Çiğdem Öztabak Çiğdem Öztabak

Yapay Zeka Kahve Deneyimini Nasıl Değiştiriyor? Meet lab kurucu ortakları Duygu Kurtuluş ve Emre Kurtuluş ile Söyleşi

05.10.2025 Pazar | 11:08Son Güncelleme:

Son yıllarda kahve sektörü, geleneksel kafe anlayışını aşarak bilimsel araştırmaların, dijital teknolojilerin ve sürdürülebilir üretim pratiklerinin de merkezine yerleşti. Dünyanın dört bir yanında baristalar sadece iyi kahve demlemekle değil, aynı zamanda suyun mineral yapısından çekirdeğin kimyasal özelliklerine kadar pek çok parametreyi ölçerek kusursuz bir fincan sunmaya çalışıyor. Yapay zeka destekli kamera sistemleri, IoT sensörleri ve otomasyon çözümleri de bu dönüşümün parçası haline gelmiş durumda.

Haberin Devamı
Haberin Devamı

Teknolojiye kahvenın küresel Üretim ve tüketim verilerine bakalım. 2025/2026 dönemi için dünya kahve üretiminin yaklaşık 178,7 milyon 60-kilogramlık çuval olarak gerçekleşmesi bekleniyor; bu, bir önceki yıla göre 4,3 milyon çuval daha yüksek bir seviyeye işaret ediyor. Aynı dönemde küresel kahve tüketiminin de yaklaşık 169,4 milyon çuval düzeyine ulaşması öngörülüyor.

Türkiye’ye Özgü Tüketim Verileri

Türkiye’de kişi başına yıllık kahve tüketimi (2021 verilerine göre) yaklaşık 1,97 kilogram olarak ölçülmüş. Bu değer, Avrupa’da bazı ülkelerin kişi başına tükettiği miktarlara kıyasla hala daha düşük; ancak genç nüfus, yeni kahve biçimleri ve kafelerin yaygınlaşmasıyla bu seviyenin yaklaşık 2030’a kadar 2 kg’a çıkabileceği öngörülüyor.

Bu küresel dönüşümde Türkiye’den de dikkat çeken bir başarı haberi öğrendim. Madrid’de açıklanan “World’s 100 Best Coffee Shops 2025” listesine ilk kez bir Türk kahve markası girmiş. Dünya çapında yüzlerce aday arasından sıyrılarak 35. sıraya yerleşen marka, Avrupa’da ise 13. sırada kendine yer bulmuş girişimin adı Meet lab. Jüri değerlendirmesinde öne çıkan noktalar arasında suyun kimyasına odaklanan bilimsel bir yakaklaşım var ve sürdürülebilirlik atölyeleri de önem bulmuş. Benim merakım ise elbette teknoloji ve kahvenin birleşimiydi. Özellikle dünyada neler oluyor bu alanda diye baktığımda bu iki girişim ile karşılaştım.

Haberin Devamı
Haberin Devamı

Artly (robot barista/AI + robotik el) ABD Seattle merkezli Artly, “Barista Bot” ile espresso içeceklerini robotik kol ve bilgisayarlı görü destekli iş akışlarıyla standartize ediyor; 2025’te NVIDIA GTC’de tanıtılan “doğal robotik el” yükseltmesi, latte art gibi ince motor becerilerde insan seviyesine yaklaşmayı hedefliyorlarmış. Şirket; hareket yakalama, derin öğrenme ve şampiyon barista Joe Yang’ın reçetelerini dijitalleştirerek “usta elinin” tekrarlanabilirliğini iddia ediyor. Kalabalık cafe müşterileri arasında hız, kalite ve tutarlılık vadediyor. AVM, havaalanı ve kurumsal kampüslerde belki kapasite kombinasyonu için pilot kuruluma uygun dursa da barista etkileşimini ben hala değerli buluyorum, bunu korumak adına hibrit (insan + bot) model uygulanabilir.

Bottomless (IoT akıllı tartı + abonelik) ABD merkezli şirket, evde kahve tüketimini Wi-Fi özellikli akıllı tartıyla izleyip stok bitmeden otomatik taze çekirdek siparişi veriyor; “kullanıma göre abonelik” modeli ile, israfı azaltıp tazeliği maksimize etmeyi amaçlamışlar. Platform, kavurucularla doğrudan entegrasyon yapıyor.

