Canlı Yayın
Çiğdem Öztabak
Telefonlarımızın uygulama çöplüğü haline gelmesi çok uzun zaman almadı. 2009’da Apple’ın hayatımıza soktuğu Apple Store’dan tüketiciler olarak bir hevesle indirdiğimiz, birbirimize övünerek gösterdiğimiz, markaların ise ciddi teknoloji ve pazarlama yatırımı yaparak önümüze sürdüğü uygulamalar artık telefonumuzda yer kaplayan, kalabalık yaratan, şarjdan yediği için bir an evvel silinmesi gereken ve hiç umurumuzda olmayan uygulamalar haline geldiler. Bu acı noktasını ilk farkeden ise Çin’den bir mesajlaşma uygulaması olan WeChat oldu. Hayatına mesajlaşma uygulaması olarak başlayan WeChat alışveriş ve ödeme özelliklerini de ekleyerek bir super app örnek uygulaması haline geldi ve 1.24 milyar kullanıcı ile başı çeken ve her bir pazar için ayrı app üreten, ortada hiç bir şey yokken rakipleri haline gelen irili ufaklı alışveriş app’lerinin yerini aldı.
Peki hangi sektörler Super App dönüşümü içindeler?
Yazımın başında belirttiğim gibi özellikle bankacılık, fintech ve sigorta şirketleri global anlamda hızlıca super app’lere dönüşmeye başlayan sektörlerden. Bunun yanında hava yolları ve sağlık sektörü de ardından geliyor.
Buradaki asıl amaç, birçok hizmeti bir arada barındıran bir ekosistem kurarak kullanıcılar olarak günlük hayatımızdaki ihtiyaçlarımız için en iyi deneyimi sunabilmek. Yani super app’ler mesajlaşma, alışveriş, finans sağlık gibi birbirinden farklı hizmetlerin tek bir uygulama üzerinden yani şemsiye bir yapı ile gerçekleşmesini ifade ediyor diye de açıklayabiliriz.
Finansal super app alanda dünyadaki en iyi örnek olarak Revolut olarak gösteriliyor. İlk olarak finansal bir super app olma yolunda dikeyde iş birliği içinde olduğu, birçok farklı şirket ile entegre olurken, son zamanlarda duyurduğu konaklama rezervasyon hizmeti ile de tam bir super app olma yolunda ilerliyor. Çünkü bütün finansal işlemleri tek bir uygulamadan ve iyi bir deneyimle yapabilmek müşterileri için ciddi bir kolaylık sağlıyor.
Ülkemizde ise Getir ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin KOBIL teknoloji şirketi işbirliği ile yayına aldığı İstanbul Senin uygulaması çok güzel ve başarılı örnekler. Büyük bankalarımızdan birisinin de super app çalıştığını biliyorum, bunun yanında Hepsiburada ve Vodafone da bir çok farklı hizmeti tek bir platformda toplayarak super app olma yolunda ilerliyorlar.
Özellikle İstanbul Senin uygulaması bir şehir ve o şehrin sakinlerine sunduğu kolaylıklar ile sosyal fayda da içeren çok güzel bir örnek. Eminim bir çok alanda ödüller alacaktır. Şehir uygulamaları arasında da ilk örneklerden olan İstanbul Senin super app’i için özellikle teknoloji tarafını üstlenen KOBIL kurucusu ve genel müdürü İsmet Koyun’dan bu teknolojiyi daha detaylı dinlemek istedim. İsmet Bey aslında benim gibi tüm girişimcilere gerçek hayattan bir örnek. 33 yıl önce Almanya’da öğrenciyken tek başına kurduğu teknoloji şirketi, şimdilerde milyon dolar değerinde. Hayat tecrübesi ile de tüm girişimci adaylarının tecrübelerinden faydalanacağı şahsına münhasır bir CEO diyebiliriz.
Siz Super App yerine neden Secure Super App diyorsunuz ?
