hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Cansel Poyraz Akyol Cansel Poyraz Akyol

    'O gece'nin ve 'o giysinin' hikayesi…

    15.07.2017 Cumartesi | 16:09Son Güncelleme:

    O gece üzerimde Süperman’in kadın versiyonu olan bir Süperwoman bluzu vardı. Kaderin cilvesine bak ki, üzerimdeki giysinin aksine hayatımda hiç bu kadar korktuğumu, hiç bu kadar çaresiz hissettiğimi hatırlamıyorum.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Herkesin bir 'o gece' anısı var. Nerde yakalandı, kimden duydu, ne yaptı vs. Bizim yaşadıklarımızı tüm Türkiye ve ailelerimiz canlı yayında izledi.

    Asker baskını, havadan ateş açan helikopterler, binaya gelen kalabalık, çatışma, özel harekatçılar…

    Kameramanından sunucusuna, genel müdüründen muhabirine herkes bir an bile tereddüt etmeden kanala koştu o gece.

    Filmlerde bile göremeyeceğimiz olayların ortasında, kimse kanalı ve görev yerini bırakıp gitmeyi bir an bile düşünmedi.

    Buradan ayrılmış eski meslektaşlarımız bile arayıp, 'yardıma gelelim' dedi.

    O gecenin siyasi analizi, ne oldu ne bittisini her görüşten uzman bir senedir ekranlarda yapıyor zaten. Herkes okusun, izlesin, dinlesin, kendi meşrebine göre analiz etsin.

    Ancak o geceyi bizzat, en hareketli noktalardan birinde yaşayan biri olarak benim kafama kazınanlar şunlar oldu;

    - Doğmalar, hurafeler ve yalanlarla büyütülen, ışık evlerinde yetişen bu insanların ne kadar korkunç şeyler yapabildiğini gördük.

    - Koskoca komutanların, F16 pilotlarının, imam denen adamlardan emir aldığı bir akıl tutulmasına şahitlik ettik. Çocuklarımızı yetiştirirken sarılmamız gereken tek gerçeğin bilim, akıl ve özgür düşünce olduğunu anladık.

    - O gece her tehlikeyi göze alarak görev yerlerine koşanlar sadece ve sadece gerçek gazetecilerdi. Besleme, kiralık, güdümlü, klavye kahramanı, kalemi kanlı kadroların, nerelerde nasıl saklandıkları hala belli değil. Demek ki, gerçek bir tehlike anında bu ülkenin en önemli sigortalarından biri; demokrasi dışı unsurlara hizmet etmeyi reddeden, cesur ve özgür bir medyadır. Bunu bir kez daha anladık.

    - O gece kaybetmekten korktuğumuz şey hem ailelerimiz, hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu bu güzel ülkeydi. Aile de, ülke de gitti mi geri gelmez çünkü…

    Biri, bizim kanalımızın bahçesinde olmak üzere, tüm Türkiye’de o gece yaşamını yitirmiş 249 yiğit vatandaşımızın ailelerine metanet, kamuoyuna bu yaşananları analiz edecek basiret, bundan gerekli sonuçları çıkarıp gereğini yapacak siyasete izan diliyorum.

    Not: Süperwomen kıyafetimi ömrüm boyunca saklayacağım. Sahip olduğumuz şeylerin kıymetini ve onları kaybetmenin ne kadar kolay olduğunu bana hep hatırlatsın diye…

    Geçmiş olsun Türkiye…

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    O gecenin ve o giysinin hikayesi…