Beynin anlattığımız kayıp- kazanç ve mükafat sistemlerinde daha önce denenmiş yollar ve planlar bireyde bir otopilot yaşamı oluşturuyor. Ve bu tüm hayat akışımıza yansıyor, “tarz” , “alışkanlık” ya da “bakış” olarak.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Hep aynı tip giyinmek, yeme-içme bozukluğu, diyet yapbozları, iletişimde geri durmalar, terk edilme algıları, memnuniyetsiz iş hayatı, başarı hırsıyla bilinçsiz ilerleyiş, ilişkiden kaçma, sorumluluk sevmemek, yalnızlık, algılar ve hatta korkular ve kaygılar bile otopilot.

Otopilot durumunu devre dışı bırakılmadıkça hem biz hem de bize yönelen her durum bir “aynılık” ve bir “rutin” içinde ilerliyor. Reflekslerimiz, duygularımız, tepkilerimiz ve hayallerimiz aynı ya da belirli bir standartta ilerliyor. Kendi içimizde klişeleşiyoruz yani. Alışılmış, telaşsız, hırssız, emeksiz ya da motivasyonsuz bile olabiliyoruz.

Bu otopilot zincirini kırmak için beyni resetlemek, aslında farklı ve absürt gelecek şeyleri yaparak rutin içinden çıkmak gerekiyor. Nasıl yapacağınızı ve nasıl olduğunu da o anlatıyor.

Betül Yergök, hem avukat hem yaşam koçu ve özel olarak nörobilim üzerine çalışıyor. Tüm duygu ve davranışlarımızın, tüm yaşam sürecimizin beyindeki seyrini, beynin yönetimini ve daha iyi bir hayat için iyi bir “Beyin Orkestrası Şefi” olmayı anlatıyor.