkesini özleyen ve bir an önce de dönmek istiyordu. Yurt dışında yaşadığı için rahat değildi. Bir çok arkadaşı hapiste, yurt dışında kalmak zorunda olduğu için kendisini yalnız da hissediyordu.

Suudi Arabistanlı yetkililerden doğrudan benimle temasa geçen kimse olmadı. Meselenin ortaya çıkmasından, birkaç saat öncesine kadar Suudi yetkililerden bir açıklama gelmemişti. Söylenen hiçbir şey yoktu. İbrahim Kalın da böyle bir ifade de bulunmadı. 'Bizim elimizde bir delil yok, konsolosluk binasında olduğunu düşünüyoruz' dedi. Bütün bunların sebebi Suudi Arabistan'dan bir açıklama yapılmamış olmasıydı. Suudi Arabistan olayı üstlenmiş değil, bütün bunlar bir iddia boyutunda kalıyor.

Ben gelişmeleri haberlerden takip ediyorum. Türk yetkililerle temasa geçmeye çalışıyorum. Yasin Aktay'dan bilgi almaya çalışıyorum. Suudi Arabistan Büyükelçisinin çağrıldığını haberlerden öğrendim. Anlaşılan o ki Türkiye hükümeti konuyu diplomasi kanallarıyla, bir krize yol açmayacak şekilde çözmeye çalışıyor. Ben bunu destekliyor ve takdirle karşılıyorum. Cemal Bey de bizim ülkemizle, kendi ülkesinin ilişkilerinin iyi olması için uğraşan bir insan."