Geçtiğimiz haftasonuna gerçekleşen Foça Caz Festivali’nin açılışını siz yaptınız, sizce nasıl geçti?
İlki olmasına rağmen çok ilgi vardı. Çok iyi müzisyenler katıldı festivale. Ben açıkçası halkın bu kadar çok katılımını beklemiyordum. Müziğin ve sanatın hangi dilde, hangi tarzda olursa olsun insanları birleştirdiğini bu sayede yeniden görmüş olduk. Böyle festivaller zaten toplu halde etkinlikler olduğu için caz müziğinin daha da gözde bir duruma gelmesine yardımcı oluyor. Festivallerin çoğalması da ayrıca çok güzel bir durum. Şu an örneğin Bodrum Caz Festivali var eşzamanlı olarak gerçekleşiyor, 1 Eylül’de başladı. Bu ayın sonunda da Urla başlıyor..
Melis Hanım, ilk gece sahnede Türkçe bazı şarkıları caz formatında söylediniz. İnsanlar çok bilindik Türkçe şarkıları caz formunda duyduktan sonra bir yerden sonra caz’a daha mı sempatik yaklaşıyorlar sizce?
Ben şöyle düşünüyorum.. Bizim toplumumuz bildikleri melodileri, farklı tarzlarda, farklı enstrümanlarla caz formasyonunda duyduktan sonra caz müziğine daha çok aşina olmaya başlayacaktır bana göre. Dün festival alanı çok kalabalıktı ve her yaştan insan vardı. Bu çok güzel bir tablo. Bunu böyle devam ettirirsek, topluma daha kolay ulaşabileceğiz diye düşünüyorum. Çünkü biz karşılıklı olarak birbirimizi eğitiyoruz.. Bunu unutmamak gerek.
Türkiye’deki Caz’ın şimdiki dönemini geçmiş yıllara kıyasla nasıl değerlendirirsiniz?
Bana sorarsanız popüler kültürle birlikte caz müziği geçtiğimiz yıllarda önce düşüşe girdi ancak şimdi çıkışta. Biz toplum olarak 60-70-80-90’larda daha geniş çaplı müzikler dinliyorduk. Daha meraklıydık. Ancak internetin çıkması ile birlikte yeni bir döneme girildi. Duygular biraz köreldi. İnsanlar yaşam gayesi içinde yalnızca yaşamaya çabalıyorlar şimdi. Kitap da çok az okunuyor.
O nedenle bence insanların yapabildiklerini ortaya çıkarması gerekiyor. Herkesin bir görevi var bu dünyada. Kimisi yazar, kimisi söyler, kimisi çalar.. İnsanlar neyi iyi yaptığını bulduktan sonra bunun paylaşılması için alan açılması gerekiyor. Son yıllarda Türkiye’deki caz müziği konusunda bana göre artı taraf şu. Daha fazla cazcı var piyasada. Eğitimli caz müzisyenleri çoğaldı. Kendilerini çok iyi eğitiyorlar ve bence iyiye doğru gidiyoruz..
Geçtiğimiz haftasonuna gerçekleşen Foça Caz Festivali’nin açılışını siz yaptınız, sizce nasıl geçti?
İlki olmasına rağmen çok ilgi vardı. Çok iyi müzisyenler katıldı festivale. Ben açıkçası halkın bu kadar çok katılımını beklemiyordum. Müziğin ve sanatın hangi dilde, hangi tarzda olursa olsun insanları birleştirdiğini bu sayede yeniden görmüş olduk. Böyle festivaller zaten toplu halde etkinlikler olduğu için caz müziğinin daha da gözde bir duruma gelmesine yardımcı oluyor. Festivallerin çoğalması da ayrıca çok güzel bir durum. Şu an örneğin Bodrum Caz Festivali var eşzamanlı olarak gerçekleşiyor, 1 Eylül’de başladı. Bu ayın sonunda da Urla başlıyor..
Melis Hanım, ilk gece sahnede Türkçe bazı şarkıları caz formatında söylediniz. İnsanlar çok bilindik Türkçe şarkıları caz formunda duyduktan sonra bir yerden sonra caz’a daha mı sempatik yaklaşıyorlar sizce?
Ben şöyle düşünüyorum.. Bizim toplumumuz bildikleri melodileri, farklı tarzlarda, farklı enstrümanlarla caz formasyonunda duyduktan sonra caz müziğine daha çok aşina olmaya başlayacaktır bana göre. Dün festival alanı çok kalabalıktı ve her yaştan insan vardı. Bu çok güzel bir tablo. Bunu böyle devam ettirirsek, topluma daha kolay ulaşabileceğiz diye düşünüyorum. Çünkü biz karşılıklı olarak birbirimizi eğitiyoruz.. Bunu unutmamak gerek.
Türkiye’deki Caz’ın şimdiki dönemini geçmiş yıllara kıyasla nasıl değerlendirirsiniz?
Bana sorarsanız popüler kültürle birlikte caz müziği geçtiğimiz yıllarda önce düşüşe girdi ancak şimdi çıkışta. Biz toplum olarak 60-70-80-90’larda daha geniş çaplı müzikler dinliyorduk. Daha meraklıydık. Ancak internetin çıkması ile birlikte yeni bir döneme girildi. Duygular biraz köreldi. İnsanlar yaşam gayesi içinde yalnızca yaşamaya çabalıyorlar şimdi. Kitap da çok az okunuyor.
O nedenle bence insanların yapabildiklerini ortaya çıkarması gerekiyor. Herkesin bir görevi var bu dünyada. Kimisi yazar, kimisi söyler, kimisi çalar.. İnsanlar neyi iyi yaptığını bulduktan sonra bunun paylaşılması için alan açılması gerekiyor. Son yıllarda Türkiye’deki caz müziği konusunda bana göre artı taraf şu. Daha fazla cazcı var piyasada. Eğitimli caz müzisyenleri çoğaldı. Kendilerini çok iyi eğitiyorlar ve bence iyiye doğru gidiyoruz..