Haberin Devamı
Haberin Devamı

Türkiye’den Meet lab kurucu ortakları Duygu Kurtuluş ve Emre Kurtuluş ile yaptığım söyleşide de teknoloji ve kahve arasındaki yeni ilişkiyi konuştuk:

Yapay Zeka Kahve Deneyimini Nasıl Değiştiriyor Meet lab kurucu ortakları Duygu Kurtuluş ve Emre Kurtuluş ile Söyleşi

YAPAY ZEKA VE OTOMASYON

İnsansız dükkan konseptleri kahve sektöründe nasıl uygulanabilir ve bu uygulamanın müşteri deneyimine etkileri nelerdir?

Robot baristalar artık bilim kurgu değil; dünya genelinde 7/24 çalışan, her fincanda aynı standartı sunan ve günde 1000’den fazla kahveyi hatasız hazırlayabilen sistemler hayatımıza girdi. Üstelik 3D latte art gibi detaylarda bile insan ustalığına yaklaşabiliyorlar. Ancak kahve yalnızca bir içecek değil; bir baristanın güler yüzle ‘günaydın’ demesi, kahveyi uzatırken kurduğu küçük sohbet de bu deneyimin ayrılmaz bir parçası. Gelecek, robotların hız ve tutarlılığını baristaların samimiyetiyle birleştiren hibrit modellerde görünüyor. Yani robotik sistemler arka planda operasyonu optimize ederken, baristalar da müşterilerle bire bir ilgilenerek o benzersiz deneyimi yaşatmaya devam edebilir. Sonuçta kahve sadece bir içecek değil, bir kültür ve iletişim aracı – teknoloji bu kültürü geliştirmeli, ruhunu koruyarak ilerletmeli diye düşünüyoruz.

Haberin Devamı
Haberin Devamı

Yapay zeka destekli kamera sistemleri kullanılarak kahve dükkanlarında nasıl daha sürdürülebilir ve kesintisiz bir müşteri hizmeti sağlanabilir?

Mağaza içinde yapay zeka destekli kamera sistemlerinin kullanımı, müşteri hizmetlerinde adeta yeni bir çağın kapısını aralıyor. Bu akıllı kameralar sayesinde bir kahve dükkanının anlık nabzını tutmak mümkün. Örneğin, kamera görüntülerini analiz eden AI algoritmaları günün hangi saatlerinde müşteri yoğunluğunun arttığını veya azaldığını tespit ediyor. Böylece yöneticiler, personel planlamasını gerçek verilere dayanarak yapabiliyor: Yoğun saatlerde daha fazla barista görev alırken sakin dönemlerde kaynaklar boşa harcanmamış oluyor. Aynı şekilde, sipariş kuyrukları uzamaya başladığında sistem bunu anında fark edip yönlendirme yapabiliyor; böylece müşterilerin uzun süre beklemesi engelleniyor. Hangi ürünlerin daha çok tercih edildiğini, satış hızlarını ve müşteri eğilimlerini de bu kameralar entegre veri analizleriyle ortaya koyabiliyor. Bu bilgiler ışığında menümüzü ve promosyonlarımızı şekillendirip müşteri talebine anında cevap veren bir operasyon yürütüyoruz.

Haberin Devamı
Haberin Devamı

Yapay zeka destekli kamera sistemlerinin bir diğer faydası da operasyonel mükemmellik ve sürdürülebilirlik alanında ortaya çıkıyor. Bu kameralar, sadece müşteri sayısını değil, mağaza içi pek çok durumu da otomatik olarak izleyip değerlendirebiliyor.

Örneğin, masa temizliği veya self servis istasyonlarının durumu kameralarla kontrol edilerek, bir masanın temizlenmeye ihtiyacı olduğu anda personel uyarılabiliyor. Hijyen ve standart işletim prosedürlerine uyum, kameraların görsel veriyi yorumlamasıyla denetlenebiliyor. Çalışanların el yıkama, üniforma veya koruyucu ekipman kullanım alışkanlıkları dahi (örneğin saç bonesi takmak gibi) görsel AI ile izlenip, herhangi bir aksaklık anında bildirilebiliyor. Bu sayede hem müşteri için tutarlı bir deneyim sağlanıyor hem de işletme içi denetim sürekli ve kesintisiz hale geliyor. Enerji tasarrufuna yönelik olarak da akıllı kameralar ve sensörler entegre çalışarak, müşteri olmadığında ışıkları kısmak veya belirli bir bölgede kimse yoksa iklimlendirmeyi otomatik ayarlamak gibi aksiyonlar alınabiliyor. Tüm bunların sonucunda, teknoloji sayesinde bir kahve dükkanında sürdürülebilir, verimli ve kesintisiz bir hizmet döngüsü kuruluyor.

Sohbetimizin sonunda yine dönüp dolaşıp aynı soruya geliyorum, Teknoloji mi, insan mı? İdeal olanı, ikisini dengeleyebilmek olacak gibi görünüyor.