İsmet Koyun: Özellikle uygulamadaki tek bir entegre arayüz ve platform kullanılarak eksiksiz bir hizmet ekosistemi sunan şemsiye bir uygulama ortaya çıkarttık. Burada özellikle son yıllarda yaşanan siber güvenlik açıklarını ortadan kaldırdığımız ve bu alanı sahiplendiğimiz çok donanımlı bir güvenlik yapımızı ön plana koyduk. Bu tür uygulamalarda çok büyük miktarda veri kullanıldığı için belirttiğim gibi güvenlik konusu ön plandadır.
Finansal servislerin ve diğer alanların super app geleceklerini nasıl görüyorsunuz?
İsmet Koyun: Bu alanda ciddi bir rekabet var. Özellikle US pazarı ve EMEA pazarındaki bankalar ve sigorta şirketlerinden ciddi bir talep var ve şu an bu alanda birlikte çalıştığımız 5 ayrı global banka ve 3 büyük global sigorta şirketi var. Türkiye’de de üzerinde çalıştığımız perakende ve bankacılık sektöründen müşterilerimizle birlikte super app geliştirmeye devam ediyoruz. Dolayısıyla globalden esen bu rüzgar, yerelde de yer bulacak ve çok hızlı olan ile aynı oranda güvenlik konusuna önem veren kurumlar kazanacaktır. Bizim sunduğumuz alt yapı, tüm adımları ayrı ayrı entegrasyonlarla karmaşık hale gelen yapılar yerine, siber güvenliğin ön planda olduğu ve basit entegrasyon ve 7 katmanlı güvenlik sunan patentli teknolojimizle, şirketlerin ihtiyacı olan tüm adımları tek bir platformdan sunan bir yapı. Yani login dijital imza pazar yeri ve ödeme adımları gibi olmazsa olmaz özellikleri tek bir entegrasyonla yapabilir hale gelirler. Bunun yanında tek bir entegrasyon yaparak teknoloji geliştirme ve bakım maliyetlerinde çok ciddi bir tasarruf ederler.
Son olarak global pazardaki yüksek gelir ve kullanıcı elde eden bazı global super app örneklerini de paylaşmayı, sektör çalışanlarına fayda açısından uygun buluyorum.
230 milyon kullanıcı ile Çin'de pazar devi Alibaba tarafından başlatılan ve yaygın olarak kullanılan bir dijital cüzdan olan Alipay'in QR kod ödemeleri, lüks alışveriş merkezlerinden sokak mağazalarına kadar milyonlarca işletme tarafından kullanılıyor.
187 milyon kullanıcısı ile Güneydoğu Asya'nın önde gelen süper uygulaması Grab, üç ana alanda hizmet sunuyor: teslimatlar (gıda, yemek, paketler, belgeler), ulaşım (araba çağırma) ve finansal hizmetler (ödemeler, e-ticaret ve sigorta). Getir gibi diyebiliriz.
150 milyon kullanıcı Hindistan'ın lider süper uygulaması mobil şarj imkanı sunuyor; fatura ödemeleri, seyahat, film ve etkinlik rezervasyonları, mağaza içi ödemeler, park ödemeleri, QR kod sistemi aracılığıyla eğitim kurumlarında geçiş ücretleri ve ödeme yapılmasını sağlıyor.
48 milyon kullanıcı Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da 13 ülkede faaliyet gösteren Careem önceleri Uber gibi ulaşım imkanı sunarken şimdilerde ulaşım, yemek, alışveriş, teslimat gibi bir çok özelliği aynı anda sunuyor.
Benim bakış açım ve tecrübemle sadece finans sektörü değil hızlı bir şekilde seyahat, haber ve medya icerik sağlayıcıları, gayrimenkul kiralama sektörleri de birleşerek super app olma yolunda gelirlerini paylaşmak durumunda kalacaklar.
