Biri gazeteci, diğer emniyet müdürüydü. İkisi de 8 yıl arayla 24 Ocak'ta katledildiler. Bu ülke ikisini de karanfillerle uğurladı. Ve bu ülke Uğur Mumcu'yu da Gaffar Okkan'ı da unutmadı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Hem karlı hem güneşli bir ankara sabahında, ankara'nın karlı sokağında duyuldu o patlama sesi. Bir pazar sabahı saat 11:00'di. Türkiye'nin en önemli aydınlarından, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı, Gazeteci Uğur Mumcu'nun arabası o sabah havaya uçuruldu. Tüm Ankara o sabah o sokağa koştu. Ankaralılar gibi siyaseler de Uğur Mumcu'nun katledildiği o sokağa gittiler. Faillerin yakanalacağına dair sözler verdiler. Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü karlı sokağa o gün, o gece. Ertesi gün binlerce Ankaralı ellerinde mumlar ve karanfillerle gitti. Uğur Mumcu'nun anısına nöbet tuttular. Ona mektuplar yazdılar. Ve yağmurlu bir Ankara gününde yüzbinlerce kişinin katılımIyla son yolcululuğan uğurlandı Uğur Mumcu. Çok sevdiği ülkesine 'Uğurlar Ölmez' sloganlarıyla Ankara caddelerinde karanfillerle veda etti. 52. Yaşını göremedi.

1997 yılında Diyarbakır'a atanmıştı. 41 yaşında Türkiye'nin en genç emniyet müdürü olma gurununu yaşamıştı. Diyarbakılarlılar onu çok sevmişti. O da Diyarbakırlıları ve Diyarbakırspor'u. Diyarbakırspor'un maçlarını hiç kaçırmazdı. Hep sokaklardaydı Gaffar Okkan. İnsanların soprunlarıyla bizzat sokaklarda ilgileniyordu. Masa başı çalışan polis istemiyorum diyordu. 24 Ocak 2001 akşamı saatler 17:40'ı gösterdiğinde saldırıya uğradı Gaffar Okkan. Arabasıyla valilik binasına giderken pusuya düşürüldü. Gaffar Okkan 'ın polis telsizindeki şifresi 3310. O akşam o saldırıdan sonraki telsiz konuşmalarında sayın 3310 nasıl sorusuna başımız sağolsun yanıtı gelecekti. Cenaze günü tüm Diyarbakır yas içindeydi. Binlerce dükkan kepenk kapatmış, herkes onun son yolculuğuna koşmuştu. Çok sevdiği Diyarbakır'a katiller bulunsun sloganlarıyla ve tıpkı Uğur Mumcu gibi karanfillerle veda etti Gaffar Okkan. İkisinin de hayata gözlerini yumduğu son gün 24 Ocak'tı.