hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Tarımda damla sulamaya geçilmeli" | Video

    KAYNAKBerna Kocabaş / İstanbul - DHA

    Susuzluk tehlikesi tüm dünya gibi Türkiye'yi de etkilemiş durumda. Tarımdan sanayiye hayatımızın her alanında kullanılan su, yanlış sulama teknikleri ve bilinçsiz tüketim nedeniyle büyük ölçüde boşa harcanıyor. Peki, su israfının önüne nasıl geçebiliriz? Doç. Dr. Canan Acar yanıtladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yağışların mevsim normalinin altında olması ve baraj sularının azalmasıyla Türkiye, son yılların en büyük kuraklık sorunuyla karşı karşıya. Geçen senenin verilerine göre Türkiye’de bir senede tüketilen su miktarı 60 milyar metreküp. Hem kişisel hem de sektörel alanda kullanılan su miktarı, verimsiz tüketim nedeniyle artıyor. Bir kişinin, bir günde dolaylı yollardan 7 bin litre su tükettiğine dikkat çeken uzmanlar, vatandaşları su tasarrufunun yanı sıra birçok konuda tasarruf etmeleri için uyarırken bir yılda harcanan su miktarının yarıya düşürülmesi için üreticilere çeşitli alternatifler sunuyor.

    En çok tarım ve hayvancılık sektöründe su kullanıldığını söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Enerji Sistemleri Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Canan Acar, “Dünyada tüketim, geçen senenin rakamlarıyla ilgili 4 trilyon metreküpün üzerinde. Türkiye’de bu rakam 60 milyar metreküp. Geçen senenin verileriyle Türkiye, su tüketiminde dünyada 14’üncü sırada. Sektörel dağılıma baktığımızda dünyada tarım ve hayvancılık sektöründe kullanılan su yüzde 70 oranında. Ardından sanayi ve sonrasında evsel, binalarda tükettiğimiz sular geliyor. Türkiye’de de tarım ve hayvancılık sektörü en büyük tüketici ve kullanım oranı yüzde 75’e yakın. Ancak ilginç bir şekilde, dünyada 2’nci sırada sanayi yer alırken Türkiye’de evsel su tüketimi 2’nci sırada. O da yüzde 15 civarında. Burada bakılması gereken sektör tarım ve hayvancılık” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "SALMA SULAMA YÖNTEMİ ÇOK VERİMSİZ"

    Türkiye özeline bakıldığında 60 milyar metreküpün yüzde 75’inin salma sulama yöntemi ile tarım ve hayvancılıkta kullanıldığını dile getiren Doç. Dr. Acar, “Bu yöntem, en verimsiz ve en çok su tüketilen yöntem. En verimli sulama yöntemi ise, mikro damla sulama yöntemi. Bu yöntemle ise su tüketiminde yüzde 80 oranında tasarruf sağlanıyor. Basit bir hesapla, sadece salma sulama yöntemini bırakıp mikro damla sulama yöntemine geçilerek 30 milyar metreküp kadar su tasarrufu sağlanabilir. Yani tarımda 1 yılda tüketilen su, 2 senede tüketilebilir. Bu en basit ifadeyle, su kaynakları için 2 kat fazla zaman kazandırır” diye konuştu.

    Doç. Dr. Canan Acar, sözlerine şöyle devam etti:

    “Türkiye’de günlük hanesel su tüketimi, yüzde 15. Yani toplam 60 milyar metreküpün 9 milyar metreküpünü tüketiyoruz. Şöyle çarpıcı bir gerçek var, suyun büyük bir kısmı bize ulaşmadan kayıp kaçak yoluyla gidiyor. Bu noktada, bu miktarı da hesaplayabiliriz. Resmi kurumlar tarafından açıklanan verilere göre geçen senenin tüketimi üzerinden, borulardaki kaçak kayıpların sıfırlanmasıyla 8 milyar metreküp tasarruf edilebilir. Yani hem tarımsal sulama sisteminin değişmesi hem de kayıp kaçakların azaltılması toplam 38 milyar metreküp demek. Bizim kullandığımız su miktarının büyük bir kısmı verimsiz kullanma nedeniyle kaybediyor. Dolayısıyla biz suyu tüketmiyoruz, kaybediyoruz.”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "BİR KİŞİ GÜNDE 7 BİN LİTRE SU TÜKETİYOR"