Kaynak: Accenture
Telefonlarımızın uygulama çöplüğü haline gelmesi çok uzun zaman almadı. 2009’da Apple’ın hayatımıza soktuğu Apple Store’dan tüketiciler olarak bir hevesle indirdiğimiz, birbirimize övünerek gösterdiğimiz, markaların ise ciddi teknoloji ve pazarlama yatırımı yaparak önümüze sürdüğü uygulamalar artık telefonumuzda yer kaplayan, kalabalık yaratan, şarjdan yediği için bir an evvel silinmesi gereken ve hiç umurumuzda olmayan uygulamalar haline geldiler. Bu acı noktasını ilk farkeden ise Çin’den bir mesajlaşma uygulaması olan WeChat oldu. Hayatına mesajlaşma uygulaması olarak başlayan WeChat alışveriş ve ödeme özelliklerini de ekleyerek bir super app örnek uygulaması haline geldi ve 1.24 milyar kullanıcı ile başı çeken ve her bir pazar için ayrı app üreten, ortada hiç bir şey yokken rakipleri haline gelen irili ufaklı alışveriş app’lerinin yerini aldı.
Peki hangi sektörler Super App dönüşümü içindeler?
Yazımın başında belirttiğim gibi özellikle bankacılık, fintech ve sigorta şirketleri global anlamda hızlıca super app’lere dönüşmeye başlayan sektörlerden. Bunun yanında hava yolları ve sağlık sektörü de ardından geliyor.
Buradaki asıl amaç, birçok hizmeti bir arada barındıran bir ekosistem kurarak kullanıcılar olarak günlük hayatımızdaki ihtiyaçlarımız için en iyi deneyimi sunabilmek. Yani super app’ler mesajlaşma, alışveriş, finans sağlık gibi birbirinden farklı hizmetlerin tek bir uygulama üzerinden yani şemsiye bir yapı ile gerçekleşmesini ifade ediyor diye de açıklayabiliriz.
Finansal super app alanda dünyadaki en iyi örnek olarak Revolut olarak gösteriliyor. İlk olarak finansal bir super app olma yolunda dikeyde iş birliği içinde olduğu, birçok farklı şirket ile entegre olurken, son zamanlarda duyurduğu konaklama rezervasyon hizmeti ile de tam bir super app olma yolunda ilerliyor. Çünkü bütün finansal işlemleri tek bir uygulamadan ve iyi bir deneyimle yapabilmek müşterileri için ciddi bir kolaylık sağlıyor.
Ülkemizde ise Getir ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin KOBIL teknoloji şirketi işbirliği ile yayına aldığı İstanbul Senin uygulaması çok güzel ve başarılı örnekler. Büyük bankalarımızdan birisinin de super app çalıştığını biliyorum, bunun yanında Hepsiburada ve Vodafone da bir çok farklı hizmeti tek bir platformda toplayarak super app olma yolunda ilerliyorlar.
Özellikle İstanbul Senin uygulaması bir şehir ve o şehrin sakinlerine sunduğu kolaylıklar ile sosyal fayda da içeren çok güzel bir örnek. Eminim bir çok alanda ödüller alacaktır. Şehir uygulamaları arasında da ilk örneklerden olan İstanbul Senin super app’i için özellikle teknoloji tarafını üstlenen KOBIL kurucusu ve genel müdürü İsmet Koyun’dan bu teknolojiyi daha detaylı dinlemek istedim. İsmet Bey aslında benim gibi tüm girişimcilere gerçek hayattan bir örnek. 33 yıl önce Almanya’da öğrenciyken tek başına kurduğu teknoloji şirketi, şimdilerde milyon dolar değerinde. Hayat tecrübesi ile de tüm girişimci adaylarının tecrübelerinden faydalanacağı şahsına münhasır bir CEO diyebiliriz.
Siz Super App yerine neden Secure Super App diyorsunuz ?
