Festivalin ‘dünya starı’ olarak Türkiye’ye geldiniz? Festival hakkında ne düşünüyorsunuz?
Foça’da ilk bulunuşum, bu festival için geldim. Bence muhteşem bir festival. Foça’da caz adına böyle güzel bir desteğin var oluşu çok mutlu edici bir durum.
Caz müziğinin su anki konumunu geçmiş yıllarla karşılaştırdığınızda en çok ne değişti sizce?
Bence çok fazla bir şey değişmedi. İnsanların caz müziğe karşı olan ilgisi arttı diyebiliriz . Şunu söyleyebilirim; 1970’lerden 1980’lerden bu yana insanlar caz müziği konusunda özellikle de caz müziğini icra etmek konusunda çok daha ciddiler. O nedenle caz’ın konumu bence şimdilerde daha da fazla uluslararası bir durumda. Türkiye'deki yeni jenerasyon müzisyenlerin son 17 yıldaki çıkışı çok mutluluk verici. Artık New york gibi uluslararası arenalarda da kabul görmekteler. Caz genel anlamda uluslararası bir hal aldığı için herkes her yerde çalabiliyor, kendini gösterebiliyor. Tabiki yurtdışından gelen önemli cazcıların da Türkiye’de caz sever seyirciler ile buluşabiliyor oluşu muhteşem bir sinerji yaratıyor. Hem kendini geliştirmek isteyen buradaki müzisyenler, hem de dinleyiciler açısından...
Türkiye’de caz kültürü biraz daha farklı. Dünyadaki popülerliğe sahip değil. Yani caz müziği dünyada anlaşıldığı gibi anlaşılamayabiliyor. Sadece Türkiye özelinde caz müziğini konuşursak, bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Bence bu konu her zaman şöyle işler. Belirli bir medya desteğini yanına alırsa Türkiye’de durum değişir. Medya’nın caz’a olan ilgisi artarsa insanların da artar. Çünkü Türkiye’de çok iyi caz’cılar var ve yeni jenerasyon caz’cılar da çok güçlü bir biçimde arkadan geliyorlar.
Türkiye’de yakın zamanda planladığınız bir caz konseriniz var mı? Nerede olacak?
Tabii var 28’inde yeniden Türkiye’de olacağım. İzmir’de gerçekleşecek olan ‘Urla Caz Festivali’ için geliyorum. Quartetimle beraber herkesi bekleriz...
Festivalin ‘dünya starı’ olarak Türkiye’ye geldiniz? Festival hakkında ne düşünüyorsunuz?
Foça’da ilk bulunuşum, bu festival için geldim. Bence muhteşem bir festival. Foça’da caz adına böyle güzel bir desteğin var oluşu çok mutlu edici bir durum.
Caz müziğinin su anki konumunu geçmiş yıllarla karşılaştırdığınızda en çok ne değişti sizce?
Bence çok fazla bir şey değişmedi. İnsanların caz müziğe karşı olan ilgisi arttı diyebiliriz . Şunu söyleyebilirim; 1970’lerden 1980’lerden bu yana insanlar caz müziği konusunda özellikle de caz müziğini icra etmek konusunda çok daha ciddiler. O nedenle caz’ın konumu bence şimdilerde daha da fazla uluslararası bir durumda. Türkiye'deki yeni jenerasyon müzisyenlerin son 17 yıldaki çıkışı çok mutluluk verici. Artık New york gibi uluslararası arenalarda da kabul görmekteler. Caz genel anlamda uluslararası bir hal aldığı için herkes her yerde çalabiliyor, kendini gösterebiliyor. Tabiki yurtdışından gelen önemli cazcıların da Türkiye’de caz sever seyirciler ile buluşabiliyor oluşu muhteşem bir sinerji yaratıyor. Hem kendini geliştirmek isteyen buradaki müzisyenler, hem de dinleyiciler açısından...
Türkiye’de caz kültürü biraz daha farklı. Dünyadaki popülerliğe sahip değil. Yani caz müziği dünyada anlaşıldığı gibi anlaşılamayabiliyor. Sadece Türkiye özelinde caz müziğini konuşursak, bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Bence bu konu her zaman şöyle işler. Belirli bir medya desteğini yanına alırsa Türkiye’de durum değişir. Medya’nın caz’a olan ilgisi artarsa insanların da artar. Çünkü Türkiye’de çok iyi caz’cılar var ve yeni jenerasyon caz’cılar da çok güçlü bir biçimde arkadan geliyorlar.
Türkiye’de yakın zamanda planladığınız bir caz konseriniz var mı? Nerede olacak?
Tabii var 28’inde yeniden Türkiye’de olacağım. İzmir’de gerçekleşecek olan ‘Urla Caz Festivali’ için geliyorum. Quartetimle beraber herkesi bekleriz...