hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Deniz Alphan Deniz Alphan

    Akyaka'da Azmak sürprizi

    28.06.2017 Çarşamba | 11:45Son Güncelleme:

    Tozlu toprak bir otopark, bahçemsi bir giriş, albenisiz sıradan bir lokantanın kapısındayız. Selimiye'ye gittiğimizi duyan arkadaşımızın “Saat kaç olursa olsun muhakkak uğrayın” dediği yerdeyiz. İlk anda “Bu sıcak yaz gününde yolu uzatmaya değer miydi?” sorusuyla sevimsiz bir ruh hali çöküyor insana. Ama içeri girdiğinizde büyüleyici bir sürpriz ile karşılaşıyorsunuz!

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Okullar kapanmadan veya okullar açıldıktan sonra olarak tarih belirlediğimiz tatillerin birine çıktık bayram öncesi. Bayramı da en çok sevdiğimiz yerde İstanbul'da geçirdik. Bağırış çığırış ve münasebetsiz bir müzik eşliğinde tatil yapmak istemiyorsanız ajandanızı bu tarihlere göre ayarlamanız şart. Erken gittiğiniz tatilin dezavantajı deniz bazen serin olabiliyor. Bazen de “Ha yağdı ha yağacak!” diye hafif bir heyecan yaşıyorsunuz. Ama serpiştirirken de denize girmenin ayrı bir zevki vardır. Okullar kapandıktan sonra havanın erken kararması sevimsiz oluyor. Ama bunun karşılığı da huzurlu şahane bir tatil.

    Bu kez de Selimiye'ye gittik. Dalaman'dan kiraladığımız araba ile dolana dolana gitmek cazip geldi.Aklımızda da bir arkadaşımızın muhakkak Akyaka'ya uğrayın önerisi vardı. Akıllı telefonlardaki uygulumalarla artık insan her yeri kendi eliyle koymuş gibi buluyor.

    Tozlu toprak bir otopark, bahçemsi bir giriş, albenisiz sıradan bir lokantanın kapısındayız. Selimiye'ye gittiğimizi duyan arkadaşımızın “Saat kaç olursa olsun muhakkak uğrayın” dediği yerdeyiz. İlk anda “Bu sıcak yaz gününde yolu uzatmaya değer miydi?” sorusuyla sevimsiz bir ruh hali çöküyor insana. Ama içeri girdiğinizde büyüleyici bir sürpriz ile karşılaşıyorsunuz! Şırıl şırıl akan berrak bir suyun üstündesiniz. Burası Akyaka'da Azmak Çayı'nın kıyısındaki Kordon Restaurant. İnsan neye uğradığını şaşırıyor. Sazlıklar arasında yüzen ördek ailesinin çığlıkları ile karşılanıyorsunuz... Suyun serinliğini yüzümüzde hissederek sabah 11'de öğle yemeğine daldık. Sözde hafif bir çay kahve molası verecektik. Bir de şunu yiyelim bir de bunu tadalım derken biralı, rakılı bir sofrada bulduk kendimizi. Yediklerimiz bildik mezelerdi ve çoğu çok şahaneydi, kimi de orta karar. Ama netice on numara diyebilirim Önemli olan da o değil mi? Yolunuz oralara düşerse Kordon'a muhakkak uğrayıp tatilinizi taçlandırın derim. 

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Akyakada Azmak sürprizi

    Üç bis yapan kızartma tabağı 

    Öyle “bildiğimiz, sıradan” diyeceğim ama nasıl “sıradan” diyebilirim ki... Ağzının tadını bilen ve yemekten anlayan iki kişinin (Hülya Ekşigil ve Nur Çintay) damağını o kadar etkileleyebildi ki peşpeşe instagram hesaplarına aynı yemeğin fotoğrafını koyup kendi en leziz dilleriye memnuniyetlerini yazdılar. Eninde sonunda bir meyhanede sunulan bir kızartma tabağı... Evet mesele basitlikte, yalınlıkta lezzetli yakalamak. Hiç de kolay bir iş değil ki beceren çok az. Bu kızartma tabağı Asmalı Cavit'teki soframızda üç bis yaptı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Malum, meyhaneler gittikçe azalıyor. Kalanlarda da lezzetten eser yok. Bunun sebebi meyhanelere servis veren catering şirketlerinden alınan yavan mezeler. Artık müşteri mi bu kalitesizlikten kaçıyor yoksa müşteri yok diye mi böyle kolaya kaçılıyor bilemeyeceğim. Yüklü bir hesaba razı olan müşteriler artık boğazdaki balık lokantalarında lezzet arıyor. İyi yerler de parmak ile sayılabilecek kadar az maalesef. Gelelim dün akşam tadına doyamadığımız Asmalı Cavit'teki diğer mezelere. Müthiş bir lezzet bırakarak kayan patlıcan salatası mükemmeldi, bilumum diğer patlıcanlılar da. Ciğer desen şahane. Sardalya dillere destan. Köfte of aman! Köftenin yanındaki patates “Hadi bir tabak daha isteyelim” dedirten cinsten.

    Masaya gelen herşeyden çok memnun kaldık, keyiflendikçe keyiflendik. Güleryüzlü servis ve makul bir hesap da olunca insan daha ne ister. Hiç mi kusur yoktu diye sorana cevabım “Bu kadar artıdan sonra insan eksileri görebilir mi ki?” olacaktır. Bu bir eleştiri yazısı değil. Bir methiye yazısı hiç değil. Bu İstanbul'da artık yediğinden içtiğinden memnun kalınacak, keyif kaçırmayan bir hesapla sofradan kalkılacak yerlerin gün geçtikçe azaldığını üzüntü ile izlerken, insanı mutlu eden bir yeri kayda değer bulma ve tebrik etme yazısı.    

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Akyakada Azmak sürprizi