İsmet Koyun: Özellikle uygulamadaki tek bir entegre arayüz ve platform kullanılarak eksiksiz bir hizmet ekosistemi sunan şemsiye bir uygulama ortaya çıkarttık. Burada özellikle son yıllarda yaşanan siber güvenlik açıklarını ortadan kaldırdığımız ve bu alanı sahiplendiğimiz çok donanımlı bir güvenlik yapımızı ön plana koyduk. Bu tür uygulamalarda çok büyük miktarda veri kullanıldığı için belirttiğim gibi güvenlik konusu ön plandadır.
Finansal servislerin ve diğer alanların super app geleceklerini nasıl görüyorsunuz?
İsmet Koyun: Bu alanda ciddi bir rekabet var. Özellikle US pazarı ve EMEA pazarındaki bankalar ve sigorta şirketlerinden ciddi bir talep var ve şu an bu alanda birlikte çalıştığımız 5 ayrı global banka ve 3 büyük global sigorta şirketi var. Türkiye’de de üzerinde çalıştığımız perakende ve bankacılık sektöründen müşterilerimizle birlikte super app geliştirmeye devam ediyoruz. Dolayısıyla globalden esen bu rüzgar, yerelde de yer bulacak ve çok hızlı olan ile aynı oranda güvenlik konusuna önem veren kurumlar kazanacaktır. Bizim sunduğumuz alt yapı, tüm adımları ayrı ayrı entegrasyonlarla karmaşık hale gelen yapılar yerine, siber güvenliğin ön planda olduğu ve basit entegrasyon ve 7 katmanlı güvenlik sunan patentli teknolojimizle, şirketlerin ihtiyacı olan tüm adımları tek bir platformdan sunan bir yapı. Yani login dijital imza pazar yeri ve ödeme adımları gibi olmazsa olmaz özellikleri tek bir entegrasyonla yapabilir hale gelirler. Bunun yanında tek bir entegrasyon yaparak teknoloji geliştirme ve bakım maliyetlerinde çok ciddi bir tasarruf ederler.
Son olarak global pazardaki yüksek gelir ve kullanıcı elde eden bazı global super app örneklerini de paylaşmayı, sektör çalışanlarına fayda açısından uygun buluyorum.
230 milyon kullanıcı ile Çin'de pazar devi Alibaba tarafından başlatılan ve yaygın olarak kullanılan bir dijital cüzdan olan Alipay'in QR kod ödemeleri, lüks alışveriş merkezlerinden sokak mağazalarına kadar milyonlarca işletme tarafından kullanılıyor.
187 milyon kullanıcısı ile Güneydoğu Asya'nın önde gelen süper uygulaması Grab, üç ana alanda hizmet sunuyor: teslimatlar (gıda, yemek, paketler, belgeler), ulaşım (araba çağırma) ve finansal hizmetler (ödemeler, e-ticaret ve sigorta). Getir gibi diyebiliriz.
150 milyon kullanıcı Hindistan'ın lider süper uygulaması mobil şarj imkanı sunuyor; fatura ödemeleri, seyahat, film ve etkinlik rezervasyonları, mağaza içi ödemeler, park ödemeleri, QR kod sistemi aracılığıyla eğitim kurumlarında geçiş ücretleri ve ödeme yapılmasını sağlıyor.
48 milyon kullanıcı Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da 13 ülkede faaliyet gösteren Careem önceleri Uber gibi ulaşım imkanı sunarken şimdilerde ulaşım, yemek, alışveriş, teslimat gibi bir çok özelliği aynı anda sunuyor.
Benim bakış açım ve tecrübemle sadece finans sektörü değil hızlı bir şekilde seyahat, haber ve medya icerik sağlayıcıları, gayrimenkul kiralama sektörleri de birleşerek super app olma yolunda gelirlerini paylaşmak durumunda kalacaklar.
Kaynak: Accenture
SON DAKİKA