    Bir kişinin, gıdadan tekstile kadar kullandığı birçok ürünün üretim aşamasında litrelerce su kullanıldığını ve buna bağlı olarak dolaylı yollardan da litrelerce su tükettiğini vurgulayan Doç. Dr. Acar, “Bir kişi, günlük 7 bin litre civarında su tüketiyor. Bu doğrudan tüketilen su miktarı değil. Su, dolaylı yoldan da tüketilebiliyor. Yediğimiz içtiğimiz gıdalar, yaptığımız alışverişler ve ambalajlara kadar her ürünün üretiminde su kullanılıyor. En büyük su tüketicisi sektör, gıda sektörü. Basit bir karşılaştırma yapacak olursak hayvansal gıdalar diyebiliriz. Çünkü hayvansal ürünlerin de doğrudan ve dolaylı etkisi var. Hem o hayvanın tükettiği su hem de hayvanın beslenirken tükettiği su var. Örneğin 1 kilogram etin üretim aşamasında 15 bin litrenin üzerinde su gerekiyor. Bu çok verimsiz ve pek çok konuda soru işareti olan bir durum” ifadelerini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "HIZLI VE AŞIRI TÜKETİMİN ETKİSİ BÜYÜK"

    Vatandaşların daha yavaş ve daha az tüketmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Canan Acar, “Gıda tüketimine dikkat edilebilir. Bitkisel gıdalara ağırlık verilebilir. Tahıllar ve bitkisel ürünler çok daha az su ayak izine sahip. Bunun dışında ise kişisel su israfına bakılabilir. Çünkü bizim dolaylı olarak sektörel su tüketimine etkimiz, aşırı tüketim. Bundan birkaç yıl önce insanlar kıyafetlerini uzun süre giyerken, artık biz dönemden döneme gardırop değiştirmekten bahsediyoruz. Bu şu demek, bir tişörtün veya pantolonun üretiminde kullanılan pamuğun işlenmesi için kullanılan bir su miktarı da var. Aynı şekilde bir ayakkabı üretiminde kullanılan derinin işlenmesi için kullanılan su tüketimi var. Tabii ki gıda gibi kıyafete de ihtiyacımız var ama sürekli alışveriş ve tüketim çılgınlığı konusunda da bir adım atabiliriz. Mesela satın aldığımız ürünleri, kullanmıyorsak bağışlayabilir ya da 2’nci eli düşünebiliriz” dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Doç. Dr. Acar, evde kullanılan bazı ürünlerin su tüketimine etki ettiğini belirterek, “Kendi evimizi de su kullanımı açısından verimli bir hale getirebiliriz. Konfor ve sağlıktan ödün vermeden daha düşük debili musluklara geçilebilir. Düşük debili musluklar, yüzde 50-70 arası tasarruf sağlar. Sifon suyu miktarı ayarlanabilir. Bazı sistemlerde çift aşama vardır. Basit bir su şişesi ile su miktarı belirlenebilir. Hanesel olarak baktığımızda sifon kullanımı ile yüzde 20 oranında su tüketildiğini görüyoruz. Sifonda su tasarrufunu yüzde 80’e kadar arttırabilecek sistemler var” diye konuştu.

    "SUSUZ KALIRSAK ELİMİZDE BİR ŞEY KALMAZ"

    Suyu bilinçli bir şekilde kullanmaya çalıştığını söyleyen Ercan Erol, “Kimse tasarruf etmiyor. Halbuki şu an fazla yağmur yağmadığı için herkesin daha bilinçli şekilde su kullanması gerekir. Dişlerimi fırçalarken musluğu kapatıyorum, banyo yaparken kısa tutuyorum. Bu şekilde tasarruf etmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

    Hem dünya hem de gelecek nesiller için suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini dile getiren Safiye Güneş, “Susuz kalırsak, hiçbir şeyimiz olmaz. Pandemiden daha kötü günler bizi bekler. Bulaşıkları kağıt havluyla temizleyip makineye yerleştiriyorum, o yıkıyor zaten. Mesela ön yıkama yapmadan, makinenin normal programını kullanıyorum. Sebze, meyve yıkarken bir kabın içine doldurup bekletiyorum. Suyun çok akmasını istemiyorum. İçine biraz sirke koyunca da temizleniyor. Suyu ne kadar tasarruflu kullanırsak o kadar iyi. Bu ülke bizim. Şimdi susuz kalırsak, bizden sonraki nesil ne yapacak?” diye konuştu.

    "GELECEĞİ DE DÜŞÜNMEK LAZIM"

    Bugünü düşünerek yapılan alışverişlerin ve tüketimlerin ileride sorunlara yol açabileceğini söyleyen Adem Sercan Canik ise, “Aslında her şeyin tasarrufunu yapmak gerekiyor. Böyle giderse ileride elimizde hiçbir şey kalmayacak. Hepimizin, ileriyi düşünerek hareket etmesi lazım. Şimdiyi düşünüyoruz ama ileriyi düşünmüyoruz” dedi.

    Bulaşıkları ve çamaşırları biriktirerek yıkamaya özen gösterdiğini ifade eden Birgül Ökten, “Çamaşırı biriktirip yıkıyorum, bulaşıkları makinede yıkıyorum, duşu kısa tutuyorum. Pandemide dışarı çıkmıyoruz. Bu nedenle daha az alışveriş yapmaya özen gösteriyorum. Kıyafet hiç almıyoruz. Evdeki kıyafetleri giyiyoruz” diyerek birçok açıdan tasarruf ettiğini söyledi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow